Görüş Bildir
Haberler
Varoluşçu Edebiyatın Değerli İsmi Olan Ödüllü Yazar Milan Kundera'nın Okumanız Gereken Kitapları

Varoluşçu Edebiyatın Değerli İsmi Olan Ödüllü Yazar Milan Kundera'nın Okumanız Gereken Kitapları

Beyza
16.07.2023 - 13:23

Varoluşçu edebiyat dünyasının en etkileyici kalemlerinden biri olan Milan Kundera geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Kundera'nın eşsiz anlatımı ve derin felsefi düşünceleriyle okuyucular için adeta ayrı bir yolculuk vaat ettiği eserlerini derledik.

Her kitabıyla ayrı bir evren yaratan bu usta yazarın eserlerini okumak, sıradan bir okuma deneyiminden çok daha fazlasını sunuyor. İşte sizler için hazırladığımız Milan Kundera kitap listesi!

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

1. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

'Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği', 1982'de Milan Kundera'nın kaleminden çıkan ve kısa sürede dünya edebiyatının seçkin eserleri arasına adını yazdıran bir felsefi roman. Dört farklı karakterin hayatlarını merkeze alan kitap varoluşçuluk, gelenekler, aile değerleri, cinsiyetler arası ilişkiler ve siyasi otorite gibi kavramları derinlemesine ele alıyor. 

Romanın olay örgüsü, 1968 öncesi Prag baharı ve 1968 sonrası Sovyetler Birliği'nin Çekoslovakya'ya müdahalesi gibi tarihi olayların gölgesinde şekilleniyor. Bu tarihi dönemler ve coğrafya, romandaki karakterlerin hayatlarını ve hikayelerini belirgin bir şekilde etkiliyor. Bu etkileşim, eserin genel atmosferini ve okuyucunun karakterlerle olan bağını derinden etkiliyor.

2. Ölümsüzlük

2. Ölümsüzlük

Ölümsüzlük'ün yazar-anlatıcı-kahramanı olan Kundera, bu yapıtındaki yedi bölümde, ölümsüzlük, yüz, aşk, rastlantı gibi farklı romanesk temalardan oluşan bir yol çiziyor. Roman birbirinden son derece ayrı gözüken, ancak birbirine sıkı sıkıya bağlı olayları ve kahramanları bir araya getiriyor. 

Kundera, hepsi birer evren demek olan sahneler kuruyor, bu büyük tiyatro oyununda, rastlantılar, kesişmeler, koşutluklar ve karşıtlıklar Hemingway'le Goethe'yi, Goethe'nin aşığı Bettina von Arnim'le varoluşunu yalnızlıkta arayan Agnes'i, Kundera'yla Profesör Avenarius'ü aynı sahnede, aynı sorunun çevresinde buluşturuyor.

3. Gülüşün ve Unutuşun Kitabı

3. Gülüşün ve Unutuşun Kitabı

Gülüşün ve Unutuşun Kitabı, ünlü Çek yazarı Milan Kundera'nın Fransa'ya göçtükten sonra orada yazdığı ilk roman. Bir kahvede servis yapan güzel göçmen kızı Tamina, hiçbir şeyin, hiç kimsenin yerini tutamayacağı ölmüş kocasının anısının giderek bulanıklaşmasına karşı umutsuz bir savaş veriyor.

 Onun öyküsü, bu kitabın iki temel gerçeğini yansıtıyor: Çekoslovakya'da yaşanan trajik deney (yani ünlü Prag Bahari, ardından Sovyet işgali) ve Batı'daki yaşam.

4. Bilmemek

4. Bilmemek

Prag Baharı'nın sonu gelmiştir. Yurdundan ayrılan pek çok göçmenden biri de Irena'dır. Kocasıyla birlikte Paris'e yerleşen Irena, onun ölümüyle yalnız kalır. Kendine yurt edindiği bu yerde duygularını, özlemlerini anlayacak, 'bilecek' kimse yoktur. 

Yıllar sonra, soğuk savaşın bitimiyle birlikte, eski yurdunu sık sık ziyaret etmeye başlar. Bu yolculuklarından birinde havaalanında yine eski bir göçmen olan Josef'le karşılaşır. Josef, onun bir türlü kopamadığı, ama yabancılaştığı geçmişinden bir sayfadır. Bütünüyle farklı nedenlerle çıktıkları Prag yolculuğu, Irena ile Josef'in yurtsuzluklarına, özlemlerine yeni halkalar ekleyecektir.

