Tüm Türk sinema tarihi boyunca birçok film gelip geçti. Biz de sizler için IMDb puanı 8'in üstünde olan en iyi yerli komedi filmlerini bir araya getirdik.
Şimdiden iyi seyirler!
NOT: Film özetleri beyazperde.com'dan derlenmiş ve sıralama IMDb puanlarına göre yapılmıştır.
Anadolu’nun turistik kentlerinden birinde tüccarlık yapan Arif uzaylılar tarafından kaçırılarak G.O.R.A adlı gezegene götürülür. Arif, gezegenden kaçmak için uğraşır. Bunun için de uzaylı Komutan Logar’a karşı mücadele vermesi gerekir. Bu mücadele esnasında gezegenin kralının kızı olan Ceku'ya aşık olan Arif, G.O.R.A'da tanıştığı dostlarının da yardımıyla Logar'ı alt etmeye çalışır.
Sene 1974. Van'ın Gevaş ilçesi. Köyün futbolcu delikanlısı Rıfat askere gidiyor. Sevgilisi Asiye ise gururlu bir kız. Üzüldüğünü göstermek istemiyor.Köyün delisi Emin'se teknoloji meraklısı. Ama kontrol edemediği bir tiki var. Başkalarının hareketlerini tekrar etmek. Tüm köy halkı sinemayla yatıp sinemayla kalkıyor. Bir gün TRT'den bir ekip köye TV vericisi getirmek için geliyor ama işi ciddiye almıyor. Deli Emin'se televizyon olayını onur meselesi yapıyor ve bu yolda tek destekçisi ilçenin belediye başkanı Nazmi Bey.
Karakol amiri Ziver Bey ile çalışan ve ona çok saygı duyan Cumali genelevde çalışan Şekerpare'ye aşık olur. Ancak Şekerpare'ye Ziver Bey'de ilgi duymaktadır. Şekerpare'nin de Cumali'den hoşlandığını anlayan Ziver genelev üzerindeki kontrolü arttırmaya çalışır. Hatta işleri evi kapatmaya kadar götürür. Ancak içlerine Cumali'yi de alan Letafet Hanım ve kızları Ziver'e hiç ummadığı bir oyun oynayacaktır.
Ölmeden önce çocuklarına gizli bir hazineleri olduğunu açıklayan baba, bu dört kardeşi Kayseri’den İstanbul’a uzanan bir maceraya sürükler. Bu dört kardeş hazineyi bulma umutlarıyla, sadece adını bildikleri İstanbul’a doğru yola çıkarlar. İstanbul’a vardıklarında şehir yaşamının farklı zorluklarına tanık olmaları fazla sürmez. Ellerindeki basit harita rehberliğinde hazineyi arayan kardeşlerin başı polisle derde girdiğinde, gazetelere manşet olurlar. Gazetelerde kocalarına rastlayan kadınlar da birleşip İstanbul’a geldiğinde, hazineyi aramaya sekiz kişi olarak devam ederler. Ancak bu, hazinenin üzerindeki sır perdesini aralamaya yetecek midir?
Şakir sahtekar ve dolandırıcı bir minibüs şoförüdür. Çiçek Abbas ise Şakir’in muavinliğini yapmaktadır ve Şakir’in tam aksine son derece saf, iyi niyetli ve dürüst bir adamdır. Ancak ikisi de aynı kıza sevdalanır ve aralarında büyük bir çekişme başlar.
Sakarlığıyla çevresindekileri bıktıran Şakir'e (Kemal Sunal) İstanbul'da ölen amcasından büyük bir miras kalır. Fakat mirası paylaşmak istemeyen bir akrabası onu ortadan kaldırmak için planlar yapmaya başlar.
İbrahim, Aydın ve Muzaffer çok yakın 3 arkadaştır. İbrahim, resmi üniforma görmekten çok rahatsız olan biridir. İbrahim, bir gün resmi üniformalı birisiyle karşılaşınca hemen oradan kaçmak ister ancak durumdan şüphelenen polis, 3 arkadaşı da içeri alır. Suçsuz yere 6,5 yıl hapis yatan arkadaşlar sonunda dışarı çıkmayı başarır.
Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson'un sorunlu abi kardeş ilişkisini beyaz perdeye yansıttığı bu özel filmde Nuri, gereksiz yere karıştığı bir kavga sırasında üç yıldır görmediği kardeşi Altan ile karşılaşır. Bu rastlantı; aradan geçen bunca zamandan sonra bu iki kardeş için sürpriz olmuştur. Birbirleriyle tamamen zıt iki karakteri simgeleyen bu kardeşler kaderin oyunu sonucu başlarına birtakım belalar saracak ve soluğu güneyde alacaklardır...
