İlköğretim Çağındaki Öğrenciler Bu Yurtlarda Kalabilir mi? Mevzuat Ne Diyor?

Adana'da 11 çocuk ve bir eğitmenin can verdiği yurt faciasıyla ilgili konuşan Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, yurt ile ilgili son denetlemede hiçbir olumsuzluğun olmadığını söyleyerek 'Bu olaydan ders çıkartacağız' dedi. Bakan Yılmaz yurdun denetlendiğini söylese de mevzuata göre özel öğrenci yurtlarında yalnızca orta öğretim ve yüksek öğretim öğrencileri kalabiliyor. Facianın yaşandığı yurttaki öğrenciler ise ilk ve ortaokul çağındaki çocuklar. Bu duruma tepki gösteren Eğitim Sen Genel Başkanı mevzuatın açıkça ihlal edildiğini ve bunun bir suç olduğunu söyledi.

Facianın yaşandığı öğrenci yurdunda incelemede bulunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 'Biz bu olaydan ders çıkartacağız ki bir daha böyle bir acıyla karşılaşmayalım, evlatlarımızı kaybetmeyelim.' dedi.

Yılmaz, bir gazetecinin 'Yurt için son denetleme haziran ayında yapılmış, bu denetlemenin sonucu hakkında bir bilginiz var mı?' sorusunu şöyle cevapladı:

'Doğrudur. Hiçbir olumsuzluk o denetlemede ifade edilmedi. Bir yıl önce genel denetleme var. Yılda iki sefer mülki idare amiri ile beraber denetleme yapılıyor. Orada bir sıkıntı yok. 6 ay önce de haziranda. Daha 6 ay da dolmadı, orada da bir sıkıntı yok.'

Bakan Yılmaz, denetlemelerin yapıldığını ve bir olumsuzluk olmadığını söylese de yurdun 'Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği'ne aykırı olduğu belirtiliyor. 

Yönetmeliğe göre ortaöğretim (Lise) ve yükseköğretim (üniversite) düzeyi dışındaki öğrenciler için yurt açma yetkisi sadece Milli Eğitim Bakanlığı yetkisinde. Yani dernek ve vakıfların açtığı yurtlarda ilköğretim öğrencileri barınamıyor.

Ancak yönetmelikte buna istisna olarak 'İhtiyaç olması ve kapasite bulunması hâllerinde, ders yılı ile sınırlı olmak üzere, ortaöğretim yurtlarında ilköğretim 6'ncı, 7'nci ve 8'inci sınıf öğrencileri barındırılabilir' deniliyor. 

Aladağ'daki yurtta gözaltına alınan Yurt Müdürü Cumali Genç’in 6 yaşındaki kızı Sare Betül Genç'in dışında; 

• 5'inci sınıf öğrencileri Tuğba Ağdoğdu (10), Bahtınur Baş (10), Cennet Karataş (10),

• 6'ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek (11), 

• 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir (12), İlknur Maden (12), Sümeyye Yetim (12), 

• 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu (13), Zeliha Avcı (13), Sevim Köylü (13) ile eğitmen Fatma Canatan (20)  hayatını kaybetmişti.

Yaralanan 22 öğrenci arasında da 5'inci sınıf ve altında okuyan öğrencilerin bulunduğu aktarılmıştı. 

5 ve daha küçük sınıf öğrencilerini barındırdıkları açık şekilde görülen bu yurtların 6,7 ve 8'inci sınıflar için istisna olan uygulamayı da kaideye dönüştürdükleri belirtiliyor.

Bu konu Karaman'daki Ensar Vakfı skandalı sonrası oldukça tartışılmış, istismarın yapıldığı evlerin 'yasa dışı' olduğu belirtilmişti.

VOA'dan Hilmi Hacaloğlu'nun sorularını yanıtlayan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Yüksek de ölen öğrencilerin yaşlarına bakıldığında hepsinin ilköğretimde okuduklarının anlaşıldığını, bu nedenle mevzuatın ihlal edildiğini söyledi.

Kamuran Yüksek, “MEB yönetmeliği açık, ilköğretim öğrencisi devlet yurdu ya da özel yurtta kalamaz. Bunun tek istisnası yatılı bölge okulu yurdu. Buradaki yatılı bölge okulu yurdu da yıkıldı, öğrencileri de bu gibi yurtlara yönlendirildi. Bundan daha vahimi aslında bu yurt, kuran kursu. Köylerden getirilerek buraya yerleştirilen çocuklar gündüz okullarına gidiyor sonra da kuran kursuna getiriliyor. Gece de burada kalıyorlar. Bu suçtur.” dedi.

Al Jazeera muhabiri Umay Aktaş Salman'ın haberinde göre yangında hayatını kaybeden 10 kız öğrencinin okuduğu Aladağ Sinanpaşa Yatılı Bölge Okulu'nun 160 yatak kapasiteli yurdu bir yıl önce depreme dayanıksız olduğu için yıkılmış. 

Okulun yurdunun yıkılmasının ardından yatılı kalan öğrencilerden bazıları Kozan'daki yatılı okula, bazıları da yangın çıkan özel yurda geçmiş.

Eğitim Sen Başkanı, yurdu işleten Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’nin kamuoyunda Süleymancılar olarak bilinen dini cemaate ait olduğunu belirtirken Türkiye’deki cemaat ve tarikatların binlerce yurt açtığını iddia etti.

Yüksek, “Yatılı bölge okulu yurtlarını yıkmalarının temel nedeni tarikat ve cemaatlerin önünü açmak. Böyle binlerce yurt var. AKP hükümetiyle birlikte devlet kuran kurslarının yurt faaliyeti göstermesine göz yumuyor. Üstelik kuran kurslarının denetimini Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrettiler. Başbakan Yardımcısı, Milli Eğitim Bakanlığı denetlemiş diyor. O zaman raporu açıklamalı. Döşemesi halıfleks olan nasıl olumlu rapor vermişler? O kadar küçük yerde bu kadar çocuk kalabilir mi? Sorumlu Adana Valiliği’dir, Adana Milli Eğitim Müdürlüğü’dür,” diye konuştu.

CHP milletvekili Muharrem İnce de Twitter hesabından “1989 tarihli Yönetmelik'te ‘bu yurtlar yılda en az 3 kez denetlenir’ hükmü vardı. AKP 2004'te ‘gerekli görüldüğünde’ diye değiştirdi!” şeklinde yazarak, eski ve değiştirilen yönetmeliği paylaştı.

Eski yönetmelikte 'Bakanlıkça yılda en az bir defa, mülki idare amirlerince yılda en az 3 defa denetlenir' deniyor. 

Mevcut yönetmelikte ise bu sayı düşürülerek 'Gerekli görüldüğünde Bakanlıkça, mülki idare amirleri tarafından ise yılda iki defa denetlenir' deniyor.

Kapak Fotoğrafı:  Zahidin Köşüş / Al Jazeera Türk