Bilmemek, hatırlama üzerine, yalnızlık, yabancılaşma, yurtsuzluk, bellek ve unutuş üzerine bir roman.

5. Perde

5. Perde

Milan Kundera bu kitabında romanın ve yaşamın aslında tek ve aynı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Tüm bunları dile getirirken de öğretici bir söylemin tuzaklarına düşmeden, kimi zaman kızarak, kimi zaman heyecanlanarak, zaman zaman da coşarak okuyucusunu 'unutulmaz olanın yıkılmaz şatosu' romanın derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Yaşam Başka Yerde

6. Yaşam Başka Yerde

Herkesin kendisine baktığını bildiğinden, acımasızca yüzünün bilincine vardı ve neredeyse dehşetle, yüzünde taşıdığının annesinin gülümseyişi olduğunu hissetti.Bu nazik, acı gülümseyişi kesinlikle tanıyordu, onu dudaklarında hissediyordu ve ondan kurtulma çaresi yoktu...

7. Saptırılmış Vasiyetler

7. Saptırılmış Vasiyetler

Kundera'nın Saptırılmış Vasiyetler'i, onu izleyen Roman Sanatı ve Perde adlı kitaplarıyla bir üçleme oluşturur; roman geleneğini çok değişik açılardan ele alan bir üçleme.

Perde'de okuru romanın tarihsel evrimi içinde derinlikli bir yolculuğa çıkaran, Roman Sanatı'nda kendi kurduğu roman evreninin kökenlerine uzanan Kundera, Saptırılmış Vasiyetler'de roman felsefesinin ışığı altında çağımızın büyük edebiyat yönelimlerini inceliyor. Saptırılmış Vasiyetler, yalnızca Kundera'nın daha derinden anlaşılması açısından değil, tüm roman sanatının kavranması açısından da olmazsa olmaz bir kaynak kitap.

8. Bir Buluşma

8. Bir Buluşma

XXI. yüzyılın en iyi yazarlarından biri olarak kabul edilen Kundera, dokuz bölümden oluşan bu deneme kitabında, bir yandan sanat ve edebiyat alanlarındaki tercihlerini, deneyimlerini paylaşırken, diğer yandan da kültürel mirasın gücünü, geçmişle kopan bağları, biçimlerin ve çağların ötesinde sanatsal platformda birleşen ilişkilerin altını çiziyor.

9. Kayıtsızlık Şenliği

9. Kayıtsızlık Şenliği

Bir yandan en ciddi meselelere ışık tutup diğer yandan tek bir kesin yargıda bulunmamak, bir yandan çağdaş dünyanın gerçekliğiyle büyülenip diğer yandan tüm bu gerçeklikten kaçmak ancak Kundera gibi usta bir yazarın kalemiyle mümkün oluyor.

10. Roman Sanatı

10. Roman Sanatı

Kundera'nın gözünde roman, 'yazarın bir itirafı değil, bir tuzağa dönüşen dünyada insan hayatının keşfedilişidir.' Roman, Kundera'nın başkaldırısı, herhangi bir politika, din ya da sınıfla özdeşleşmeyi reddedişidir. Cervantes'in mirasından yola çıkarak roman algısını ortaya koyan Kundera, Broch, Musil, Kafka okumaları yaparak, kahramanlar-kurgu-psikoloji-tarih bütünlüğüne yaklaşımını anlatıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Jacques İle Efendisi

11. Jacques İle Efendisi

Kundera'nın 1968 yılında Sovyet birliklerinin Çekoslovakya'yı işgalinden sonra kaleme aldığı ve ancak 1981 yılında Fransa'da yayımlanabilen, Fransız yazar Denis Diderot'nun hatırasına bir armağan olarak yazdığı bu üç perdelik oyunda, kendi ifadesiyle 'modern Batı tarihini baştan sona arşınlayan' uşak ile efendisi, talihle, şerefle, dostlukla, aşkla örülü bir yolculuğa çıkıyorlar. 

İki yazar, iki yüzyıl buluşuyor. Roman ile tiyatro buluşuyor. Diderot'nun roman yazınına armağan ettiği biçimsel özgürlüğü, Kundera tiyatro sahnesine taşıyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Gizem Yenikler

1 okumuştum çok beğendim.