Harry Potter’ın Koruyucu Meleğinden Karşılıksız Bir Aşk Hikayesi: Severus Snape ve Lily Evans
Bu hikayemizde anlatılanlar, Harry Potter serisinde başlarda hiç sevilmeyen, hatta nefret edilen, Profesör Snape'i son kitapta ortaya çıkan hikaye örgüsüyle bir anda serinin en çok sevilen karakterlerinden biri haline getirir. Benzerine başka fantastik kurgu romanlarında rastlamanın neredeyse imkansız olduğu bu hüzünlü hikayeye daha yakından bakalım.
Severus Snape Spinner's End denilen yerde büyücü olmayan (muggle) bir babanın ve büyücü bir annenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası, Tobias Snape annesi Eileen Snape Prince'tir. Zamanın şartlarında oldukça fakir bir ailede büyümek zorunda kalan Severus'un babası ile arası da hiç iyi değildi. Aile içinde anne ve babasının kavgaları eksik olmazdı.
Severus dokuz yaşındayken hayatını baştan sona değiştiren Lily Potter ile tanıştı. Severus ilk başlarda ablası Petunia ile Lily'yi gizliden gizliye izler. Ancak Lily'nin de kendisi gibi bir büyücü olduğunu fark eden Severus bir gün Lily'ye bir "cadı" olduğunu söyler.
Elbette ki tanımadığınız bir kız kendisine "cadı" denmesini, Lily gibi, hoş karşılamayacaktır. Muggle anne - babadan doğma olan, büyücü dünyasını hiç tanımayan Lily, Severus ile zaman içerisinde arkadaş olur. Severus ise, muhtemelen annesinden başka kendisine ilgi ve şefkat gösteren tek kişi olan, Lily'ye çoktan aşık olmuştur.
Beraber Hogwarts'a başladıklarında Lily seçmen şapka tarafından Gryffindor binasına seçilirken, Severus Slytherin binasına seçilir. Neredeyse birbirine düşman olan binalara seçilmiş olsalar da arkadaşlıkları devam eder.
Pejmurde görüntüsü nedeniyle James Potter ve arkadaşları tarafından sürekli lakap takılıp hor görülen Severus'a, James ile aynı binada olmalarına rağmen, Lily her defasında destek olurdu. Ancak Severus'un Slytherin binasından arkadaşlarının karanlık sanatlara olan yatkınlığı ve zalimlikleri nedeniyle Lily, Severus'la aralarındaki arkadaşlık ilişkisini kendi binasından olan arkadaşlarına açıklarken zorluk çekiyordu.
Lily ve Severus Hogwarts'ta
Severus'un da dahil olmak istediği bu kara sanatlara düşkün topluluk Ölüm Yiyenler olarak biliniyordu. Kara büyüleriyle ve zalimlikleriyle meşhur bu gruptakiler, Lord Voldemort'un en büyük destekçileriydi.
Ölüm Yiyenler ve Lord Voldemort
Hatırlatmak gerekirse; Lord Voldemort büyücülerin egemen olduğu bir dünya istemekteydi. Safkan büyücülere herkesten fazla değer veren bu grubun Muggle anne-babadan doğma büyücüler için kullandığı "bulanık" sözü büyücü dünyasının ırkçı hakaretiydi.
Lord Voldemort
Okuldaki 5. yıllarının sonunda James, Severus'u hazırlıksız yakalar. James, arkadaşları ile birlikte deyim yerindeyse Severus'u rezil eder.
Severus'un en kötü anısı: Lily Severus'a yardım etmeye çalışır ancak gururu çok incinen Severus, Lily'ye karşı çok pişman olacağı bir şey söyler: 'pis bir bulanığın yardımını istemiyorum'
Bu hakaretin ardından Severus kendini ne kadar çok affettirmeye çalışırsa çalışsın başarılı olamaz. Lily Severus'a, arkadaş olduğu zalim Ölüm Yiyenler'den bir farkı olmadığını ve bundan böyle yollarının ayrıldığını söyler.
Severus yıllar boyunca Lily'i görmez ve istediği gibi Ölüm Yiyenler'e katılır. Lord Voldemort'a sadık bir şekilde hizmet eden Severus, onun emriyle Hogwarts'ta karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni olarak işe başlar. Bu sayede okul müdürü olan Dumbledore'u gözetleyip, Voldemort için casusluk yapabilecekti.
Bu sıralarda Lily Evans ve James Potter evlenip birlikte bir hayat kuruyordu. Bir gün kehanet dersi profesörünün Dumbledore'a anlattığı bir kehanete kulak misafiri olan Severus, bu kehaneti olduğu gibi efendisi Lord Voldemort'a aktarır.
