Dünyanın Dört Bir Yanında Görülen Birbirinden Farklı Adabımuaşeret Kuralları
Dünyanın farklı ülkelerinde farklı şekillerde yaşamakta olan insanların görgü kurallarında da farklılıklar bulunmakta. Eğer yolunuz bu ülkelerden birine düşerse bu yazıyı okumadan gittiğiniz takdirde pişman olabilirsiniz :) Siz pişman olmayın diye biz size bu içeriği sunuyoruz. Bu yazıyı okurken bazıları size ufak bir şok yaşatabilir bizden uyarması...
Kaynak: 1
1. Tayland'a gittiğinizde çatal kullanımına dikkat edin.
Burada uygunsuz olan çatal kullanımı değil çatal ile yemeğin yenmesi. Eğer yolunuz Tayland’a düşerse çatalı kaşığın yardımcısı olarak düşünmeli ve çatal ile yememeye özen göstermelisiniz. Ayrıca Thai usulü pilav da geleneksel olarak kaşıkla yenmektedir.
2. Çin'de tabağınızdaki her şeyi yemeyin ki şefin özgüveni tavan yapsın.
Türkiye'de tabakta yemek bırakılması nasıl uygun değilse bunun tam tersi de Çin için geçerli. Çin’de tabakta bulunan her şeyi yemek hem bir restorana hem de misafirliğe gidildiğinde yapılmaması gereken bir şeydir. Çünkü her şey bitirildiğinde karşı taraf sizin hala aç kaldığınızı ve yeteri kadar yemek vermediğini düşünüp kötü hissedebilir. İtalya'ya gittiğinizde de bu durum geçerli. Eğer karşı tarafa iltifat etmek istiyorsanız o zaman tabağınızda yemek bırakmalısınız. Bunu bilmek ister misiniz emin değilim ama geğirerek de yemeği beğendiğinizi gösterebilirsiniz.
3. Etiyopya'da büyük servis tabağının yanında ayrı bir tabak beklemeyin.
Eğer Etiyopya’da yemek masasında otururken tabak beklerseniz büyük ihtimalle aç kalırsınız. Çünkü burada herkes yemeğini masanın ortasına bırakılan büyük servis tabağından çatal, kaşık kullanmayarak yer. Tabak almak istediğiniz takdirde ise tuhaf ve müsrif görünme olasılığınız artarken büyük servis tabağından kendinize yakın olan bölümden yememeniz durumunda da kaba görünebilirsiniz.
4. Eğer şefe saygı duyuyorsanız İtalya'da fazla peynir istemeyin.
İtalyanlar her ne kadar pizza ve makarnanın mucidi olsa bile bu ürünler için fazla peynir istenmesi bir noktada hakarete sebep olmakta. Bu durum şefin onurunu kırabilir çünkü şef kendi hazırladığı yemeği beğenmediğinizi ve değiştirmek istediğinizi düşünür. Pizzaya parmesan eklemek de delilik olarak düşünülmekte.
5. Portekiz'de yemeğe tuz ve karabiber atmayın.
İtalya’da fazla peynir istenmediği gibi Portekiz’de de fazla tuz isteyemiyorsunuz. Portekiz’de tuz ya da biber alabilir miyim dediğiniz anda insanların duygularını incitebilirsiniz. Çünkü yemeği hazırlayan şefler oldukça itibarlı oluşlarından ötürü kendi tariflerine baharat eklenmesi düşüncesini kabul etmemektedirler.
