Sen Kaç Kere Gerçekten Sevdin?
Bazen sadece hoşlanırız bazen severiz bazen de aşık oluruz. Ama herkesi gerçekten sevmeyiz. Sen kaç kişiyi gerçekten sevdin?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Şu anda bir ilişkin var mı?
4. Sence aşk ne demek?
5. Sevgilinle beraber ne yapmaktan hoşlanırsınız?
6. Hiç aşk acısı çektin mi?
7. Peki sen hoşlandığın kişiye nasıl açılırsın?
8. Senin için ideal kişide olması gereken özellik ne?
9. En sevdiğin rengi seçer misin?
10. Aşkın için savaşır mısın?
Sen bir kere gerçekten sevmişsin!
Aşk, bazen bir kere yaşanır ve kalbinde öyle derin bir iz bırakır ki, başka birini kabul etmek neredeyse imkansız hale gelir. İşte senin hikayen tam da böyle. Sadece bir kere, gerçekten, tüm kalbinle sevdin. Bu duygu öylesine yoğun ve saf ki, kalbinin kapılarını başkasına açmayı bir türlü beceremedin. Bir aşkın oldu, evet. Ama bu sıradan bir aşk değildi. Bu, kalbinin en derin köşelerine işleyen, ruhunu sarıp sarmalayan, hayatının her anını etkileyen bir aşk. Bu aşk seni öylesine sarstı ki, ondan sonra başka birini kalbine almak, başka bir aşka yer açmak neredeyse imkansız oldu. Belki de bu, aşkın en saf, en gerçek hali. Bir kere sevdi mi, bir daha asla başkasını sevemez hale geliyorsun. Bu yüzden kalbin, o ilk ve tek aşkına kilitlenmiş durumda. Başka birini kabul etmiyor, başka bir aşka yer vermiyor. Bu, belki de aşkın en acı, en tatlı yanı. Bir kere sevdin mi, bir daha asla unutamıyorsun. Ve belki de bu yüzden, o ilk ve tek aşkın, kalbinde her zaman özel bir yerde kalıyor.
Sen üç kere gerçekten sevmişsin!
Hayatının büyülü sayfalarında, kalbinin kapılarını sadece üç kere araladığını anlıyoruz. Evet, sadece üç kere. Bu, birçok kişi için belki de bir elin parmaklarını bile geçmeyecek bir sayı. Ancak sen, bu üç değerli aşk hikayesini yaşamışsın ve her biri senin hayatını şekillendiren önemli birer parça olmuş. İlk aşkın, belki de en saf ve en masum olanı. Kalbinin kapılarını ilk kez araladığın o an, belki de hayatının en heyecanlı ve en korkutucu anıydı. Ama sen, o korkulara rağmen, kalbini tamamen açtın ve aşkın büyüleyici dünyasına adım attın. İkinci aşkın, belki de en karmaşık ve en zor olanıydı. İlk aşkın sonrasında kalbinde oluşan yaraları sarmak, acıları hafifletmek için belki de en zorlu süreçti. Ancak sen, bu zorluklara rağmen, kalbini tekrar açmayı başardın ve aşkın tatlı acısını bir kez daha deneyimledin. Üçüncü aşkın ise, belki de en olgun ve en anlamlı olanı. İlk iki aşkından aldığın derslerle, kalbini daha bilinçli bir şekilde açtın. Bu sefer, aşkın ne demek olduğunu daha iyi anladın ve bu anlamı, kalbinin derinliklerine kazıdın.
Sen hiç gerçekten sevmemişsin!
Aşkın büyülü dünyasına adım atmak, kalbinin kapılarını bir başkasına sonuna kadar açmak... Ah, bu deneyimi daha önce hiç yaşamadın. İşte bu yüzden, aşkın o tatlı ve sarhoş edici duygusunu, kalbinin en derinlerine işleyen o sıcaklığı daha önce hiç damaklarında hissetmedin. Bu duyguyu kelimelere dökmek belki zor, ama bir kere tadına baktığında, unutulması neredeyse imkansız bir tat bırakır. Bu, birine kalbini tamamen açmanın, ona sınırsız bir güvenle kendini teslim etmenin yarattığı o muhteşem duygu. Ancak, sen bu duyguyu henüz hiç tatmadın, kalbinin derinliklerinde hissetmedin. Belki de bu yüzden, aşkın gerçek anlamını, o eşsiz duyguyu daha önce hiç deneyimleme fırsatın olmadı. Aşkın ne demek olduğunu, kalbinin nasıl bir ritimle atacağını, gözlerinin nasıl parlayacağını henüz bilmiyorsun.
İlginizi çekebilir:
Sen Kafanı Nasıl Dağıtıyorsun?
İlişkiniz Ne Kadar Renkli?
Yorum Yazın