Tarihin Gördüğü En Büyük 15 Hırsızlık ve Yolsuzluk Vakası
Herkes kolay para derdinde! Bildiğiniz gibi güç ne yazık ki genellikle yanında yozlaşmayı getiriyor. Başkalarının haklarını gasp ederek ya da dolandırarak hızlıca zengin olacağını düşününler, genellikle kendi sonlarını hızlandırmış oluyor. Para çok tatlı geliyor olacak ki dünyanın en büyük şirketleri bile bazen bu kolaydan para kazanma derdine düşüp rezil olabiliyor. Olanlarsa gene hiçbir şeyden haberi olmayan insanlara veya halka oluyor. Dünya tarihinin gördüğü bu en büyük soygunlar da, hırsızlığın ve yolsuzluğun ne mekanı ne de zamanı olduğunu gözler önüne seriyor...
1. Saddam Hüseyin’in oğlunun hortumladığı paranın hacmi o kadar büyüktü ki paraları kamyonlarla kaçırmak zorunda kalmıştı!
Irak’ın eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin, iktidarda kaldığı 24 yıl boyunca yaptığı yolsuzluklarla ülkenin ekonomisini adeta altından kalkılamayacak bir enkaza çevirmişti. Saddam Hüseyin'in, suç ortakları olan oğlu ve asistanı aracılığıyla Merkez Bankası’na gönderilen evrakta, 920 milyon dolar ve 90 milyon euronun Saddam'ın oğluna teslim edilmesi gerektiği belirtiliyordu. Sonrası malum...
2. İngiliz bir postacının en korkunç günü: Tam 292 milyon sterlinlik senedi çaldırdı!
John Goddard, belediye senetlerini bankalara güvenli bir şekilde ulaştırmaktan sorumlu bir postacıydı. 2 Mayıs 1990 günü Patrick Thomas isimli soyguncu, Goddard’ın evrak çantasındaki tam 301 adet senedi gasp edip talihsiz adama en karanlık günlerinden birini yaşatmıştı. İngiliz istihbarat servisinin sıkı çalışması sonucunda hırsız yakalansa da, senetlerin bir kısmı asla bulunamadı.
3. Dünya'nın en fakir ülkelerinden Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bir maden şirketi, her yıl tam 1.3 milyar dolar çalıyor...
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Afrika kıtasının en yoksul ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor. Her ne kadar değerli maden yataklarına sahip olsalar da hükümetin yanlış politikaları sonucunda halk adeta varlık içinde yokluk çekiyor... Devlet kontrolündeki Gecamines şirketi, ülkenin maden gelirlerini tek bir havuzda toplayıp anonim paravan şirketlere değerinin çok altında satıyor. Değerinin altında satılan bu madenler yüksek bedellerde tekrar devlete satılıyor. Yapılan bu yolsuzluklar Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin yıllık eğitim ve sağlık bütçesinin ortalama iki katına denk geliyor!
4. Filipinler'in diktatör yöneticisi Ferdinand Marcos, iktidarı boyunca ülkenin bütün kasasını boşaltmıştı: Tam 5 milyar dolar cebine!
Filipinler'in eski devlet başkanı Ferdinand Marcos, 1965-1986 yılları arasında kurduğu otoriter rejim ve yolsuzluklarıyla hatırlanıyor. Anayasayı değiştirip yetkilerini arttıran Marcos, önce devletin önemli kademelerine aile bireylerini yerleştirdi, sonrasında özel şirketleri devralma, rüşvet, devlet kredileri ve zimmete para geçirme yoluyla devletin kasasını boşaltıp, Filipinler ekonomisini 5 milyar dolar zarara uğratmıştı... Ferdinand Marcos’un yaklaşık 21 yıl süren iktidarı son bulmuş olsa da ülkeye verdiği ekonomik zararın etkileri ne yazık ki hala hissedilmekte.
5. İşte 68.4 milyar dolarlık hırsızlık ile Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük mali dolandırıcısı: Bernie Madoff!
