Yaşadığı Dönemde Popüler Olmasına Rağmen Sefalet İçinde Ölen Yetenekli Ressam Rembrandt Kimdir?
Her çizgisinde bir hikaye barındıran bir ressam, tarih boyunca sanatseverlerin gönlünde taht kurmuş bir dahi: Rembrandt. İster bir portre ustası, ister zamanının en gerçekçi hikaye anlatıcısı olarak adlandırın; o, resim sanatının kalbine dokunan ve unutulmaz eserleriyle halen hayranlık uyandıran bir figür.
Gelin, Rembrandt'ın hayatını, eserlerini ve sanatını birlikte keşfedelim.👇
Rembrandt Harmenszoon van Rijn, 1606 yılında Hollanda'da dünyaya geldi.
Latin okulunda eğitime başladığında 10 yaşındaydı.
Genç yaşta sanata olan yeteneği ve tutkusu, 14 yaşında Leiden Üniversitesi'ne kaydolmasına rağmen, resimle daha fazla ilgilenmek için okulu bırakmasına yol açtı.
İlk olarak yerel bir usta olan Jacob van Swanenburch'tan, daha sonra da tarihi resimleriyle ünlü Pieter Lastman'dan eğitim aldı.
Sanat eğitimine olan bu yoğun ilgisi, Rembrandt'ın 18 yaşında kendi atölyesini açmasına olanak sağladı.
Rembrandt, 1634 yılında Saskia van Uylenburgh ile evlendi.
Saskia, eşinin birçok eserine 'Çiçek Tanrıçası Flora' tablosundaki gibi model oldu.
Dramatik ışık kullanımı ile bilinen Rembrandt, 1631 yılında Amsterdam'a taşınarak özellikle portre resimlerindeki yeteneği sayesinde geniş bir takipçi kitlesi edindi.
Amsterdam'da yaşayan birçok zengin ve etkili kişi, Rembrandt'a portrelerini çizdirdi. Rembrandt'ın 'Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi' adlı eseri, bu tür bir talebin sonucunda ortaya çıktı.
Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi, 1632
Sanatçı, gerçek bir anatomi dersini ve dersi izleyen halkın tepkilerini canlandırmıştır.
Rembrandt, yağlı boya eserlerinin yanı sıra ayrıca baskı ve çizimlerle de tanındı.
Özellikle baskıları, zorlu teknikleri ustalıkla kullanma becerisi ile öne çıkıyordu.
Eserlerinin çoğunu Amsterdam'da 1639 yılında satın aldığı bir evde oluşturdu.
Bu ev, 1911 yılında Hollanda hükümeti tarafından Rembrandt Müzesi'ne dönüştürüldü.
Rembrandt'ın sanatı genellikle koyu tonları kullanarak öne çıkıyordu.
Koyu kahve, koyu sarı, gri ve açık gri gibi tonları tercih etti. Erken dönem eserleri genellikle gri tonlar üzerine inşa edilirken geç dönem eserleri genellikle koyu kahverengi tonlarında ağırlıktaydı.
Gece Devriyesi, 1642
Rembrandt'ın ışık ve gölge kullanımı, kompozisyon ve karakter tasviri yeteneklerinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Sanatçının diğer eserlerine buradan ulaşabilirsiniz.👇
Işığı Besteleyen Ressam Rembrandt'tan 27 Gerçek Ötesi Tablo
Rembrandt'ın 100'e yakın otoportresi, sanatçının teknik değişikliklerini ve yaşlanma sürecini belgeleyen bir retrospektif olarak kabul edilir.
Rembrandt'ın kariyeri başarılarla dolu olmasına rağmen, özel hayatı bir dizi trajediyle doluydu.
Eşi ve çocuklarını kaybettikten sonra Rembrandt, savruk bir yaşam tarzına sürüklendi ve mali zorluklar yaşadı. Bu zorluklar, sanatçının sefalet içinde ölümüne yol açtı.
Yorum Yazın
cok basarili bir paylasim,elinize saglik.