Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy Açıkladı: Deprem Bölgelerindeki Tarihi Eserlerin Son Durumu Ne?
6 Şubat günü gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı yıkımın ardından çevredeki 10 ilde de büyük hasarlar görüldü. Binlerce yıldır ayakta duran, birçok farklı kültürün izlerini taşıyan tarihi izler de maalesef hasar almaktan kurtulamadı. Bazıları yıkılan, bazıları ise zarar almayan deprem bölgelerindeki tarihi eserlerin son durumu ne?
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un son açıklamaları ile deprem bölgesindeki tarihi eserlerin son durumu içeriğimizde. 👇
6 Şubat tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş depremi nedeniyle kaybettiğimiz canların yasını tutmaya ve depremzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya devam ediyoruz.
Depremin merkezi Kahramanmaraş başta olmak üzere çevredeki 10 ilde sadece apartman daireleri ve evler değil, binlerce yıllık kültürlerin izlerini taşıyan tarihi yapılarımız da zarar gördü.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, deprem bölgesindeki kültür varlıklarının tamamında hasar tespitinin tamamlandığını açıkladı.
'Başta Antakya bölgesi olmak üzere bütün deprem bölgemizde mülkiyeti şahıslara ait olan tescilli yapılarda tespit çalışmalarına başladık, yarından itibaren bu yapılara da bir tabela takarak tescilli yapı olduğunu, enkaz çalışmaları sırasında bakanlık görevlileri nezdinde enkazın kaldırılmasına dair uyarı levhaları takmaya başlıyoruz.'
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünden ise başlatılan çalışmalara dair "Yapılardaki tüm hasarların tespitine ivedilikle başlanmıştır. Camilerden, medreselere, kiliselerden türbelere emanetimizde olan tüm yapıların ihyasına ivedilik ile başlanmıştır." açıklaması yapıldı.
'Medeniyetlerimizi yaşatan tüm yapılarımızda hiçbir kalıntı enkaz veya moloz olarak değerlendirilmeyecek yapıdan ayrılan her bir parça koruma altına alınarak yapılacak restorasyonlarda aslına uygun şekilde değerlendirilecektir.'
Ersoy, 'deprem yaşandığı ilk andan itibaren' tarihi eserlerin korunmaya alındığını belirtti.
'Tarihine sahip çıkan bir Millet olarak vatandaşlarımızın bu konuda gösterdikleri hassasiyete teşekkür ediyor, tüm eski eserlerimizin depremin yaşandığı ilk andan itibaren korumaya alındığını belirterek, ihyası konusunda da müsterih olmalarını rica ediyoruz.'
Gaziantep Kalesi, Adıyaman Ulu Cami, Anadolu'nun ilk camisi olan Hatay'daki Habib-i Neccar ile 5 bin yıllık tarihe sahip olan Diyarbakır Kalesi'nin surları da dahil olmak üzere birçok tarihi yapının zarar aldığı belirlendi.
Üç büyük dinin merkezi olan Hatay, depremde en çok zarar gören illerden biri oldu ve Antakya, Samandağ, İskenderun ilçelerindeki pek çok dini ve tarihi binada yıkımlar gerçekleşti.
Hatay'da zarar gören tarihi yapılardan sizlere teker teker bahsetmiştik;
Diğer yandan Hatay'ın Samandağ ilçesinde 2 bin yıl öncesine dayanan ve 'dünyanın elle yapılan en büyük tüneli' olarak bilinen Titus Tüneli ile Beşikli Mağara, depremlerde hasar görmedi.
Gaziantep'teki Zeugma Mozaik Müzesi'nin depremi hafif asarla atlattığı, bazı sütunlarda ufak alçı çatlakları olduğu not edildi.
CNN Türk'ün sorularını yanıtlayan Müze Müdürü Özgür Çomak, kamera kayıtlarında tarihi sütunların şiddetli şekilde sallandığını gördüğünü, ancak ayakta kaldıklarını söylüyor.
Çok merak edilen Çingene Kızı mozaiği hakkında açıklama yapan Çomak, “Çingene Kızı, ziyaretçilerini hüzünlü gözlerle karşılamaya hazır.” diyor.
Dünyanın en eski tapınak alanı olarak UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'de bir hasar yok.
Yorum Yazın
Boşuna bin yıldır ayakta değiller. Her yörenin belli başlı mimari yapısı olmalı ve bu örtüyle döşenmeli şehirler. İstanbul ile hatay benzememeli mesela
Daha beter yapmasalar bari eski örnekleri gördük ... depremden beterde bunların restorasyon anlayışları..