Meslekten men edilmiş üçkağıtçı bir milletvekili İbrahim Zübükzade'yi konu eden film Türk siyasetindeki sorunları ve karakterleri hicvederek anlatır.
Aziz Nesin'in aynı adlı romanından uyarlanan filmde efsane karakter Zübük'ü Kemal Sunal canlandırıyor. Yönetmenliğini Kartal Tibet'in, senaristliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Nevra Serezli, Bülent Kayabaş, Kadir Savun, Osman Alyanak, Ali Şen, Metin Serezli ve Memduh Ün yer alıyor.
Yaşar Usta, üç çocuğu ile dul kalmış bir adamdır; eşinin vefatından sonraysa kimseyle evlenmemiş, çocuklarına hem annelik hem babalık yapmıştır. Yaşar Usta ile aynı mahallede yaşayan komşusu Melek Hanım da 3 çocuğu ile zamanında dul kalmış, çocuklarını yetiştirmenin tüm zorluklarına katlanmıştır. Mahalledeki komşu ise Melek ile Yaşar Usta'nın tam birbirlerine göre olduğunu düşünürler. Ne yapar eder çöpçatanlık yaparak bu iki yalnız insanı evlendirirler. Ama birbirleriyle yaşamak zorunda kalan 6 kardeş o kadar da hızlı uyum sağlayamayacaktır.
İstanbul’a gelip zengin olma hayalleri tarihimizde olduğu gibi sinemamızda da bir döneme bir hayli etkide bulunmuştur. Bu hayal peşinde koşan geniş bir Anadolu ailesinin, kendi köylerinden başlayıp metropol Ankara’ya doğru uzanan yolculuğu da zengin olma, daha iyi yaşama hayallerini gerçekleştirme hayalini ele alıyor. Salak Milyoner filminin devamı niteliğinde olan yapıtta Saffet, Himmet, Hayret ve Gayret isimli dört kardeş, köylerinde buldukları gömü altınları bozdurabilmek için Ankara’ya gittiklerinde burada kendilerini eğlence dolu bir macera bekliyor.
Yaşar Usta geniş ailesiyle beraber İstanbul’da yaşamaktadır. Karısı, beş kızı ve kendisinden oluşan bu kalabalık ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için çok çalışmak zorundadır. Her şeyin yanında da kızlarının fikirlerini pek de umursamayarak, onlar için uygun damat adayları aramaktadır. Geçim derdi, gönül dertleriyle birleşmenin arifesindedir.
Anadolu'nun çeşitli yerlerinden İstanbul'a yapılan göçlerin ivme kazandığı yıllardayız... Karısı ve iki çocuğuyla daha iyi yaşama umutlarıyla İstanbul'a gelen Seyit, büyük bir apartmanda kapıcılık yapmakta, karısı da evlere temizliğe gitmektedir. Seyit sıradan ve düz bir adam gibi görünse de bu apartmanda olup biten her şeyden haberdardır ve her zaman zekice hamleler yapıp kendini bir şekilde idare eder. Bambaşka karakterlere sahip apartman sahipleri ve apartmanın işleyişi dönemin Türkiyesi'ne tutulmuş bir ayna niteliğindedir, haliyle meseleler çok derindir.
İstanbullu Muhsin Bey, Türk musikisine ve çiçeklerine düşkün, değerlerine bağlı bir 'eski usül' adamdır. 80’lerde hızla değişen şehire, köyden kente göçün getirdiği kültür erozyonuna yabancı ve ilkeleriyle yaşayan bir adam. Bir gün kaset çıkarmak için şehre gelmiş, yanık sesli türkücü Ali Nazik’le kesişir yolları. Muhsin Bey, Ali’yi şöhretle tanıştırabileceğini düşünür. Bu iki ayrı dünyanın insanı böylece, zorlu bir işbirliğine girerler. Dünyaların ne kadar ayrı olduğunu anlamaları içinse, elbette zaman gerekecektir.
