Aman Dikkat! Eğer Evli Biriyseniz Bu Cümleleri Eşinize Söyleyerek Bir Çuval İnciri Berbat Etmeyin
Mutlu bir evliliğin sırrı, sağlıklı iletişimden geçiyor. Eşlerin birbirine kullandıkları sözler ilişkinin dinamiğini oldukça etkiliyor. Ancak kimi zaman ilişkilerde sabrın zorlandığı noktalar da olmuyor değil. Böyle durumlarda ise yapıcı bir dil kullanmak önem kazanıyor. Özellikle evlilikte kullanılmaması gereken öyle cümleler var ki bu cümleler, evliliklerin dibine dinamit koyabiliyor. İşte, evli çiftlerin birbirine asla söylememesi gereken o cümleler...
"Sen ne işe yararsın ki!"
Sizce de sıradan bir sohbet anında bile söylense kavganın fitilini ateşleyecek bir cümle değil mi? Karşı tarafa aşağılandığını, küçük görüldüğünü ve yetersiz bir insan olduğunu hissettiren bu cümle; oldukça yıkıcı etkiye sahip. Bu tarz olumsuz hisler, eşinizi tahrik ederek onun size karşı kurduğu cümlelerin çirkinleşmesine sebep olur. O andan itibaren ise tartışmanızın, karşılıklı olarak çirkinleşen bir diyaloğa dönüşmesi an meselesi olabilir.
"Sen de tıpkı annene/babana benziyorsun."
İnsanın annesine ya da babasına benzetilmesi elbette kötü bir şey değil. Tabii bu iyi bir özellik için söyleniyorsa... Tartışma esnasında genellikle kötü yönlere odaklandığımız için bu benzetmeyi olumsuz davranışı üzerinden yaparız. Kim bilir, belki de eşimizin çocukluk yaralarından birini kanatmış oluruz. Bu tarz yaraların ise kolay kolay kapanmayacağını unutmamalıyız. Belki kavganızı sona erdirip barışırsınız ancak bu cümlelerin kurulduğu an, eşinizin aklında bir yerde hep kalır.
"Bu kadar şey kimin parasıyla yapılıyor sanıyorsun?"
Kazandığınız parayla ya da statünüzle eşinize üstünlük sağlamaya çalışmak evliliğinizi zamanla uçuruma götürür. Eşlerden birinin maddi geliri daha yüksek olabilir ya da biri hiç çalışmıyor olabilir. Kazanılan para miktarı üzerinden üstünlük sağlamaya çalışmak karşı tarafı aşağılamaktan farklı bir şey olmaz. Bir de bu düşüncenizi tartışma esnasında dile getiriyorsanız vay hâlinize! Evliliğin müşterek bir kurum olduğunu ve her iki tarafın da maddi ve manevi şekilde evliliğe katkı sağladığını unutmamak gerek.
"Ben bugüne kadar her şeyi senin için yaptım!"
İlk bakışta ne kadar sempatik bir cümle gibi görünüyor değil mi? Oysaki altında yatan anlamlar bambaşka: Kendini yok sayma düşüncesi, pişmanlık, hep fedakârlık yapan benim algısı... Elbette, evlilikte karşılıklı olarak fedakârlık göstermek gerekiyor. Burada yapılan fedakârlığın karşı tarafın yüzüne vurulmasıyla sorun başlıyor. Eşiniz için yaptıklarınızdan pişman olduğunuz anlamı bile çıkıyor. Bu nedenle 'Yapmasaydın o zaman!' cevabıyla tartışmanın boyutunu farklı yerlere götürebilecek bu cümleyi kurmaktan kaçınmanız gerekiyor.
"Boşansak iyi olacak!"
'Boşanma' kelimesi dilden döküldüğü anda bomba etkisi yaratabilir. Her tartışmada boşanma kartını kullanmak evliliğinizin temelini derinden sarsabilir. Zamanla her iki tarafa da bu eylem, normal gelmeye başlayıp evlilik; gerçekten boşanma süreciyle sonuçlanabilir. Nikâh memuruna 'Evet!' dediğiniz gün her türlü zorluğa da birlikte göğüs gereceğinize söz verdiğinizi unutmayın. Öyle kolayca 'boşanma' kelimesini ağzınıza almayın.
"Hepsi senin yüzünden oldu!"
İnsanoğlu yapısı gereği, olumsuz bir durum yaşandığında hatanın sorumluluğunu karşı tarafta arar. Özellikle tartışma anlarında kendi hatamızı göremeyip karşı tarafı suçlamaya meyilli oluruz. Herhangi bir olumsuz durumla karşılaştığınızda tüm suçu eşinize yükleyecek bu tarz cümlelerden kaçınmanızda fayda var. Karşı tarafı suçlamak yerine sakinleşmeyi bekleyip sorunun ana kaynağını birlikte bulmaya çalışmanız sağlıklı bir iletişim kurmanızı sağlar.
"Bu şekilde hissetmen/düşünmen çok saçma!"
Böyle bir cümle eşinize saygı duymadığınızı gösterdiği gibi sizin de anlayışsız biri olduğunuzu gösterir. Sağlıklı bir evlilikte, çiftlerin birbirlerinin duygu ve düşüncelerine saygı duyabilmesi ve birbirlerini anlayabilmesi gerekir. Tabii bunu da karşı tarafa hissettirmesi gerekir. Eşinizin o anki hislerini veya düşüncelerini anlamıyor, ona katılmıyor olabilirsiniz ama ona saygı duymalısınız. 'Empati kurmayı' ve 'saygı duymayı' mutlu bir evlilik için iki temel taş olarak kullanabilirsiniz.
Kişiliğine hakaret etmek.
Sadece eşinize değil hayatınızdaki tüm insanlara göstermekten en çok kaçınmanız gereken davranış türü: hakaret etmek. Eşinize hakaret etmeniz aslında ona psikolojik şiddet uyguladığınız anlamına geliyor. Psikolojik şiddetin fiziksel şiddetten hiçbir farkı olmadığını bilmelisiniz. Öfke ile ağzınızdan çıkan sözler, sizi geri dönülmez yollara götürebilir. Bunu kontrol etme konusunda sorun yaşıyorsanız psikolojik destek almayı deneyebilirsiniz.
Yorum Yazın