onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Fadime'nin Düğünündeki Trans Kadın ve Organik Hıyarla Aynı Ortamdayız: Sizinle Acil Konuşmamız Lazım!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Fadime'nin Düğünündeki Trans Kadın ve Organik Hıyarla Aynı Ortamdayız: Sizinle Acil Konuşmamız Lazım!

Her telden konuları anlattığımız içeriğimizle karşınızdayız. Bu içerikte tek bir konu yok; kısa kısa birkaç farklı şeyden bahsediyoruz. Tıpkı arkadaşlarınızla yaptığınız sohbetler gibi... Sonra 'vay ben ne okudum!' demeyesiniz... Hadi gelin sizinle biraz sohbet edelim.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Olması gerekene daha fazla para verip sahip olduğumuz bir takım ürünler: Organik

Olması gerekene daha fazla para verip sahip olduğumuz bir takım ürünler: Organik

Öyle böyle bir bıkmak değil, bastırılabilir bir isyan değil bu içimdeki! Toprakla teması olan her şeyi yiyebilme yeteneğimiz var ama bahtımız yok. Ben böyle kekremsi zaman dilimine denk gelen ömrümüze isyan ederim! Bir domatesin ya da bir salatalığın yetişme şartlarının bu kadar zor ve müdahale edilebilir olmaması gerekmiyor muydu sizce de? Biz yıllarca bu bitkileri toprağa ekince çıkan ve sonra da yenen, dümdüz şeyler olarak düşünüp tükettik fakat işin içinde bir sürü ali cengiz olduğunu sonradan fark ettik. Biz fark edene kadar geçen zaman diliminde neremize ne oldu belli değil, belki ilerde çıkacak. Şimdiyse bi yerimize bi şey olmadan bir şey yemek istediğimiz zaman altın bozdurmak zorundayız neredeyse. Çünkü öyle buruk bir zaman diliminin içine doğmuşuz ki, olması gerekene ulaşabilmek lütuf neredeyse. Organik canlılar olarak organik besin tüketememek sizi bilmem ama beni çıldırtıyor. Acaba tam olarak ne zaman paramız olmadığı için naylon poşet yemeye başlarız? Buyurun tahminleri alalım...

Babanızdan gelen para yoksa büyükşehirdeki işiniziden istifa edip küçük bir sahil kasabasına yerleşemezsiniz.

Babanızdan gelen para yoksa büyükşehirdeki işiniziden istifa edip küçük bir sahil kasabasına yerleşemezsiniz.

Bu tür 'bir günde karar verdi ve gitti' gibi çılgınlık hikayelerini okumuşsunuzdur. Yok efendim önceden bankada yöneticiymiş de şimdi köyde reçel yapıp domates ekiyormuş, ne kadar da radikal bir kararmış falan filan... Arkadaşlar bakın, o insanların hepsi sıkılınca İstanbul'daki kurulu evlerine dönebilen ve banka hesaplarında yarını düşündürtmeyecek kadar parası olan insanlar. Bizim gibi kredi kartının asgarisini yatırıp öbür aya borç para aktaran tipler değil. O yüzden bu tür başarı hikayeleri sizi büyülemesin. Keşke biz de yapabilsek böyle şeyler de işte... Konuyu biliyorsunuz.

Şehirli insanın depresyonundan kazanç sağlayan çakma köy kahvaltıları

Şehirli insanın depresyonundan kazanç sağlayan çakma köy kahvaltıları

Biliyorsunuz, hemen hemen her ildeki pastanelerde, restoranlarda ve kafelerde 'Köy Kahvaltısı' adı altında köyde olmayan şeyler masaya konuluyor. Hiçbir köylünün sıradan bir gündeki kahvaltısında sucuk ve taze sıkılmış portakal suyu tükettiğini sanmıyorum. Zira bir şekilde köy ortamında bulunduysanız, gözünüzde canlanan menü bambaşka olacaktır.

Köylü insanların sabah sofralarında genellikle yufka ekmeği, çay, domates, peynir gibi karın doyurmaya yönelik temel gıdalar bulunur. Bir çiftçinin ya da hayvancının sabahın erkeninde kalkıp işe koyulduğunu düşünürsek, kahvaltıda 55 çeşit peynir tüketmesi epey anlamsız olacaktır. Ha bayramlarda, seyranlarda ailecek toplandıkları mükellef kahvaltısı yok mudur köylünün? Elbette vardır ama şehirlilerin anladığı 'köy kahvaltısı' yine öyle değildir çok büyük ihtimalle.