Tarihin en büyük Ponzi planını yürüten dolandırıcı, 1960 yılında kurduğu ve başkanlığını yaptığı şirketi aracılığıyla insanlara umut aşılıyor ve kurbanlarını büyük paralar kazanma vaatleriyle kandırıyordu. Madoff, oluşturduğu bu saadet zincirinde, şirkete yapılan yatırımların büyük çoğunluğunu kendi kişisel hesabına aktarıyordu. Yatırımcıların şirketteki yatırımlarını bir süre sonra geri çekmek istemesi ile ortaya çıkan soygun sonrası yargılanan Madoff, 150 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
6. Rus hacker Aleksandr Andreevich Panin, tek bir bilgisayar virüsü ile 50 milyon bilgisayara erişmiş ve toplamda yüz milyarlarca dolar parayı hesabına geçirmişti...
“Gribodemod” veya “Harderman” olarak da bilinen Rus hacker, “SpyEye” isimli tehlikeli yazılımı virüs olarak 50 milyon bilgisayara bulaştırmış ve bunlardan banka hesapları ve kredi kartı bilgilerini çalmıştı. Yapılan araştırmalara göre Panin bu zararlı yazılımla yüz milyarlarca dolar para çaldı. 2013’te Atlanta Havalimanı’nda yakalanan Panin, 9 yıl 6 ay hapse mahkûm edildi.
7. Shell ve ENI gibi petrol devlerinin içinde bulunduğu, devlet bakanlarının işe karıştığı dünyanın en büyük politik yolsuzluklarından biri: Nijerya büyük petrol soygunu!
Dünyanın en büyük petrol şirketleri olan Shell ve ENI, 2011 yılında açık denizlerde bulunan petrol rezervi için Nijerya hükümetiyle 1.1 milyar dolarlık bir anlaşmaya imza atmışlardı. Yapılan bu anlaşma sonrası, Nijerya enerji bakanının şirketi olan Malabu Oil & Gas’a bu para illegal olarak aktarıldı. Bu sansasyondan sonra Shell ve ENI’nin yöneticileri kara para aklama, rüşvet ve Nijerya devletini ekonomik zarara uğratma gibi pek çok suçtan yargılandı...
8. James Bond'a konu olmuş, 2.6 milyon sterlinlik bir tren kaçırma vakası!
6 Ağustos 1963 tarihinde, sabaha karşı 03.30’ta, sinyalizasyon ışıklarını değiştirerek treni durduran 15 kişilik bir grup, makinisti ve güvenlik görevlilerini yaralayarak etkisiz hale getirdikten sonra, toplam 12 çuvalda duran 2.6 milyon sterlini alıp kayıplara karıştı... İngiltere'de dönemin en çok konuşulan soygunlarından olan bu vurgun, James Bond serileri dahil altı farklı filme konu olmuştur.
9. Lübnan iç savaşını fırsat bilen korsanlar, British Bank Of Middle East'den 25 milyon sterlin çalmışlardı...
1970’li yıllarda Lübnan bir iç savaşın ortasındaydı ve bu karışıklık esnasında birden fazla banka soygunu gerçekleştirilmişti. Bu soygunlardan biri de 20 Ocak 1976 günü British Bank of Middle East’ten 25 milyon sterlin değerinde altın, mücevher, hisse senedi ve nakit paranın çalınması olmuştu. Soygun banka duvarı patlatılıp, Korsikalı kasa hırsızlarıyla iş birliği yapılarak gerçekleştirilmişti.
10. Bağdat'ta nasıl olduğu dahi bilinmeyen bir olay: Dar Es Salaam Bankası'nın sırra kadem basan paraları!
Medyada kendisine çok az yer bulan Dar Es Salaam Bankası soygununun, bankada çalışan 3 güvenlik görevlisinin teröristlerle yaptıkları işbirliği sonucunda gerçekleştiğine inanılıyor. Banka şubesinin, soygunun olduğu gün çok fazla nakit para bulunduruyor olması da bu düşünceyi güçlendiriyor. Ancak sonuç olarak, soygunla ilgili hiç kimse yakalanamamış ve çalınan paralar da sırra kadem basmış...
11. Nijerya'nın yozlaşmış yöneticisi Sani Abacha, iktidarının sonunda 5 milyar dolarlık kara paradan oluşan servete sahipti...
