Nasıl Bir Patron Olurdun?
Dur bakayım... Sende kesinlikle patron olma potansiyeli var! Peki patron olsan senden nasıl bir patron olurdu? Çalışanlarına nasıl davranırdın?
1. Kurban Bayramı Arefesi Cuma gününe denk geldi, izin meselesini nasıl çözerdin?
2. Çalışanlarına zam yapman gereken günlere geldik... Ne yapacaksın?
3. Çalışanlarının en çok hangi hareketine uyuz olurdun?
4. İşe eleman alırken nelere dikkat edersin?
5. Bir anda işler büyüdü milyonlar kazandın, yine de sabah 9 akşam 18:00 çalışır mıydın?
6. Çalışanlarından birisi sevgilisinden ayrıldı ve çok mutsuz. Ne yapardın?
7. Çalışanlarından birinin projesine para yatırır mıydın?
8. Çalışanların arasında kavga, tartışma çıktığını duydun ne yapardın?
"İdealist bir patron" olurdun!
Google'a patron yazınca senin adın ilk sırada çıkıyor. Senin için artık bu bir yaşam tarzı olmuş. Her yerde patronsun. Fazla sürmez ekonomi dergileri seni kapak yapar bu gidişle. Çok farklı bir yöntem de izlemiyorsun aslında ama işte ne yaparsan yap usülüne uygun yapıyorsun, özen gösteriyorsun. Çalışanların senden 'Ya o da bizim kadar hatta daha fazla çalışıyor. Sen ben olsak işe bile uğramazdık valla' diye bahsediyor. Big Boss seni!
"Çalışanlara mesafeli bir patron" olurdun!
Ya ne yüz göz olucam çalışanlarla dediğini duyar gibiyiz. Yani haklı olduğun yerler de var aslında. Bakma, biz çalışan kısmının Yaşar Usta gibi çıkışlarına, biz de patron olsak yedi sülalemizle aramıza mesafe koyardık belki de. Sen yine de en azından bayramlarda, yılbaşında filan çikolata dağıt, kalpleri de kazan. Seni severlerse şirkete de bağlı olurlar ;)
"Hayallerdeki patron" olurdun!
Her saniye görmüyoruz seni, sadece önemli kararlarda karşımıza çıkıyorsun. Karşıdaki müşteri de olsa çalışanını ezdirmiyorsun, bravo valla! Kurumsal şirket ayağına sadece işverenden yana olan kuralları da uygulamıyorsun. “Kurumsalsak vicdanımız da kurumadı ya” tavırlarına bayılıyoruz. Hasta olana, sevgilisinden ayrılana kafa izni yazan patron sevilmez mi?
"Çok cömert bir patron" olurdun!
Adresi verelim bizim şirketi de al lütfen! Öyle dünya tatlısı bir patronsun ki senin için mesaiye de kalırız, fazladan proje de üretiriz. Nasıl olsa sen bizi boş geçmezsin biliyoruz. Maaşlar daha bir gün sekmedi, Etiler’deki evi sattın bizim maaşları yatırdın helal olsun valla. Bayramlarda cebimize sıkıştırdığın zarflar da cabası. İnsan iş yerini özler mi? Biz özlüyoruz sayende. Beş çayı vakti gelse de ısmarladığın kurabiyelerden yesek diye bekliyoruz. Eğer biri köşeyi dönecekse bu sen ol, bizi de kurtarırsın nasılsa ;)
"Keyfine göre takılan bir patron" olurdun!
Bazen etliye sütlüye karışmayan bir patron oluyorsun, bazense Cesur Yürek filminden William Wallace gibi bizi motive edecek konuşmalar yapıyorsun. Sağın solun belli olmuyor. “Ahmet Bey toplantı odasına gelir misiniz rica etsem” dediğinde soğuk soğuk terler akıtıyoruz, sonra primi elimize tutuşturup gönderiyorsun. Sen de haklısın patron sensin, e para da sende… Keyfin nasıl isterse öyle takıl :)
