Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Sürekli Hayatlarından Şikayet Edip Mağduru Oynayarak Herkesi Çileden Çıkartan İnsanların Ortak Özellikleri
Herkes hayatının bir kısmında mağduru oynamış olabilir, sonuçta hiçbirimiz mükemmel insanlar değiliz... Ancak bazı kişiler bir süre sonra her an her konuda mağdur taraf olduklarını düşünmeye başlıyor. Bu noktadan sonra da hem sevdiklerini hem iş arkadaşlarını kendilerinden uzaklaştırıp hiçbir sorunu çözemez hale geliyorlar. Peki bir insanın sürekli mağduru oynadığını nasıl anlayabiliriz? İşte bu kişilerde ortak olan bazı davranış biçimlerini ve işaretleri sizler için derledik, buyurun okumaya! 👇
1. Mağduru oynayan insanlar genelde sorumluluk almaktan kaçınırlar.
2. Hayatları durağandır; güçsüz olduklarını iddia ederek çevrelerinden acıma beklerler ve ileri doğru adım atamazlar.
Neden böyle olduklarını sorarsanız alacağınız cevap upuzun bir bahaneler listesi olacaktır ve asla hedeflerinden ve çabalarından bahsettiklerini duymayacaksınız. Karşınızda mağduru oynayan biri varsa onu küçük hedefler koymaya teşvik edebilir ve sorumluluk almaya itebilirsiniz. Bu hedefler adım adım büyüyüp o da daha sağlıklı düşünür hale gelecektir.
3. Kin tutmaya meyillilerdir ve zamanında kendileri incindikleri için insanları tekrar tekrar kırmak adına kinlerini boşaltırlar.
Genelde hayatlarındaki sorunların nedeni olarak da kendilerine yapılan şeyleri sıralarlar. Ne yazık ki mağduru oynayan kişiler bundan kurtulmak için kin tutmanın onları aşağı çektiğini ve aslında ancak insanları affederek hayatlarının kontrolünü ele alabileceklerini fark etmeleri gerekir.
4. Hakkını savunamayan teslimiyetçi birine dönüşür ve kendilerine olan güveni kaybederler. Hayatlarının kontrolü onlarda değilmiş gibi hissettikleri için bu döngüden çıkamazlar.
Tahmin edersiniz ki bu da kaygı bozukluğu veya depresyon gibi ruhsal hastalıklara yol açar. Çözümü ise bir uzmana başvurarak harekete geçmekten ibaret. Ancak kendisine acımayı bırakan ve yılmadan çabalayan kişi, huzura kavuşup mağduriyet hissinden kurtulacaktır.
5. Güçsüz hissederler fakat bunu yansıtma yolları oldukça sıkıntılıdır. Tehditkar ve manipülatif davranarak hissettikleri boşluğu doldurmaya çalışırlar.
Böyle mağdurlar genelde özgüvensizliklerini, sürekli başkalarından şüphelenerek ve diğer insanlar hakkında dedikodu yapmak gibi yollara başvurarak gün yüzüne çıkarırlar. Eğer hayatınızda böyle biri varsa, güçsüzlüklerini başkalarının canını yakarak gidermelerine yardımcı olmayacağınızı söyleyip sorunun kaynağını beraber bulmayı teklif edebilirsiniz.
6. Kimseye güvenmezler fakat asıl şüphe duydukları kişi aslında kendileridir!
Mağduriyet çukurundan çıkmak için dünyada ona yardım etmek isteyen güvenilir insanların olduğunu görmeleri gerekir. Bunun için de insanların davranışlarını doğru analiz etmeyi öğrenip kendilerine acımayı bırakmaları atacakları ilk adım olmalı.
7. Ne kendileri için ne de partnerleri için sınır koymayı bilmezler; yani 'yeter' demek onların lügatında yoktur.
Sınır koymayı öğrenmek ilişkiler için çok önemlidir; bunu yapabilmek de kişinin kendi sorumluluğudur. Eğer mağdur psikolojisindeki birinin yakınıysanız siz de bu kişiyle aranıza sınır çizmelisiniz. Bu davranışları nereye kadar çekebileceğinize karar vermeli ve kendisini bundan haberdar etmelisiniz. Belki hareketlerinin farkına varmasına da yardımcı olmuş olursunuz.
