Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Her Zaman Neşeli Hâliyle Tanıdığımız Beyazıt Öztürk'ün Bilinmeyen Hayat Öyküsü İçinizi Acıtacak
Türkiye'nin en komik, en eğlenceli ve mizahi yönü en gelişmiş sunucu ve oyuncularından biri olan Beyazıt Öztürk, yaşamının bilinmeyen yönleriyle herkesi şaşırttı. Hayatında birçok dramatik olay yaşayan usta sunucu, herkesi hüzünlendiren çarpıcı açıklamalarda bulundu. Senelerdir milyonların severek izlediği Beyazıt Öztürk'ün yaşamına dair ayrıntılar sık sık merak ediliyor. Haydi gelin, detayları hep beraber öğrenelim!
Beyazıt Öztürk her zaman neşeli tavırlarıyla dikkat çekti ve herkes tarafından çok sevildi.
Güler yüzünü kimselerden sakınmayan Beyazıt Öztürk, her zaman hepimizin en sevdiği isimlerden biri oldu. Onu her ne kadar eğlenceli tavırlarıyla tanısak da ilk kez yaşamının başka bir yönünü de gördük. Ünlü sunucu, polis memuru babasını küçük yaşta kaybediyor ve annesiyle maddi anlamda zor zamanlardan geçerek büyüyor. Yaşadığı bu zorlu dönemlerde ise tek hayali, annesine rahat bir yaşam sunabilmek oluyor. Tabii bir de küveti olan evde yaşamak istiyor. Bu hayaline seneler sonra kavuşuyor!
"Babamın beni yukarıdan izlediğini çok iyi biliyorum." diyor ve annesiyle ne kadar da güçlü durduklarını ifade ediyor.
Baba sevgisinden yoksun bir şekilde büyüyen Beyaz Öztürk, zorlu yaşam koşullarında annesiyle beraber ayakta dimdik duruyor ve hayata birlikte göğüs geriyorlar. Zaman geçiyor, usta sunucu önce radyolarda sunuculuk yapıyor, sonra televizyon kanallarında boy göstermeye başlıyor. Fakat onu tanıyan herkes Beyaz'la ilgili aynı şeyleri söylüyor: 'Hiç değişmedi.', 'Ünlü olmadan önce nasılsa ünlü olduktan sonra da aynen öyle biri.', 'Kimseyi kırmadı, üzmedi!'
"Babamda tahammülü, annemde sabrı gördüm.”.
Babası vefat etmeden önce felç geçiriyor ve annesi sabırla babasına bakıyor. Beyazıt Öztürk o süreci şöyle özetliyor: 'Babamda tahammülü, annemde sabrı gördüm. Annem 16 sene boyunca babama baktı.' O günlerden sonra Beyazıt Öztürk, annesinin mutlu olması için hayata çok daha sıkı bir şekilde sarılıyor. Azimle çalışıyor ve iş hayatında önüne çıkan tüm engelleri güler yüzü, tatlı diliyle birer birer aşıyor.
R harfini telaffuz edemediği için tüm sunuculuk başvuruları reddediliyor ama o yılmadan başarının peşinden koşmaya devam ediyor.
Hepimizin bildiği gibi Beyaz, R harfini söyleyemiyor. Bu durum kariyerinin başlarında onun için büyük bir engel oluşturuyor. Sunuculuk başvuruları reddediliyor fakat o hiçbir zaman pes etmiyor. Ev arkadaşının da desteği ile kurulan bir radyoda program yapmaya başlıyor. Program, birçok kişinin beğenisini kazanıyor. Hatta bununla da kalmıyor ve seramik sergileri açıyor. Hem de tüm bunları henüz bir üniversite öğrencisiyken yapıyor! Başarısını ilmek ilmek işleyerek kazanan usta sunucu her işinde başarılı oluyor ve kariyer basamaklarını birer birer tırmanmaya başlıyor.
"Gece Tavuğu" ile yapılan güzel bir başlangıç, ona hayallerinin kapılarını da aralıyor.
Eskişehir'de öğrenciliğini tamamlayan Beyazıt Öztürk, İstanbul'a taşınıyor. Gece Tavuğu adlı radyo programında sunuculuk yapmaya başlıyor. Yaptığı başarılı programla dikkatleri üzerine çekiyor ve sektör içerisinde tanınarak gitgide aranan isim hâline gelmeye başlıyor.
NR1 kanalındaki silüet de kim?
Gece Tavuğu'ndan sonra Beyazıt Öztürk'ü NR1 kanalında görüyoruz. Silüet şeklinde çıktığı bu programda yine çok beğeniliyor. Tabii bu başarı, çok daha büyük bir başarıyı beraberinde getiriyor. Artık Beyaz, sesinin yanı sıra görüntüsüyle de sevenlerinin karşısına çıkıyor.
Kariyerinin dönüm noktası: Beyaz Show!
Beyaz Show yolculuğu 1996 senesinden 2018 senesine kadar sürüyor. Kimler katılmıyor ki programa! Birbirinden değerli sanatçılar, oyuncular, şarkıcılar, dansçılar ve sporcular... Herkesin yolu Beyaz Show stüdyosundan geçiyor. Programın izleyicileri ise genelde üniversite öğrencileri oluyor. Ülkemizin dört bir yanındaki üniversitelerden gelen öğrenciler, programa renk katıyor.
Muhteşem oyunculuğunu da unutmamak gerekiyor.
Beyazıt Öztürk, komedyenlikte olduğu kadar oyunculukta da oldukça başarılı. Haluk Bilginer gibi usta bir isimle 2006 senesinde kamera karşısına geçip oyunculuk konusunda ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. Daha sonra ise Gülse Birsel'in senaristliğini üstlendiği Yalan Dünya dizisinde görüyoruz kendisini. Hayli eğlenceli bir karaktere hayat veriyor ve yine herkesi dolu dolu güldürmeyi başarıyor.
Yorum Yazın
İnsan daha fazla iç acıtıcı detay bekliyor. Hayır acıya meraklı olduğumuzdan da değil, en azından bahsettiğiniz içeriğe uygun bir başlık yazın yahu!
İçim acıdı kavruldu resmen... vah vah...
"R" özürlü showman olmaz, eğer oluyorsa sebebi başkadır der sayın Yalçın KÜÇÜK hocam...