Kehanet öğretmeni, Sybill Trelawney'nin kehaneti: “Karanlık Lord’u alt edecek güce sahip olan biri ona üç kez karşı çıkmış olanlardan 7. ay biterken doğacak. Bu erkek çocuk Karanlık Lord tarafından kendine denk olarak görülüp işaretlenecek. Ancak bu çocuğun Karanlık Lord’un bilmediği gizli güçleri olacak. İkisinden biri diğerinin elinde ölecek. Çünkü diğeri varlığını sürdürürken ikisi yaşayamaz.”
Bu kehanete göre Lord Voldemort'u mağlup edecek olan büyücü belli bir tarihte doğacaktı. Severus'un bilmediği şey ise, o tarihte doğacak iki çocuktan birinin Lily'nin oğlu olduğuydu. Kehaneti duyan Lord Voldemort, James ve Lily'nin peşine düşer.
Lily ve James Potter
Lord Voldemort'a Lily'nin canını bağışlaması için yalvaran Severus, karanlık lordun sözüne güvenemeyerek, Dumbledore'a ihanetini itiraf eder ve Lily'yi koruması için ona yalvarır. Dumbledore'un bu iyiliğe karşı ne vereceğini sorması üzerine Severus'un cevabı nettir: "her şeyi".
Albus Dumbledore
Ne yazık ki, Lily ve James yanlış arkadaşlarına, Peter Pettigrew'e, sırlarını emanet ederler. Peter'ın ihanetiyle Potter'ların yerlerini öğrenen Lord Voldemort, James ve Lily'yi öldürür. Harry ise annesinin kendisini feda etmesi neticesinde hayatta kalır. Son büyüsü ters tepen Lord Voldemort ise uzun süre eski gücüne kavuşamayacaktır.
Lily'nin öldüğünü öğrenen Severus tabiri caizse yıkılır. Dumbledore, eğer Lily'yi gerçekten sevdiyse, onun oğlu Harry'yi korumasına yardım etmesi için Severus'u ikna eder. O günden sonra Severus ölene kadar Dumbledore'a ve sözüne sadık kalıp Harry'yi korur.
Dumbledore iyileştirilemez şekilde bir lanete maruz kalır. Bir yıl içinde bu lanet tarafından öldürüleceğini bilen Dumbledore, kendisini öldürme görevi verilen Draco Malfoy'u kurtarmak adına, kendisini Severus'un öldürmesini ondan ister.
Albus Dumbledore, Severus Snape tarafından öldürüldükten sonra astronomi kulesinden düşerken.
Aynı zamanda, Voldemort'u öldürme planının son kısmının uygulanmasını da Severus'a yükler; Voldemort'un tam olarak öldürülebilmesi için Harry'nin Voldemort tarafından öldürülmesi gerekmektedir.
Lord Voldemort tarafından ruhunu bölerek yapılan, hepsi yok edilmediği sürece ölümü engelleyen yedi adet Hortkuluk.
Severus, istendiği gibi Dumbledore'u kendisi öldürür. Dumbledore öldükten sonra herkes ondan nefret ederken bile onun emirlerini yerine getirmeye ve Harry'ye yardım etmeye devam eder.
Ne yazık ki Hogwarts'ta yapılan savaş sırasında Lord Voldemort tarafından yılanı Nagini'ye öldürtülür. Ölmeden hemen önce yanına gelen Harry'ye yukarıda yazılanların hepsini Düşünseli aracılığıyla iletir ve son sözleri 'Gözlerini annenden almışsın' olur.
Lord Voldemort, Severus Snape'in son anlarında Harry'ye vermeyi başardığı anıları sayesinde mağlup edilir. Harry, o güne kadar nefret ettiği Severus'un aslında nasıl bir kahraman olduğunu anlar. Bu nedenledir ki ikinci oğlunun adını, hem Dumbledore'u hem de Snape'i onurlandırmak için, Albus Severus Potter olarak koyar.
Son olarak da Severus Snape karakterini canlandıran, 14 Ocak 2016'da aramızdan ayrılan büyük üstad Alan Rickman'ı saygı ve özlemle anıyoruz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Birkaç şeyden bahsetmek istiyorum 1)Filmdeki küçük Lily'nin mavi gözlü (daniel'la aynı renk) olmaması kadar saçma bir şey olamaz severus gözlerin aynı anne... Devamını Gör
Daniel'a lens takmışlar en başta ama alarji yapmış sonra efek ile göz rengini değiştirelim demişler o da 8 film boyunca her sahnede yapmak çok zor olduğu içi... Devamını Gör
Harry Potter hayranı olarak çok iyi bir anlatım olmuş
Bu Harry'nin babasını hiç sevmiyorum. Annesini de bu kadar zorbalık yapmış biriyle evlendiği için sevmiyorum. Ama harry sevimli iyi çocuktu ona lafım yok