Sorumluluklara Rağmen İçinden Hiçbir Şey Yapmak Gelmeyen İnsanların İlacı: Kurbağayı Yutmak!
Son birkaç yıldır kullanımda olan procrastination kavramı, modern toplumlarla yaşayan bireylerin kanayan yarasını temsil etmeye devam ediyor.
Ne ki procrastination? diyenlere...
Procrastine bir bireyin feryadı: "Dolaptaki bardakları boy sırasına göre dizeyim bari"
Siz de çoğu zaman sorumluluklardan ince ince kaçıyor, işlerinizi halletmek ya da ödevlerinizi yapmak yerine iki dakikada bir Instagram’ı kontrol ediyor veyahut Angry Birds filan oynuyorsanız, procrastination’dan muzdaripsiniz denebilir.
Peki nasıl kurtulunur bu illetten? Üzerine onlarca kitap, yüzlerce blog girisi yazıldı, seminerlere konu oldu. Fakat henüz kesin bir reçetesi mevcut değil.
Bu yazı da onlardan biri esasen. Fakat gelin, biz çağın ruhundan biraz sıyrılalım ve hikmeti eskilerde arayalım.
Mark Twain’in meşhur bir sözü var.
“Eğer işin kurbağa yemekse, sabah ilk olarak yapacağın en iyi şey kurbağayı yemektir. Eğer işin iki kurbağa yemekse, iyisi önce büyük olanı yemektir.”
Yapmamız gereken neyse, canımız yapmak istesin ya da istemesin, ilk olarak onu yapmalıyız. Yani kurbağayı yutmalıyız!
Yapılması gereken birden fazla iş varsa, bu kez önce zor olanı halletmeliyiz. Yani önce büyük kurbayağı yutmalıyız! Bu da fikrin ikinci kısmını oluşturuyor.
“Ee, o kadarını biz de biliyoruz” diyebilirsiniz. Buradaki meselenin ‘bilmekle’ bir alakası olmadığını da kavramak güç değil.
Önce yapmak istemediğimiz, fakat yapmak zorunda olduğumuz işi, yani kurbağayı tespit etmemiz ve ardından onu yutmamız gerekiyor.
Bunu yapmadan önce de durumu Bay Twain’in yardımıyla kavramsallaştırıyoruz, hepsi bu.
Bu üşenme anlarından birinde kendinize “Kurbağayı yutmalıyım” deyin. Belki bu kez işe koyulursunuz.
Denemeye değer.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
kurbağanın amk
bu sendromun son zamanlarda artmasının tek sebebi var; sınavlara bizleri hazırlayan hocaların, "ilk önce kolayından başlayın, sonra zorlar için kalan vaktini... Devamını Gör
Eskiler hep öğütler zaten, ilk önce zor olan işi yap diye.