Sani Abacha'nın, Nijerya’yı yönettiği 5 yıl boyunca yaptığı kara para aklama ve yolsuzluklar sonucu, ülkeden ortalama 5 milyar dolar para çaldığı düşünülmekte. Yurt dışında farklı lokasyonlarda saklanan bu paraların büyük bir kısmı ölümünden sonra hala bulunamamış olsa da, 2020 yılında 300 milyon dolarlık bir meblağ Amerika Birleşik Devletleri tarafından Nijerya’ya iade edildi.
12. Neredeyse her eve giren Alman mühendislik devi Siemens'in, 2003-2006 yılları arasında tarihin en büyük yolsuzluk skandalına karışması tüm dünyada şok etkisi yaratmıştı!
Uluslararası ihaleleri alabilmek için rüşvet dağıttığı deşifre edilen Siemens'e, ABD ve Almanya'da davalar açılmıştı. Şirketin bugüne kadar dünyanın farklı ülkelerindeki bürokratlara 1.3 milyar dolar rüşvet verdiği anlaşılmış, bunun üzerine Siemens prestij kaybetmemek adına 1.125 milyar dolar ceza ödemeyi kabul etmişti.
13. Haiti'in babası gibi diktatör yöneticisi Jean Claude Duvalier, kurduğu “Tonton Macoute” adı verilen gizli polis örgütü ile yüzlerce kişiyi öldürmüş ve sonrasında gayri safi milli hasılanın %4.5'ini çalarak Fransa'ya kaçmıştı!
Jean-Claude Duvalier, 1971 yılında diktatör olan babası François Duvalier’in ölümünün ardından 19 yaşında ülkenin başına geçti. Doktorluktan siyasetçiliğe geçen François Duvalier ''baba doktor'' diye anılmıştı. Baba Doktor'un “Tonton Macoute” adı verilen gizli polis örgütü, ülkede yüzlerce kişinin kaybolması ve öldürülmesi olaylarından sorumlu tutuldu. Sonrasında Duvalier, 1986 yılında çıkan ayaklanmada gayrisafi milli hasılasının %4.5’ini zimmetine geçirerek Fransa’ya kaçtı...
14. Pembe Panterler çetesi isimli silahlı dört erkek, lüks mücevherat satan Fransa'daki Harry Winston dükkanına kadın kılığında girerek tam 108 milyon dolar mücevherat çalmışlardı!
Tarihler 5 Aralık 2008 gününü gösterdiğinde Pembe Panterler çetesi isimli silahlı dört erkek, lüks mücevherat satan Harry Winston dükkanına kadın kılığında girmiş, vitrin ve depodakilerle beraber toplam 108 milyon dolar değerindeki mücevherleri çalıp kaçmışlardı.
2013 yılında da yüzünde yara izi olan beyzbol şapkası takmış bir adam Cannes’daki Carlton Otel’in içerisinde bulunan bir sergiye girmiş ve tarihteki tek seferde yapılmış en büyük mücevher hırsızlıklarından birini gerçekleştirmişti. Mücevherlerin değeri yapılan tahminlere göre 110 milyon sterlinin üzerindeydi. Bu hırsızlıktan da Pembe Panterler çetesinin sorumlu olduğu düşünülmüştü.
15. Hollanda'nın dünyaca ünlü Schiphol Havalimanı'nda 25 Şubat 2005 günü dünyada tarihinde yaşanmış en büyük elmas vurgunlarından biri gerçekleşecekti!
Soygundan iki hafta önce, dört kişi Hollanda’nın en büyük havayolu şirketi KLM’ye ait bir kargo kamyonunu ve çalışanların üniformalarını çalmışlardı. Böylece havalimanının giriş izni gerektiren bölgelerine sızmaları kolay olmuştu. Sonrasında hırsızlar, Antwerp’teki depoya götürülmekte olan değeri yaklaşık 118 milyon doların üzerindeki işlenmemiş elmasları çalıp sırra kadem basmışlardı...
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Tarihin En Meşhur 10 Hırsızı
Bu Banka Soygunu Oyununda Başarılı Olabilecek misin?
Yorum Yazın
16. 128 milyar dolar......
1. Sirada turkiyeden malum kişi, 128 milyar dolar , 5li çete artı 500 milyar dolar dış borç .
Yabancı gelmedi nedense...