Rick And Morty’nin Felsefesi
Rick And Morty’nin Felsefesi
Belirsizlik özü itibariyle sürdürülebilir değildir. Eninde sonunda her şey ya olur ya olmaz.
Rick and Morty dışarıdan bakıldığında “alelade bir çizgi film” olarak görülebilir fakat bundan çok daha fazlası. Yapılan göndermeleri, anlatılan hikayeleri, arka planda dönen muhabbetleri fark ettikçe derinleşen; üzerine düşündükçe büyüyen bir dizi. Bir çizgi filmden beklenmeyecek derinliklere inerken, aynı anda olabildiğine sığ ve itici olmayı başarabiliyor. Vermeye çalıştığı bir mesaj olmadığını iddia etse de, bir çok felsefi düşünceyi ön plana çıkartmaktan geri kalmıyor.
Hayattaki amacımız ne? Neden yaşıyoruz?
“İnsanların aşk dediği şey hayvanları üremeye zorlayan kimyasal bir reaksiyon sadece. Adamı bir anda vurur ama yavaş yavaş azalır ve kendini bir anda mutsuz bir evliliğin ortasında bulursun. Benim başıma geldi, anne babanın da başına gelecek. Kurtul bu düzenden Morty! Farkını göster! Bilime odaklan!”
Rick her ne kadar hayatının bilim ve maceradan ibaret olduğunu savunsa da, aslında onun hayata verdiği anlamı hareketlerinden görebiliyoruz. Eğer hayatınızda anlamlı olan tek şey aileniz ise, en kritik anlarda seçiminizi kendi menfaatinizden ziyade ailenizin iyiliğinden yana kullanırsınız. Rick’in yaşamaya devam etmesindeki etmenlerden biri de bu. Gerçekten kızını ve torunlarını çok seviyor ve gerçekten onlar için her şeyi yapmaya hazır. Yaptığı diğer bütün saçmalıklar ve maceralar kendini meşgul edip kafasını dağıtmak için var. Rick hayatın absürtlüğünü fark edip, bu gerçeği tamamen benimseyebilmiş. Ne yazık ki bütün bu “bilgelik” Rick’e mutluluk getirmiyor.
Wubba Lubba Dub Dub! = Çok acı çekiyorum, lütfen yardım edin!
Dizi Rick’in mutsuzluğunun altındaki neden olarak üstün zekasını gösteriyor. Neredeyse her bölüm cehaletin mutluluk getirdiğine bir gönderme yapılırken; Rick’in kendini en kötü hissettiği anlarda da bu sav güçlendiriliyor. “Auto Erotic Assimilation” bölümünde Rick eski sevgilisi Unity ile karşılaşıp vurdumduymaz günlerine geri dönüyor. Kendini iyice hayatın gerçeklerinden uzaklaştırıp alem yapan Rick, eve döndüğünde sonu intihara kadar giden bir boşluğun içine düşüyor. Ekranda çok sarhoş olduğu için kendini öldürmeyi beceremeyen bir Rick izledikten 5 saniye sonra Jerry’i görüyoruz; şen şakrak, ıslık çala çala bahçedeki çimleri biçiyor.
"Hitler’in kansere çare bulduğu gerçeklik ne olacak Morty? Cevap basit; kafaya takmamak lazım."
Oturup istemekle, “ileride bir gün” demekle hiç bir şey olmayacağının farkında. Hayatın karşısına çıkarttığı her zorluğa kendi başına göğüs germeyi gurur meselesi haline getirmiş. Sonsuz sayıda evrende, sonsuz sayıda Rick olduğu bilmesine ve aslında yaptığı hiç bir “seçim”in bir anlam ifade etmediğini anlamasına rağmen, yapmaktan vazgeçmiyor. Kibarlığın aptal insanların kendilerini korumak için kullandıkları bir araç olduğunu düşünen Rick, evrenin en zeki insanı kibar olamaz diyor. Hayatının baş rolünde kendisi var, diğerlerinin ne yaptığının bir önemi yok. Diğer gerçekliklerde neler olduğunun da bir önemi yok, çünkü bunu düşünmeye başlarsa, işin içinden çıkamayacağının bilincinde.
Yerinizden kalkıp hayallerinizin peşinden gidebilirsiniz!
Rick aklı ve iradesiyle her şeyin üstesinden gelebileceğine inanıyor. Onun için her gece uyumak çok saçma; gece dediğin şey günün yarısı ve her gece bunu ziyan etmemek gerek. Yapılacak sonsuz şey, gidilecek sonsuz yer var. Ona göre oturduğu yerden kalkıp, kararını veren insan istediği şeye mutlaka ulaşır.
'+ Sen gerçekten müzisyen misin Rick?
- Kim müzisyen değil ki Morty?
+ Ben değilim.
- Bu kafayla olamazsın tabi.'
“Hükumet kontrolünden kurtulmak için yola çıkıp saçma sapan bir hükumete dönüştünüz.”
Her fırsatta başkasının fikirlerini takip etmenin saçmalığından dem vuran Rick, kendisinin alternatif boyutlardaki versiyonları tarafından bile sevilmiyor. Kendine “Ricklerin en Rick’i” demeyi uygun görüp, diğer versiyonlarından daha zeki ve mantıklı olduğunu savunuyor. Hükumetlere baş kaldırmanın, asiliğin bayrağını taşısa da çok önemli bir gerçeğin farkında; bu beyhude bir uğraş. Evet sistem bozuk, ama yapabileceğimiz hiç bir şey yok.
Olayları kişisel algılamak tamamen sizin seçiminiz.
Rickler aşırı zekalarının uzaktan tespit edilmesini engellemek maksadıyla Mortyleri bir çeşit koruma kalkanı olarak kullanıyor. Morty’nin düşük zekası Rick’in aşırı zekasını nötrlediğinden, kimsenin radarına takılmadan dolaşabiliyorlar. Bizim Morty bunu öğrendiğinde ikilinin arasında geçen diyalog Rick’in hayata bakış açısının bir başka özeti;
'- Senin için üzerindeki ceketten, elindeki portal silahından bir farkım yok! Kullandığın bir eşyayım sadece!
- Bunu kişisel algılamak tamamen senin seçimin.'
“Kimse bu dünyaya isteyerek gelmiyor. Kimse bir yere ait değil. Hepimiz ölüp gideceğiz. Gel televizyon izleyelim.”
Aslında yaşadıklarımız üzerinde sandığımızdan fazla etkimiz var. Anlamsız şeylere verdiğimiz değer ve önemsiz olaylara takılmamız bizi mutsuz ediyor. Eğer bu formüle göre mutlu olmak istiyorsanız; Hayatta yaşamaya değer bir şey bulun ve ona sıkı sıkıya sarılın, belki siz bu şekilde mutlu olabilirsiniz.
Yorum Yazın