Yeşilçam tarihinin, feodalizmden kapitalizme geçiş sürecini müthiş dokunaklı bir dille beyaz perde'ye aktardığı en başarılı yapımlardan biridir Züğürt Ağa. Yer yer, müthiş romantik sekanslar içeren film, seks düşkünü kart dedenin, gerdek gecesi taze gelin Kiraz’ın koynunda ölmesi sonrası gelişen trajikomik olaylar anlatılıyor. Haraptar köyünün Ağası için yaşamı çekilmez kılan olayların başlangıcı bu olurken, kendi köylüleri tarafından dolandırılan Ağa çareyi köyü satılığa çıkarmakta bulur. Gözünü rant hırsı bürümüş siyasilere Haraptar’ı peşkeş çeken Ağa soluğu büyük şehirde alır. Ancak metropol yaşamı, şimdiye dek tanıdığı görkemli yaşantısında edindiği pratiklerle altından kalkılabilecek gibi değildir. Çoğu kez komik ve kimi zaman acıklı denemelerle hayatta kalma savaşı veren Ağa’yı karısı da terkettiğinde yanında sadece Kiraz kalıp ona destek verir. Ağa’nın öğreneceği şeyler vardır...
Feyzo askerden döndüğünde ilk aşkı ve yıllardır sevdiği kadın olan Gülo'yu babasından istemeye karar verir. Gülo köyün ağası Maho Ağa'nın kızıdır ve Maho Ağa kızını en çok başlık parası verenle evlendirecektir. Bu aşamada Feyzo'nun rakibi Bilo'dur. Ancak türlü taktiklerle kızı almayı başaran Feyzo, başlık parasının yarısını verir. Diğer yarısı ise Ağa'ya yaptığı senetlerle ödenecektir. Eğer Feyzo senetleri ödemede başarısız olursa Ağa, kızını geri alacağını söyler. Korkuya kapılan Feyzo parayı denkleştirebilmek için büyük şehre göçer. Burada gördüğü medeni yaşam Feyzo'yu değiştirecek, köye döndüğünde birçok şeyi düzenleyip değiştirmesini sağlayacaktır.
Özel Çamlıca Lisesi’nin paragöz müdürü, cüzdanını düşünerek Çamlıca Lisesi’ne yeni gelen kız öğrencileri kabul etmiştir. Okulun yeni öğrencileri olan bu kızlar da Hababam Sınıfı’na gönderilmişlerdir. Kendi sınıflarında kızların olmasına hiç alışık olmayan Hababam Sınıfı öğrencileri, önce yeni gelen kızlarla yakınlaşmaya çalışacak; ancak bunun mümkün olmadığını görünce de onlarla büyük bir rekabete kapılacaklardır.
Aksiyonu hiç bitmeyen ve birbirinden tuhaf kişilerin yaşadığı matrak bir mahallede çöpçülük yapan Apti, mahallenin biricik kızı Hacer'e aşıktır. Temizlikçilik yapan Hacer ise bu aşka karşılık vermez. Hacer kendisine aşık olan zabıta memuruyla evlenmeyi ister ancak erkek kardeşleri bu evliliğe karşı çıkar. Yine de umudunu kaybetmeyen Apti, genç kızın gönlünü çalabilmek için her şeyi yapar. Ancak parasızlık nedeniyle Hacer'i elde etmesi imkansızdır. Ta ki tesadüf eseri bir gazinoya girene kadar. Apti türlü tesadüfler sonucunda bu talihini geri çevirecek, hayallerini gerçekleştirecektir.
Kazım Efendi ve Saadet Hanım altı çocuklarıyla birlikte yaşayan ve geçimini turşucu dükkanlarından sağlayan ve sürekli atışan bir karı kocadır. Bir gün küçük tartışmaları büyür ve Kazım Efendi üç çocuğuyla birlikte evden çekip gider. İkisi de alttan almayınca ve Saadet Hanım da evden taşınıp izini kaybettirince yıllar süren ayrılık kaçınılmaz olur.
Kardeşler büyüyüp çalışacak yaşa geldiğinde, bir gün kardeşlerden Ahmet ve Mehmet aynı kızın ikisini aynı anda idare ettiğini fark edip birbirlerine girer; fakat onları amcaları Ziya ayırır ve gerçeği söyler. Böylece altı kardeş tekrar bir araya gelir ve anne babayı tekrar bir araya getirme planları yapmaya başlarlar?
Şabanoğlu Şaban, aynı yerde askerlik yapan iki arkadaş Şaban ve Ramazan’ın askerlik esnasında ve sonrasında başlarına gelen rastlantısal olaylara karşı verdikleri tatlı mücadeleye odaklanır. Şaban’ın sakarlıkları yüzünden komutan Hüsamettin defalarca yaralanmış, iyice çileden çıkmıştır. Askerlik bittiğinde, bir gazinoda çalgıcı olarak işe giren ikili, tesadüf eseri bir suçlunun yakalanmasını sağladıklarında Nazır Paşa tarafından gizli polis olarak atanırlar. Nazır Paşa ve ailesini ziyaret ettikleri bir gece, Paşa’nın damadının eski komutanları Hüsamettin çıkmasıyla zor anlar yaşarlar. Fakat sadece bu da değildir! Aynı gece evden çalınan elmas, ortalığı iyiden iyiye karıştırır. Tatlı sakar ikili elması bulabilecek midir?
