İlk Randevuda Ekilen Herkesin Çok İyi Bildiği 14 İç Büken Monolog (Tabi Tabi Size olmaz):P
Ah şu ilk buluşmalar. Kimle neyle nasıl biriyle tanışacağını bilmeden geçirilen tedirgin bekleyişler. Bu iyi hali tabi. Bir de daha ilk buluşmada ekilip kendini sazan sürüsünün en zavallısı gibi hissetme sendromu var. Hiç öyle yabancıymış gibi bakma. Hayatta en az 1 kez karşılaştığın bu durumu bilmiyormuş gibi yapsan da gerçeği sen de bende biliyoruz. Bak bu aşağıdaki diyaloglar sen ve iç sesin tarafından kaydedildi. Yalansa yalan de allasen.
11:00-
Tam vaktinde geldim ama kimse yok. Keşke azcık geç kalsaydım. O beni bekleseydi . Daha havalı dururdu.
11:10-
Hala gelmedi. Şimdi gelir , eli kulağındadır. Ben erken geldim zaten. Trafik filan. E normal tabisi.
11:15-
Bi şeyler içsem mi? Yok daha erken bekliyim ben. Hah şimdi gelir. kesin gelir canım.
11:20-
Allah Allaah. Yok hala gelmedi. Hay bu İstanbul trafiğinin. Bi kahve sööliyim en iyisi. O gelince sıkılmamış, çok eğleniyormuş gibi yaparım.
11.30-
Hüzün , korku ve ufunetler basmaya başladı yavaştan. Çaktırmadan etrafa bir etrafa bakmalar. Tek oturanları ona benzetmeye çalışmalar. Yoksa sorusunun iç yakan cevabı esiyor hafiften soldan soldan
11:40-
Yok canım değildir herhalde. Acaba AVM'nin dışına koca bir göktaşı mı düştü. Tam giriş kapısında dev bir yangın çıktı da içeriye çaktırmıyorlar mı? Duman kokusu da yok ama? Çıkıp bi baksam mı?
11.45-
Hah , geldi galiba. Şurada saf saf bakınan biri var. Bi gece içinde sarışın ve 120 kilo olmuş mudur ki? Uff yok yahu bu amcaymış ya laa!
11:50-
La la la lom. Yok canım sıkılmadı ki !Rahatım ben, çok rahatım. Gelecek eminim. Acaba günleri mi karıştırdı. Acaba ben günleri mi karıştırdım. Bakıyorum yoo. Acaba gece 11 miydi ki? Şu avm'ler kaçta kapanıyor ki?
12:00-
Bir saat oldu. Ulan bi de ekilirmişiz. Ne komik olur ama. Komik mi olur ki? Şu garson kız bana mı gülüyo ne alttan alttan?
12:20-
Hmm yaz modasında ne trend parçalar varmış. Bak ablaya mor üstüne al bağlamış çıkmış. Şu yandakiler de kavga ediyor deminden beri. Kız haklı ama canım, kalkıp desem mi?
12:30-
Keşke telefonunu alsaydım. Mesajlarıma hiç cevap vermemesi normal mi ki? Belki internetler çökmüştür. Ben AVM deyim ya bilmiyorumdur. Belki messenger'i yasaklamıştır birileri?
12:40-
Hmm... Koşuyodur o şimdi. Üff ne biçim koşuyodur. Gelicek şimdi nefes nefese. Özürler filan. Ben de biraz tavır yaparım ama. Koşuyodur di mi ya? :( Bana mı gülüyor bu garson kız?
13:00-
Gerçeği kabullenişteki acımasız hüzün. Yalnızlığın kavurucu iç çekişiyle , keklenmiş olmanın ezikliği arasındaki duygu sarmalı.
Oysa her şey ne güzel başlamıştı. Geriye yalnız 2 saatte ağır ağır içilmiş buz gibi bir kahve ve dudaklardan çaresizce çıkan şu son cümle kalır mekandan uzaklaşırken. -nasıl kıydın bize? Nasıl kıydın bana...bana...Bihter'ine...
Yorum Yazın