Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Nazilerle Bağlantısı Olduğu Bilinen Quandt Ailesi'nin Servetinin Ardında Yatan Rahatsız Edici Gerçekler
Günümüzde Almanya’nın en zengin ailelerinden biri olan Quandt ailesinin servetini nasıl elde ettiğini,Nazilere kadar varan ilişkileri ve çok daha fazlasını sizler için derledik. Bakalım siz bu gerçekleri duyduğunuzda ne düşüneceksiniz... 👇
Zamanında Bayerische Motoren Werke (BMW) markasını iflasın eşinden döndüren ve günümüzde Almanya’nın en zengin ailelerinden olan Quandt ailesinin servetini nasıl elde ettiğini biliyor musunuz?
Bu sorunun cevabına geçmeden önce söz konusu Quandt ailesi hakkında biraz bilgilendirme yapalım. Bu, içeriğimizde 5 ayrı başlık atlında inceleyeceğimiz noktaları da destekler nitelikte olacak.
Quandt ailesi, 1. Dünya Savaşı sırasında büyük sanayicilerinin başında geliyordu.
O günlerde Günther Quandt, Alman İmparatorluğu'na üniformalar satarak büyük kârlar elde etti. Kendisi, savaşın sona ermesi ile yelpazesini genişletme kararı aldı ve işini farklı segmentlere ayırarak gözüne kestirdiği birçok şirketi satın aldı. Böylece Günther Quandt, silah sanayinden ham petrol üretimine kadar imalat endüstrisinin her alanından faydalanır bir hale geldi. Peki bu servetin arkasında ne gibi rahatsız edici gerçekler yatıyor? Gelin başlık başlık inceleyelim...
1. Quandt Ailesinin Nazilerle olan ilişkisi nereden geliyor?
Şöyle ki; Günther Quandt'ın ikinci eşi Magda Ritschel'in kendisinden boşanması ve Nazi Almanyası'nın Propaganda Bakanlığı'nı yönetecek olan Joseph Goebbels ile nişanlanmasıyla birlikte Quandt ailesinin ismi Nazilerle anılmaya başlandı.
Bu ayrılık ve nişan sürecinin ardından Günther Quandt'ın içten içe kin besleyerek Goebbels ile tek taraflı bir husumet içerisine girdiği düşünebilir.
Ancak bu böyle olmadı ve Günther Quandt bunun tam tersini yaptı. Şimdiye kadar da anlayabileceğiniz üzere kendisi önüne gelen fırsatları iyi değerlendirebilen zeki bir insandı. Çoğunun sadece düşmanlığı ve intikam duygusunu göreceği yerde o, bunu ayaklarına kadar gelen bir fırsat olarak gördü ve bunu değerlendirme kararı aldı.
Günther Quandt, yeni evlenmiş bu çifte sıcakkanlılıkla elinden gelen desteği gösterdi ve öyle ki; düğün törenleri için kendi malikanesinden vazgeçecek kadar ileriye bile gitti.
Biraz önce kendisinin önüne gelen fırsatları iyi değerlendirmeyi bilebilen zeki bir insan olduğunu belirttik. Peki Günther Quandt için buradaki fırsat tam olarak neredeydi? O fırsat, düğün davetlilerinin arasındaydı...
Çiftin sağdıcı dünyanın gördüğü en acımasız diktatörlerden biri olan Adolf Hitler'den başkası değildi.
Quandt için önündeki yol artık çok daha belirgindi ve kendisi, bahsi geçen bu bağlantısı ile yakın ilişkiler içerisinde kalmayı tercih etti.
2. Peki Quandt’ın fabrikalarında neler gizlendi?
1993 yılının Mart ayında düzenlenen seçimlerini Nazi Partisi kazandı ve Günther Quandt, sahip olduğu fabrikalarından bazılarını destek amacıyla Nazilere hibe etti ve Hitler'in müttefikleri arasındaki yerini daha da sağlamlaştırdı.
Hibe olarak elden çıkardığı bu fabrikalar Nazilerin o kadar çok işine yaradı ki; Hitler, Günther Quandt'ı savaş ekonomisinin lideri olarak atadı.
İşte her şey tam olarak burada başladı! O zaman için Almanya'nın ticaret ve üretim faaliyetleri göz önünde bulundurulduğunda zorla işçi çalıştırmanın kimseyi rahatsız eder bir tarafı yoktu ve bu durum oldukça normalleştirilmişti.
Quandt ailesi de bu konuda oldukça acımasız ve baskıcı bir tutum sergiledi!
