Yıllardır Üzerinde Hayatımızı Sürdürdüğümüz Dünya Hakkında Daha Önce Duymadığınız 10 Enteresan Bilgi
Yaşamımızı üzerinde sürdürdüğümüz Dünya hakkında ne kadar az şey bildiğinizi fark ettiniz mi? Burada çok uzun yıllardır yaşıyoruz ve hakkında çok az şey biliyoruz. Gezegenimiz hakkında daha önce duymadığınızı iddia ettiğimiz 10 ilginç ile geldik! 👇
1. Aslında pek çok küçük uydumuz var.
Her akşamüstü gördüğümüz Ay, gezegenimizim yörüngesinde dönen tek büyük ay fakat kendisi Dünya çevresinde dönen tek ay değil.
Dünya'nın yerçekimi kuvveti sebebiyle gezegenin yanından geçen küçük gezegenlerin çekilmesi yaygın bir durum. Bu da küçük gezegenlerin, yörüngeden çıkmadan önce bir süre yörüngemizde dönmesini sağlıyor.
2. Kilonuz Ekvator'da daha az, Kuzey Kutbu'nda daha çoktur.
Gezegenimiz, kutuplar Dünya merkezine Ekvator'dan daha yakın olduğu için mükemmel bir küre değildir. Kutupların, Dünya'nın merkezine nispeten daha yakın olması demek, yerçekiminin de daha yoğun olması anlamına gelir.
Bu yerçekimi değişimi, kutuplarda tartıda 45 kilo olan birinin, Ekvator'da 2-3 kilo daha zayıf görünmesini sağlar.
3. Göller patlayabilir.
Tatlı su patlamaları oldukça nadirdir: Göl dibindeki büyük orandaki karbondioksitin patlaması ile öldürücü bir gaz meydana getirir ve bölgedeki yaşayan her türlü canlı organizmanın ölmesine sebep olur.
Ancak neyse ki bu oldukça nadir bir durum; öyle ki bu zamana kadar sadece iki adet göl patlaması olayı kaydedildi. Bu iki patlama da Kamerun'da 1984 yılında Monoun Gölü ve 1986 yılı Nyos Gölü'nde meydana geldi.
4. Dünya bir zamanlar mor renkti.
Mor Dünya hipotezine göre, şu anda yüzde 70'i okyanuslar ile kaplı olan mavi Dünya'mız, bir zamanlar mor rengiydi. 2,4 milyar yıl önce oksijenlenmeden önce Dünya'nın mor renkli olduğunu iddia eden biyologlar, bunun sebebinin fotosentezin bitkiler tarafından değil, bakteriler tarafından icat edilmesini gösteriyor.
Dünya'nın rengi 2 milyar yıl önce meydana gelen Büyük Oksidasyon Olayı'ndan önce gerçekten de mor olabilir. Gezegenin oluştuğu ilk dönemlerde atmosferde oksijen yoktu ve bu olayda atmosferde oksijen ortaya çıktı.
5. İlk Dünya haritası MÖ 6. yüzyılda oluşturuldu.
Bir Babil kil tableti olan Babil Dünya Haritası insanlık tarihinin bilinen en eski haritasıdır. Artık kullanılmayan Akadca dilinde yazılmıştır. Harita, günümüzde Irak olan kuzeyden güneye doğru akan Fırat'ın merkezini esas alıyor. Mezopotamya'nın diğer şehir ve gölleri de haritada görülebilir.
Haritadaki metin genel olarak Babil Tanrısı Marduk'un dünyayı yaratmasını anlatıyor. Diğer metinler ise çeşitli bölgeleri tanımlıyor: Mesela bir çöl için yazıldığı düşünülen metinde 'Kanatlı bir kuş burada yolculuğunu güvenli bir şekilde tamamlayamaz' yazıyor.
6. Dünya tozludur.
Kuyrukluyıldızlar sürekli olarak gezegenimizi es geçiyor ve bunu yaparken de atmosferimize kozmik toz bırakıyorlar. Yıl sonuna kadar 5200 ton gezegenler arası toz Dünya'ya düşüyor. Bu çok büyük bir miktar ancak neyse ki Dünya'nın ağırlığı ile karşılaştırıldığında bizim üzerimizde çok küçük bir etkisi var.
7. Dünya, Güneş'e yakın üçüncü gezegen.
Dünya, Güneş'e neredeyse 93 milyon mil uzaklıkta. Bu mesafeyi daha iyi anlayabilmeniz için; eğer saatte 50 mil yol yapsanız Güneş'e ulaşmanız -ara vermeden yola devam ederek- 210 yılı bulurdu.
8. Bulutlar, Dünya yüzeyinin ısısını dengeler.
Bulutlar, Dünya yüzeyine vuran Güneş ışığı miktarını bloke etmekte oldukça başarılı. Eğer tüm bulutlar yok olsaydı, küresel ısı büyük oranda artardı. Kaliforniya Teknoloji Üniversitesi profesörü Tapio Schneider, küresel ısınmanın ciddi boyutlara gelmesinin ne kadar çok veya az bulutun olmasına bağlı olduğunu söyledi.
9. Dünya üzerindeki virüslerin sayısı, evrendeki yıldızlardan daha fazla.
Şu anda Dünya üzerinde 10 nonilyon (30 sıfırlı sayı) virüs olduğu tahmin ediliyor. Virüsler Dünya'nın her bir köşesinde mevcut: Karada, suda ve hatta bizi çevreleyen havada.
The Atlantic dergisinin bilimsel makale yazarı Katherine J. Wu, Dünya üzerindeki virüs sayısının evrendeki her bir yıldıza 100 milyon kez virüs düşecek kadar çok olduğunu belirtti.
10. Dünya'nın ismini nereden aldığı bilinmiyor.
İngilizce Dünya anlamına gelen 'Earth' isminin 8. yüzyılda Eski İngilizce ve Almanca kelimeler olan ve 'toprak, yer' anlamlarına gelen ‘ertha’ ve ‘erde’ kelimelerinden türediği düşünülüyor. Earth ismini kimin verdiği ise meçhul.
Earth (Dünya) bir Yunan veya Roma tanrısının ismiyle adlandırılmayan tek gezegen.
Yorum Yazın