8. Sürekli tetikte oldukları için çok sık tartışma çıkarırlar. Her şey sanki onlarla ilgilidir...
Her eleştiri veya farklı bir fikir aslında onları hedef almaz ama onlar hep mağdur hep mağdur. Peki bu durumu düzeltmek için ne yapabilirler? Çok basit; alınganlığı bırakıp tarafsız olmayı ve karşı tarafla kavga etmeye değer bir durum olup olmadığını tartmayı öğrenmeleri yeterli olacaktır.
9. Maalesef ki mağdurlar aynaya baktıklarında savunmasız bir çocuk görürler. Sürekli kendilerine acıyarak o çocukla empati kurarlar ve bu bir kısır döngü yaratır.
Başkaları onlara sempati duymadığı ve anlamadığı için kendi kendilerine acıyarak bu sözde boşluğu doldurmak isterler. Bu kişiler talihsiz ve kötü olayların sadece kendi başlarına gelmediğini anlamadan bu döngüyü kıramazlar. Dünyanın en şanslı insanı bile kötü deneyimler yaşar. Umarız ki bunu fark edip yollarına devam edebilirler.
10. Sürekli kendilerini başkalarıyla karşılaştırıp eksikliklerine odaklanırlar. Halbuki kimse mükemmel değildir.
Kendilerini kabul etmeyi ve iyi yönlerine odaklanmayı öğrenirlerse hem ruhsal sağlıkları iyiye gider hem de mağduriyet hissinden kurtulurlar.
11. İyi bir şey olsa dahi durmadan şikayet ederler ve her şeyde bir eksik ararlar.
Tam tersine her insan sahip olduğu iyi ve güzel şeylere minnet duymayı öğrenmelidir. Bu kişiyi daha olumlu ve umut dolu biri haline getirirken, sürekli homurdanan bir mağdur olmaktan da çıkarır.
12. Mağduriyet hissinden kaçmak için diğer insanları acımasızca eleştirirler ve sürekli bir yanlışlarını yakalamaya çalışırlar çünkü kendilerini iyi hissetmek isterler.
Enerjilerini buna harcamayı bırakıp aksine insanlara yardım ederek ve kendisi için özeleştiride bulunup kişisel gelişimine odaklanarak bu davranışları bırakabilirler. Tabii söylendiği kadar kolay bir şey değil bu, öncelikle insanın farkındalığını arttırması gerekli...
13. Suçlandıklarında birden ne kadar mükemmel olduklarını hatırlarlar. Mağduriyetleriyle çelişkili bir durum gibi görünebilir ama bu insanlar çoğu zaman kibirli davranmaya eğilimlidirler.
Aslında olay yine kendilerini oldukları gibi kabul etmeyi öğrenmeleriyle alakalı. Eğer bunu yapabilirlerse ilişkilerini güven ve iş birliği üzerine inşa edebilir; hatalarını ve başarısızlıklarını kabul ederek insanlarla bağlarını güçlendirebilirler.
14. Sorunları çözmek yerine insanları hayatlarından kesip atmayı tercih ederler. Karman çorman ilişkilere neden olan bu davranış, aslında kaçıştan başka bir şey değildir.
Mağdur arkadaşımız insanların sürekli hayatından çıkıp gittiğini fark eder ve bunun hiçbir şeyi değiştirmediğini anlarsa kendisi için doğru olanı seçebilir. Duyguları dile getirmenin pozitif geri dönüşleri olduğunu zamanla idrak edeceklerdir. Anlayacağınız, mağduru oynamak en çok insanın kendisine zarar veriyor, oysa ki önümüzde her zaman başka seçenekler var!
Peki siz bu tip insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇
Yorum Yazın