Büyük Resmi Görüyoruz: The Dark Knight’ta Joker’in Aslında 'İyi Adam' Olduğu İddiası!
Christopher Nolan’ın çizgiroman ve sinemaseverlere yüce armağanı Kara Şövalye serisinin ilk filminden bu yana 10 yıldan fazla bir süre geçti. Fakat filmler halen hafızalarda ve şimdiden birer sinema efsanesi haline gelmiş durumda...
Her yeni süper kahraman uyarlaması bu seriyle karşılaştırılmaya mahkum oladursun, İnternet aleminde dolaşan bir teori, bu seride işlerin aslında gördüğümüzden çok farklı olduğunu iddia ediyor!
Çoğunluğun favorisi olan ikinci filme, yani The Dark Knight’a bakıyoruz.
Bu filmin özelliği de pek tabii unutulmaz The Joker portresini ve müteveffa Heath Ledger’ın eşine az rastlanacak seviyede oyunculuğunu barındırmasıydı.
İddiaya göre, Gotham’ın kurtarıcı meleği Batman değil, bizzat Joker’di!
Joker’in amacı Gotham’ı daha temiz ve huzurlu bir şehir haline getirmekti!
Nasıl mı? Açıklayalım...
İlk adım: İplikleri pazara çıkarmak!
Film başladığında Batman tarafından köşeye sıkıştırılmış mafya üyelerini görüyoruz. Şehirdeki paranın büyük bölümünü kontrol eden bu grup Batman tarafından büyük ölçüde sindirilmiş olsa da, aslında halen oldukça güçlüydü. Gotham, temiz olmaktan çok uzaktı.
Joker, filmin başında yürüttüğü soygunla mafyaya paralarının güvende olmadığını hatırlattı ve Lau’nun ifşa olmasını sağladı.
Panikleyen mafya üyeleri bir bir açığa çıkmış ve Lau da ister istemez bir adım öne çıkmak zorunda kalmıştı.
Bu kaos ortamında amiyane tabirle çıbanın başını bir bir ortaya çıkaran Joker, bazı üst düzey suçluları ortadan kaldırarak yöneticilerin elini kolaylaştırdı.
İkinci adım: Yetkiyi doğru kişilere vermek!
Gotham, yalnızca suçluların ve mafyanın cirit attığı bir yer değildi. Suçlular kadar yozlaşmış politikacılar ve devlet görevlileri de mevcuttu.
İşte Joker’in ikinci temizliği bu bürokratları hedefliyordu. Hatırlarsanız Joker, suçlularla birlikte bir takım kirli devlet adamlarını da ortadan kaldırmıştı.
Joker Gotham’da tek bir kişiye saygı duyuyordu. O da Batman değil, Jim Gordon’dı.
Jim Gordon, Joker’in tutuklanmasının ardından terfi alınca Joker’in alkışladığı sahneyi hepimiz hatırlarız...
Herkes bunu sarkastik bir hareket olarak görse de aslında Joker oldukça içten bir şekilde alkışlıyordu.
Çünkü yaşananlar onun planının bir parçasıydı. Sonunda gerçek anlamda temiz ve tarafsız biri yetki sahibi olmuştu.
Üçüncü adım: Gotham’ın asıl belasından kurtulmak!
Joker, Batman’i kişisel olarak takdir etse de, adaletin tek bir adamın ellerine bırakılması fikrine şiddetle karşı çıkıyordu. Bu yüzden Batman’in Gotham için büyük bir bela olduğunu düşündü.
Batman’i ortadan kaldırmak onu yalnızca idealize olmuş ölümsüz bir kahraman haline getirecek ve yerininin er ya da geç bir başkası tarafından doldurulmasına sebep olacaktı.
Zaten hali hazırda şehirde bir sürü Batman kopyası vardı.
Bu yüzden Joker direksiyonu Harvey’e kırdı.
Filmde Joker’in adamları Harvey ve Rachel’ı kaçırmıştı. Batman’e yanlış adres veren Joker, Rachel’ın ölümüne, Harvey’ninse ağır derecede yaralanarak akıl sağlığını kaybetmesine sebep oldu.
Neredeyse deliren ve Joker tarafından hastanede iyice kızıştırılan Harvey, nihai olarak gözü dönmüş bir suçlu oldu ve Batman tarafından ortadan kaldırılması gereken bir hedef haline geldi.
Herkesin Gotham’ın beyaz şövalyesi olarak tanıdığı Harvey Dent’in ölümünden sorumlu olmak, Batman’in tüm saygınlığını ve itibarini ortadan kaldıracaktı.
Öyle de oldu. Batman bir suçlu olarak damgalanınca kaçtı ve inzivaya çekildi.
İşte bu kadar!
Böyle düşününce oldukça mantıklı geliyor öyle değil mi?
Tabii neticede bu yalnızca bir teori ve hikayeye getirilmiş farklı bir bakış açısını barındırıyor. Filmin yaratıcılarının aslında böyle bir niyetle filmi kaleme aldığına dair bir iddia ya da kanıt elbette mevcut değil.
Yorum Yazın
Heath gelde şu jokeri kurtar:(.S.squad da sıçtılar güzelim karaktere
Ben ortada iddia ya da teori göremiyorum, sadece Joker'ın gözünden bakmışlar. Joker da hep aynı şeyi söylemişti zaten, herkes kötüdür. Joker'ın amacı her zam... Devamını Gör
hep en sevdiğim karakter olarak kalacak joker .