6. Japonya'da çubuk kullanırken aman çubuktan ne olacak deyip geçmeyin.
Japonya’da çubuk kullanımının belirli şekilleri mevcut ve pilava çubukları dik bir şekilde koymakta belirli sorunlara yol açmakta. Çünkü Japon geleneğine göre, halk çubukları sadece cenazelerde dik olarak koymakta. O yüzden bir restorana gidip bu hareketi yapmanız restoran sahibinin onurunun kırılmasına yol açabilir. Aman Dikkat…
7. Orta Doğu'da sol el kullanımına dikkat edin.
Orta Doğu, Hindistan ve Bazı Afrika ülkelerinde sol el ile yemek yenmemesi gerektiği düşünülür. Aslında Türkiye’de de sağ el ile yemek yenmesi öğütlenmektedir. Bunun sebebi ise sol elin taharet için kullanılmasından kaynaklanır. Solaksanız eğer neyse ki aç kalmıyorsunuz aman ha yanlışlıkla sağ elinizi kullanmayın :D
8. Gürcistan'da şarabı tek seferde bitirin. Bu görüş Gürcülerin ciddiye aldığı kadeh kaldırma sanatına dayanmakta. Masada iyi dilekler ve dualar faslı bittikten sonra şaraptan bir yudum alınmamalı, fondip yapılmalı...
9. Japonya'da içeceğinizi kendiniz doldurmayın. Masada karşınızda oturan kişinin bardağını doldurmalısınız ki karşınızdaki kişi de size aynısını yapabilsin. Sabırlı ve saygılı olup karşı tarafın doldurması beklenir veya ilk dolduran siz olup sonra karşı tarafın doldurmasını bekleyebilirsiniz. Ölüm gibi bi' şey oldu ama, kimse ölmedi .ss
10. Eğer İtalya'da cappuccino içmek isterseniz mutlaka öğleden önce için.
İtalyanlar, cappuccinoyu kahvaltıda tükettikleri için gün içerisinde içilmesini uygun görmezler. Halk, cappuccinonun gün içinde içilmesi durumunda midenin rahatsız olacağı fikrine sahiptir. Gün içerisinde cappucino tükettiğiniz takdirde turist olduğunuzu belli edebilirsiniz. Size bi tavsiye eğer hem halka karışıp hem de kafein ihtiyacınızı gidermek istiyorsanız espresso siparişi verebilirsiniz :DD
11. Kazakistan'da yarım fincan çay ile karşılaşırsanız sakın moralinizi bozmayın.
Çay merasimi dendiğinde akla hemen İngiltere gelmekteyken Kazakistan’da bu merasimlerde adından bahsettiren ülkeler arasına girmiş. Bu merasimde ise çay yarım fincanla servis edilir. Bunun sebebi ise ev sahibinin sizin hemen gitmek istemediğinizi belirtme şeklidir ve güzel sohbetin devam etmek istediğini gösterir. Çay her bittiğinde yarım doldurulur ki sohbetin güzelliğinin bölünmesinin istenmediği gösterilir. Eğer dolu bir fincan verilirse de sizin için eve gitme zilleri çalıyor demektir.
12. Aman dikkat, Çin'de demlik yıkamayı teklif etmeyin!!!
Eğer Çin’de bir çay merasimine gider de bulaşık yıkamaya yardım etmeyi teklif ederseniz sakın ola demliği yıkayım demeyin. Çinliler demlikleri, özellikle de geleneksel seramik olanları bulaşık makinesinde veya deterjanıyla yıkamazlar. Suyla veya özel bir kumla yıkadıktan sonra demliği kurumaya bırakırlar. Çünkü çayın tüm lezzet ve rengini demlikten aldıklarını düşünürler ve demlik yıkandığı takdirde ruhunu öldürmekle eş tutarlar.
13.Brezilya’da yemek yerken sakın elle yemeyin. Pizza ve sandviç yeseniz bile çatal bıçak kullanmanız gerekmektedir. Brezilya’ya gidecek olan Araplar ve Türkler çok zorlanabilir çünkü ne demişler et, balık, kelle bunlar yenir elle .x
14. İtalyan ve Çinlilerin aksine İran'da tabakta yemek bırakmak doyulduğu anlamına gelen bir görgü kuralıdır.
Tabakta yemek bırakıldığı takdirde size alınan bir şef olmamakla birlikte daha fazla yenilemeyeceğinin göstergesidir.
Yorum Yazın