Günümüzle Birlikte Geleceğimizin Endişesi: Koronavirüs! 2021’i Nasıl Bir Kültür Sanat Dünyası Bekliyor?
2021’de sinemaya, tiyatroya, konsere ve sergilere nasıl gideceğiz?
Tüm Dünyayı 2020 yılı başı itibariyle etkisi altına alan
Koronavirüs, gün geçtikçe hayatı zorlaştırmaya devam ediyor. Her gün başka
rakamlarla dolu koronavirüs tablosu, vaka sayısı, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen
açıklamalar, yapılan testler geleceğimiz için düşündürtüyor. Peki, 2021 yılında
Türkiye’yi Korona virüsün etkisiyle nasıl bir kültür sanat hayatı bekliyor? Evde
kaldığımız şu günlerde Netflix, MUBI gibi dijital platformlara daha da
sarılmaya devam mı edeceğiz? Birçoğumuzun vazgeçilmez zevkleri olan tiyatroya
gitmek, sinemada film izlemek, bir konserde doyasıya eğlenmek ve bir resim
sergisinde resimlere doya doya bakmak tarihe mi karışacak? Yoksa 2021’de sosyal
mesafeli bir kültür sanat hayatı mı bizi bekliyor?
Alman oyun yazarı Bertolt Brecht’in 1954’te kurduğu,
günümüzde de varlığını sürdüren ve Almanya’nın en meşhur tiyatrolarından biri
olan Berliner Ensemble, Koronavirüs sonrası yeni bir koltuk düzeni oluşturdu.
Sosyal medyada oldukça konuşulan “sosyal mesafeli tiyatro” fotoğrafı, yaşadığımız
durumun ‘gerçek bir tehlike’ olduğunu yeniden gözler önüne serdi.
Salgın döneminin daha ilk başında durumdan nasibini alan
sinema salonları, 2021’de büyük bir krizin eğişine gelme tehlikesiyle karşı
karşıya. Salonlar açıldığında ise daha az film seansları, daha az izleyici,
film aralarının tamamen kaldırılması ve sinema büfelerinin kapatılması
konuşulmakta. Sinema Salonu Yartırımcıları Derneği (SİSAY) Başkanı İrfan
Demirkol, sinema salonlarının en erken Eylül 2020’de açılabileceğini söylüyor.
Peki, 2021’de sinemaya gitmek konusunda aklımıza takılan
sorular şunlar: Film arası olmazsa, acil ihtiyaçlarımızı giderebilecek miyiz?
Sinema salonunda maske takmak zorunlu olursa, maske takarak film izleyebilecek
miyiz? Patlamış mısırsız film izlemek zevkli olabilecek mi?
Bir diğer eğlencemiz ise, kuşkusuz müzik! Sevdiğimiz
sanatçıların konserlerine gitmek, büyük çim alanlarında düzenlenen müzik festivallerine
gitmek ve arkadaşlarımızla bağıra bağıra şarkılar söylemek en büyük zevki
kimilerimizin… Peki ‘Covid-19’ un gelişiyle korkusuzca nasıl konser alanına
gidebileceğiz?
2021’de konserler sınırlı seyirci
alınarak mı gerçekleşecek? Maske takarak nasıl bağıra bağra şarkı söyleyip, bir
yandan içeceğimizi yudumlayabileceğiz? Konsere çıkan sanatçılar, dezenfeksiyonu
nasıl sağlayıp konseri gerçekleştirebilecek? Orkestralar sosyal mesafe kuralı
içerisinde, maske ve eldiven takarak mı konseri gerçekleştirecek. Şarkıcılar
seslerini duyurabilmek adına kullandıkları mikrofon konusunda nasıl bir karar
verecek?
2021’de bizi oldukça zorlayıcı,
eğlendirici olması belirsiz ama konrollü ve çok dikkat etmemiz gereken bir
kültür sanat hayatı bekliyor. Almanya’da yeniden başlayan nostaljik ‘arabalı
sinema’ etkinliği, ülkemizde de İzmir ve Nevşehir gibi şehirlerde düzenlendi. İkinci Dünya Savaşı öncesine uzanan bu
konsept, eğlencelerimizden bir nebzede olsa mahrum kalmamak adına akıllıca
bir girişim olabilir. 2021’de arabalı nostalji sinemanın daha da sükse
yapacağını şimdiden söyleyebilmek mümkün.
2021’de sinemaya, tiyatroya, konsere
ya da sergiye girmeden önce artık ‘dezenfektan kabinleri’ ne girip virüslerden
arınacağız. Daha sonrasında ise ateşlerimiz ölçülecek. Eğer bir sorun yoksa,
maskelerimizi takıp, sosyal mesafemizi koruyarak koltuğumuza yerleşip
eğlencemizi yaşayacağız. 2021 ile yeni düzende sanat hayatına merhaba
diyeceğiz…
Yorum Yazın