Quandt ailesinin fabrikalarında çalıştırılan yahudi işçilere sebepsiz yere kötü muamele ediliyordu. Öyle ki; sigortasız ve yeterli güvenlik önlemi alınmadan çalıştırılan bu işçilerin çoğu, sonraki yıllarda çalışma şartlarından kaynaklı olarak zehirlendikleri için hayatlarını kaybettiler.
Ayrıca eski çalışanların çoğu dövüldüklerini, işkence edildiklerini ve hatta düzenli olarak ölüm tehditleri ile karşı karşıya kaldıklarını itiraf ettiler!
Günther Quandt’ın oğlu Herbert Quandt'ın işleri babasından devralması da hiçbir şeyi değiştirmedi ve çalışma şartları yıllarca aynı kalmaya devam etti. Hatta Herbert Quandt bunu bir adım daha öteye taşıyarak Nazilerin, fabrikalarının yanı başında toplama kampları kurmalarına yardımcı oldu!
O dönemlere ait bazı fotoğrafları derlediğimiz bu içeriğimize de göz gezdirmek isteyebilirsiniz. 👇
3. Günther Quandt'ın gizemli tahliyesinin arkasında ne yatıyor?
Günther Quandt'ın sergilediği tutum nedeniyle onca zaman Nazilerin yakın müttefiklerinden biri olması, kendisini savaş sonrasında bir hedef haline getirdi. Quandt tutuklanarak zamanında Nazilerin savaş kamplarından biri olan Moosburg Kampı'na gönderildi ve Amerikalıların kampa el koymasına kadar orada kaldı.
Hakkında yeterli kanıt olmadığı ve diğerleri kadar politik bağlantılar içerisine girmediği gerekçesiyle Amerikalılar tarafından, tutuklu bulunduğu 1.5 yılın ardından serbest bırakıldı.
Günther Quandt'ın neden bu kadar kolay serbest bırakılmış olabileceğine dair birçok spekülasyon ve teori mevcut.
Ancak bunlardan en önemlisi; kendisinin sahip olduğu iş deneyimi ve girişimci yetenekleri ile Almanya'nın ekonomisini tekrar ayağa kaldırabilecek kilit bir isim olarak akıllara gelmesi.
Aile, Bayerische Motoren Werke (BMW) markasını nasıl satın aldı?
Günther Quandt'ın 1954 yılında hayatını kaybetmesinin ardından işleri oğlu Herbert Quandt devraldı. Hatırlarsanız içeriğimizin başında Günther Quandt'ın işlerini çeşitlendirerek farklı birçok şirketi bünyesi altına almasından bahsetmiştik.
İş anlayışı konusunda babasının izinden giden Herbert'ın yolu, iflasın eşiğine gelmiş olan BMW şirketi ile bir noktada kesişti.
Quandt'ların aksine BMW şirketi, II. Dünya Savaşı sonrasında gelen şok dalgasını kaldıramadı ve mutfak malzemeleri üreterek zar zor varlığını sürdürebiliyordu. Herbert, iflasın eşiğine kadar gelmiş bu şirketi satın aldı ve yaptığı devasa sermaye yatırımı ile BMW 1500 modelinin üretilmesini sağladı. Bu model, günümüzde gördüğümüz tüm o BMW modellerinin atası oldu ve markayı bugünlere getiren birçok dönüm noktasından biri haline geldi.
5. Peki Quandt ailesine ne oldu?
Diğer Nazi destekçilerinin 1900'ler ve 2000'lerde yaptıkları açıklamalarla özürler dilemesinin aksine Quandt ailesi yıllarca sessizliğini korudu ve olan biteni sadece izlemekle yetindi.
Ancak 2007 yılının Ekim ayında yayınlanan 'The Silence of the Quandts' isimli belgesel sonucunda aile, sessizliğini bozmak zorunda kaldı.
Konuyla ilgili olarak kamuoyuna yaptıkları açıklamaların çoğu, ailenin zamanında Nazilere vermiş olduğu desteği, taviz vermeye zorlandıkları gerekçesi ile mazur göstermekten öteye geçemedi. Bugün Quandt soyundan gelenlerin hepsi Almanya'nın son derece zengin ve nüfuzlu isimleri arasında yer alıyor. Öyle ki; Herbert Quandt'ın oğlu Stefan, BMW'nin en büyük hissedarı ve kızı Susanne ise Almanya'nın en zengin kadınıdır.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayınız... 👇
Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir;
İkinci Dünya Savaşı'nın Tüm Yıkımını Gözler Önüne Seren 20 Nazi Filmi
Görenlere "Yok Artık" Dedirtecek 10 Karanlık ve Çılgın Nazi Projesi
Yorum Yazın