En taze balık nasıl olur da Ankara'da yenir ya?

En taze balık nasıl olur da Ankara'da yenir ya?

Yıllardır bitmeyen bu geyiği biliyorsunuzdur. Siz yorulmayın diye ben baktım, araştırdım, mevzuyu çözdüm. Şimdi durum şu: Balıkçılar, avladıkları balıkları toptan halcilere veriyorlar. Tutulan balıklar dağıtım için Ankara'da toplanıyor ve aracılar sayesinde ülkenin her tarafına satılıyor, dağıtılıyor. Hâl böyle olunca Ankaralılar evet çok taze balık yiyor ama İstanbul'da Boğaz'dan tutulmuş ya da Bodrum'dan oltayla alınmış balık kadar taze olması mümkün değil. Büyük ihtimalle Ankaralılar için 'Deniziniz yok diye üzülmesin' diye verilmiş bir teselli bu. Yoksa imkanı yok yani!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Ferdi Tayfur'un en brütal işlerinden: Fadime'nin Düğünü klibinde oynayan trans kadın

Ferdi Tayfur'un 90'ların sonunda özel kanalların çıkmasıyla birlikte ortalığı sallayan klibi Fadime'nin Düğünü'nü hatırlarsınız. Klip aslında sosyolojik bir eleştiri olarak köyden kente göçü işlemişti. İlginçtir ki, o zamana kadar kimsenin yapmadığı bir şeyi de yapmıştı Ferdi Tayfur: Klibinde trans kadına yer vermek! Gonca isimli bu trans kadın klipte köyden şehre giden ve herkesin tanıdığı kimliğinden çıkan bir köylüyü canlandırıyordu. Hatta köydeki düğünde halay çekilirken kenarda durup ayakta işemesi, yıllarca konuşulmuştu. O trans kadına ne oldu biliyor musunuz?

Klip çekildikten 6 yıl sonra, hunharca öldürüldü!

Klip çekildikten 6 yıl sonra, hunharca öldürüldü!

Duymamıştınız değil mi? Genellikle bu tür cinayetler duyulmaz zaten; haber değeri yoktur, ne de olsa 'fuhuş' yapıyordur, hatta belki de 'hak etmiştir'. Gonca da yıllar önce evine aldığı kişiler tarafından bedeni paramparça edilerek vahşi bir şekilde öldürüldü ve bu dünyadan gitti. Tıpkı Hande Kader gibi, Dora gibi, Çağla gibi, Eylül gibi...

Bu içerik de ilginizi çekebilir (Bunu da ben yazmıştım)

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Uzun yıllardır Onedio’da yaratıcı içerik editörlüğü yapmaktayım. Aynı zamanda Onedio YouTube kanalında "Bana Bi Anlat" programını hazırlayıp sunuyorum. Bir dönem editörlüğün yanısıra ulusal yayın yapan özel bir radyoda program yaptım, daha sonra sahnede talk şov gösteri dünyasına adım attım. Daha önce dijital yayın yapan platformlardaki diziler için içerik editörlüğü ve senaryo katkılarında bulundum. Ayrıca tanınmış müzik gruplarının kliplerinde sanat yönetmenliği de yaptım. Editörlüğe başlamadan önce çeşitli kolektif kitaplar için yazdığım yayımlanmış yazılarım da bulunmaktadır. Arşiv karıştırmak ve müzik araştırmaları yapmak hayatımın en sevdiğim uğraşlarından. Yazı yazmanın ise dünyaya geliş sebebim olduğunu düşünüyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
73
31
16
8
3
3
2
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Uygar Aytun

O şirin cafe açma zımbırtısı, köy kahvaltısı ve ankarada taze balık yalanı hissiyatıma tercümandır, aynen katılıyorum.

Telvin Namlı

sosyal mesaj pek başarılı olmamış zira Ferdi Tayfur bile "Ne var arkadaş, yürü hadi sende gel düğüne" diyor ama bıçaktan kurtulamıyor....

Viyol10sel

Ulan neden öldürmüşler ki klibi de klipteki herkesi de unutmustum ölene kadar uzulecek biri daha eklendi beynime. insanlarin yalnızlığından acizliğinden fayd... Devamını Gör