Stres Dünyasında Cinsiyet Farkı: Kadınların Gözünden Bir Bakış
Sevgili kadınlar, hiçbir zaman erkek bir partner, arkadaş veya meslektaşa stresinizi anlatmaya çalıştınız ve onların size boş boş bakışlarla yanıt verdiklerini hissettiniz mi? Bu hem sinir bozucu hem de geçersizleştirici olabilir. Kendinizde bir sorun olduğunu düşünmeye başlayabilirsiniz, kendinize çok duyarlı olduğunuzu, şeylerin sizi çok etkilememesi gerektiğini veya daha sert olmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Aslında bu çatışmanın temelinde yatan sorunsa kadınların stres seviyesinin erkeklerinkinden daha fazla olması. Detaylar 👇
PTSD ve depresyon gibi stresle ilişkili bozukluklar kadınlarda erkeklere kıyasla daha yaygındır, ancak tarih boyunca, bu bozuklukların nörolojik temellerini anlamak için yapılan çalışmalarda genellikle sadece erkek fareler kullanılmıştır.
Bu anlayıştaki bu boşluğu düzeltmek için, birkaç araştırma grubu erkek ve dişi farelerin stresi nasıl deneyimlediği konusundaki cinsiyet farklarına baktı. Bir örnek olarak, locus coeruleus (LC) beyindeki stres merkezlerinden biridir.
Philadelphia Çocuk Hastanesi'nden bir çalışma, bir kan basıncı stres testine yanıt olarak dişi LC nöronlarının erkeklerinkinden daha hızlı ateşlendiğini bulmuştur.
Dişi fareler ayrıca erkek farelere göre stresle ilişkili nörotransmitter reseptörlerine daha fazla sahiptir ve nöronları erkekler kadar hızlı bir şekilde sinapslardan nörotransmitterleri temizlemez, bu da bir stres tepkisinin dişilerde erkeklere göre daha uzun sürdüğü anlamına gelir.
Cinsiyet hormonları da bir rol oynar; testosteron stres tepkilerini inhibe ederken, östrojen stres sisteminin duyarlılığını artırır.
Östrojen seviyeleri adet döngüsü boyunca yükselip düştüğü için, kadınlar stres tepki reaktivitelerinde daha fazla değişkenlik yaşarlar bu sebeple de kadınlar bazen kolayca stresli hissedebilirken, diğer zamanlarda daha az etkilenirler.
Genel olarak, bu sonuçlar kadınların erkeklere göre daha hızlı, daha büyük ve daha uzun süren stres tepkilerine sahip olabileceğini ima etmektedir.
Bir erkek bir kadın kadar bir durumdan stresli olmadığında, kadını daha da stresli hale getirebilir. Mesela bir çiftin çocuklarıyla birlikte aile tatiline hazırlandığı bir örneği ele alalım.
Birçok çift için kadın haftalarca hazırlık yapar ve bir şeyleri unutacağından endişelenir. Erkek ise gece önceden paketlemenin yeterli olduğunu düşünür ve bu nedenle yardımcı olmaz. Kadınlar için, bu davranış öfkelendirici hissedebilir.
Kadınlar genellikle bir erkeğin stres eksikliğini umursamama seçimi olarak algılarlar, halbuki gerçekte, beyinleri bunu kaydetmemiş olabilir. Bu durumlarla nasıl başa çıkılacağına dair hazır cevaplar olmasa da, anlayış önemlidir.
Yukarıdaki örnekte, erkek kadının kendisinden daha çabuk streslendiğini takdir edebilir ve görevlerde eşine destek olabilir.
Kadın, onun umursamadığını aktif olarak seçmediğini bilerek kendi incinme seviyesini kontrol edebilir.
Yıllardır süregelen, "Anlaşmazlıkla kabul etmeliyiz," yaklaşımının yerine, farklılıklarımızı takdir etmek ve buna uygun şekilde birbirimizi desteklemek uzun bir yol kat edebilir.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım 👇
Bunlar da ilgini çekebilir:
Eski Sevgiliyi Kıskanma Olarak da Bilinen "Rebecca" Sendromu Nedir?
Yorum Yazın