Haylazlığına tam gaz devam eden Hababam Sınıfı, çok sevilen serinin bu filminde de pek farklı davranmıyor. Sınıflarına gelen yeni öğrenci Ahmet, Mahmut Hoca'nın eski bir arkadaşının oğludur. Babasının ölümünden sonra kimsesiz kalan bu genç, eğitim-öğretim hayatında her daim başarılı ve örnek bir öğrenci olmuştur. Şimdi Mahmut Hoca'nın destekleriyle öğrenimini sürdürecek olan Ahmet, liseyi bitirmek için Özel Çamlıca Lisesi'nde okumaya başlayacaktır. Ancak Hababam Sınıfı'na gönderilen Ahmet, sınıftakilerle arkadaş olabilmek için onlar gibi olmaya çalışsa da zamanla bu haylaz sınıfın alaycı ve baskıcı tavırları yüzünden dehşete kapılacaktır.
Osmanlı döneminde iki düşman aile olan Tellioğulları ve Seferoğulları, Yeşilvadi adındaki bölge için rekabet halindedir. İki aile, vadiyi ele geçirebilmek için Daver Bey adlı üst düzey bir devlet memurunun kızı Leyla'yı oğullarına isterler ve Daver Bey kızını Seferoğulları'na vermeye karar verir. Hal böyle olunca Tellioğulları da evin uşağı Şaban'ı en sözü geçen paşa olan Tosun Paşa kılığına sokar. Fakat ne yazık ki Şaban Leyla'ya âşık olur ve her şeyi mahveder. Gerçek Tosun Paşa gelince de işler iyice karışır.
Herkesin hayal ettiği ancak kimselerin sahip olamadığı bir konağın sahibi olan Melek Hanım, Şaban’ın arkadaşı Ramazan’ı, sütoğlu olan Şaban ile karıştırınca eve alır. Maço Abisi Hüsamettin’e ise eve aldığı Ramazan’ı damadı olarak tanıtacaktır. Gün gelince konağa gerçek Şaban gelecektir ve o andan itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Özel Çamlıca Lisesi’nin en ‘özel’ sınıfı olan Hababam Sınıfı’nın haşarı öğrencileri ‘sahte diplomalar’ yüzünden sınıfta kalmışlardır. Artık lise yaş haddinin son demlerine gelen öğrencilerin arasından Ferit’in bir çocuğu olmuştur. Ferit çocuğuna nasıl bakacağını bilemediği için çocuğu mecburen okula getirmiştir. Mahmut Hoca’nın sürekli olarak ağlayan bu bebeğin varlığını fark etmesi ise yalnızca an meselesidir.
Öğrencilik hayatları haylazlık ve tembellik üzerine kurulu olan bir sınıf dolusu matrak öğrencinin, Özel Çamlıca Lisesi’nde yaşadığı yer yer eğlenceli, yer yer de dokunaklı öyküleri anlatan film, Hababam Sınıfı serisinin ilk filmidir. Keskin zekaları sayesinde tüm öğretmenlerini avuçlarında oynatıp okul düzeni ve eğitim sistemini alaşağı eden bu birbirinden renkli karakterdeki öğrenciler hem okulun hem de sinemamızın en yaramaz sınıfı olma özelliğinde. Ancak bu hükümdarlık okula atanan yeni müdür muavinin gelişiyle sarsıldığında, Hababam Sınıfı daha önce hiç karşılaşmadığı türden bir disiplin anlayışına ve zekaya sahip olan Mahmut Hoca tarafından unutulmaz derslere tabi tutulur.
Kaptan Von Trap'ın Neşeli Günler'de bir sözü vardı... Copy paste adabı sn.Stajiyer Büdütör. Bir tavsiye, sırf siz okumayan araştırmayan paylaşımcılar için özel üretilmiş içerikler var, rezil olmamak lazım kariyer başında.
aynı içerik belki defalarca farklı şekillerde yapıldı ve neşeli günler filminin açıklaması ısrarla yanlış yazıldı. içerik yapmadan önce gözden geçir seçeneği yok mu çok merak ettim
Daha Fazla Yorum Göster
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın