En Çok Karşılaştırdığımız 10 Şey
Karşılaştırma, insanın doğası gereği. Yemekte olsun, sporda olsun, hatta aile bireylerinde olsun hepimiz bir şeyleri karşılaştırırız. Çocukken az mı birbirimize girdik mahalledeki en yakın arkadaşımızla, “Benim babam senin babanı döver” diye? Tabii bize kalırsa hiçbir baba diğerini dövmesin. Ama onun yerine gelin, diğer “en çok karşılaştırdığımız 10 şey”e, daha doğrusu ikiliye bir göz atalım.
1. Kedi vs. Köpek
2. Batman vs. Superman
Kedi demişken serbest çağrışımdan aklımıza Catwoman gelmesin mi? Selina Kyle’ı herkes sever ama konu Batman - Superman başlığına geldi mi, kutuplar Kriptonlu delikanlı ve Gothamlı milyarder arasında ayrılır durur. Tabii güç olarak Batman’i Superman’e karşılaştıracak değiliz ama karizma anlamında da Superman Batman’e pek kıyaslanabilir değil; doğruya doğru.
3. New York vs. Londra
Hazır laf Gotham’dan açılmışken konuyu metropellere çekelim o halde. Dünyanın bu iki büyük şehri türlü ortamların tartışma konusudur. Yok Londra’da hayat şöyle, yok New York’ta sanat böyle derken sanki sahibiymişiz gibi bu iki şehri havasından gece hayatına delicesine savunur durur, rakip şehrin eksilerinin de altını defalarca çizmekten geri durmayız.
4. Çay vs. Kahve
Yok siz şeker kullanmıyor musunuz? Olur, sorun değil. Ancak neye kullanmıyorsunuz? Tam kıvamında okkalı bir Türk kahvesine mi yoksa taptaze demlenmiş tavşan kanı bir çaya mı? Aslına bakarsanız her ikisi de bizim içimizden ama yine de favori belirlemek ve hangisinin daha iyi, daha lezzetli, daha sağlıklı olduğunu tartışmak konusunda pek geri kalmıyoruz. Tıpkı (alfabetik sırayla) Fenerbahçe - Galatasaray karşılaştırmasında olduğu gibi. Onlar da içimizden ama iyi olan kazansın.
5. Siyah vs. Beyaz
Takımlardan bahsedince bakın, yine laf lafı açtı! Her ne kadar otoritelerce renk olarak tanımlanmasalar da siyah - beyaz arasında ayrışmıyor muyuz çoğu zaman? Kimimiz telefonunu illa beyaz renk alıyor, kimimizin her spor ayakkabısı siyah oluyor. Hani saçını direkt siyaha boyatmaya kalkan pek fazla kadınla karşılaşmadık ama illa beyaz olsun diye de tutturan olacağını sanmıyoruz. Onun dışındaki hemen hemen her şey için, renkler, renklerimiz…
6. Apple vs. Samsung
Bu karşılaştırma diğerlerine göre biraz daha yeni aslına bakarsanız. Düşünün, 10 yılı yok bile! Fakat her ne kadar yeni olsa da, en güçlü karşılaştırma başlıklarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Hani siyahı kimi zaman beyaza yeğlersiniz, ya da kahve yoksa çay içersiniz ama konu Apple ve Samsung’tan açıldı mı, ringteki yerler alınır, darbeler ardı ardına sıralanır; kaçarı yok.
7. Anne vs. Baba
“Koskoca adam/kadın olduk, annemizi-babamızı karşılaştıracak değiliz ya” diye söylenmeyin; çocukluğunuzda sizi kucağına alıp, “söyle bakalım, anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı?” diye soran teyzeyi ne çabuk unuttunuz? Sizde çok hatrı var. Bir telefon açın da, “hoş geldin” deyiverin.
8. Yaz vs. Kış
Yok artık bu da karşılaştırılır mı artık! Evet, baya karşılaştırılır. Uludağ’a, Palandöken’e, neredeyse evinin bayırına ilk düşen karla kendini snowboard’u ya da kayağı ile tepelere atan arkadaşlarınız yok mu? Bizim var. Ve inanın bize içlerinden bazıları kışı, karı, kıyameti, yaza, sıcağa, neme tercih ediyorlar. Bu başlık aslında dağ tatili vs. deniz tatili de olabilirdi gayet.
9. Çocuk vs. Kariyer
Onlarcasını gördük; çok istediler ama içlerinden yalnızca bazıları bir Nil olup hem çocuk hem de kariyer yapabildiler. Hem iş kadını olmak hem de anne olmak zor zanaat. Kadınlara haklarını veriyor, çocuk mu yapmak yoksa kariyer mi yapmak konusundaki ikilemleriyle kendilerini baş başa bırakıyoruz.
10. Hamburger vs. Pizza
Yazının sonlarına doğru tabii insanın karnı da acıkmıyor değil. Kola hep daim (kaloriler de genel olarak öyle) ama içinden birini seçecek olsanız hangisini ısmarlamak isterdiniz? İşte, aklınıza gelen ilk seçenek sizi hamur işinin bir yanına, aksi yanıt verenlerini de öbür yanına iteliyor. Neden çünkü hamburger göz doyurucu, etli, metli… Pizza ise bol malzemeli, ipince, çıtır çıtır… Bir gün savaş çıkacak olursa gerçekten de yemek konusundan çıkacak.
Bonus: Gitmek vs. Kalmak
Ne diyelim; biz karışmayız... Bu konudaki kararı size bırakıyoruz. Ama yine de Ryan abimize bir kulak asmakta fayda yok değil hani...
Yorum Yazın