Efsane Final Sahnesi ile Çıtayı Allahuekber Dağları'na Çıkaran Çukur'un 21. Bölümü
Bu hafta Çukur'un muhteşem final sahnesi ağzımızı açık bıraktı. Sahne sonunda ise Gazapizm eşliğinde danslar mı edilmedi, halaylar mı çekilmedi... Hadi bir an evvel bölümde neler oldu, bakalım...
Geçen haftaki bölümü kaçıranlar ve hatırlamak isteyenleri şöyle alalım.
Geçen hafta Vartolu, güzel bir balkon konuşması yapıp tüm Çukur'a ölmediğini, İdris Koçovalı'nın oğlu olduğunu ilan etmişti. Şimdi bütün Çukur Vartolu'nun açıklamalarıyla çalkalanıyor.
Zaten Vartolu'dan çok da hazzetmeyen Çukurlular, İdris Baba'nın oğlu da olsa onu benimsemediler. Sokakta Vartolu'yu gören herkes 'Çukur evimiz, Yamaç babamız' diye suratına haykırdı.
Yamaç'ın psikolojisi ise iyiden iyiye bozulmuş durumda. Masum insanların ölümünden kendini suçlamaya ve halüsinasyon görmeye başladı. Elinden çıkmayan kanlar var.
Shakespeare'in Lady Macbeth tiradı gibiydi bu sahne. 'Çık elimden korkunç leke, çık!'
Ah be Aliço yaktın bizi. Sevdiğinin çay içtiği fincanı öpüp ağlayan bu güzel adamı nasıl üzdünüz? Gazeteci kız Hale öldükten sonra onun evine giden Aliço, şimdi onu öldürenleri bulabilmek için ipucu arıyor.
Son zamanlarda televizyon ekranlarında gördüğümüz belki de en romantik sahneydi.
İdris Baba sen nasıl bir çapkınsın! Paşa hastaneye gelip Hale'nin ölüm haberini verdi. Şimdi hafıza tazeleyelim biraz: Çukur'un ilk bölümünde İdris Baba'nın Bülent Ersoy'u dinlediği bir sahne vardı hani, orada bir resme bakıp aşkına ağlamıştı.
Kesin bu ölen Hale de İdris Baba'nın kızı çıkacak.
Meğer bu resim İdris Baba'nın aşkı Meliha'ya aitmiş. Resimdeki kadın Hale'ye o kadar benziyor ki. Zaten aynı resmi Aliço da Hale'nin evinde bulacak.
İdris Baba zaten gazeteci kız ile unutamadığı aşkı arasındaki benzerliği fark etmişti. Sonra araştırmış ama bir bağlantı kuramamış.
Sadiş Sadiş kız nerelerdesin sen, özlettin kendini. Vartolu'nun ölmediğini görünce çok sevindi ama onu henüz affetmiş değil. Ya şu aşk dolu bakışlara nasıl yüz çevirdin ki Sadiş...
Sadiş: 'Gel dedim gelmedi. Ölmemiş ama bana öldü.'
Vartolu, Celasun ve Medet'e ilk kez İdris Baba'nın oğlu olduğunu açıkladı. Celasun orayı hemen terk etti. Medet ise biraz kırılsa da abisine dayanamadı tabii.
Medet, 'Senden tek istediğim, benden bir şey saklama abi' dedi.
Celasun haberi aldığı gibi Yamaç'ın boğazına yapıştı. Onun her şeyi çok önceden bildiğini anlamıştı. Yamaç'a babasının yerde kalan kanının hesabını sordu ama Yamaç çok daha beter bir haldeydi.
'Hadi oğlum batır biraz daha. Ben bende değilim Celasun. Patlayan şeker yapıyordum lan ben, gitar çalıp şarkı söylüyordum. Ağustos böceğiydim ben. Şimdi elimden kan gitmiyor. Önümden her gün ceset torbaları geçiyor.'
Naptın Vartolu, ya adamın ameliyatlı yerine gelseydi :) Vartolu Selim'i hastanede ziyaret etti ve pat diye kardeş olduklarını söyledi. Selim önce güldü inanmadı, ama sonra kabul etti. Tabii tüm kirli çamaşırlar ortaya döküldü.
Vartolu ve Selim açık açık konuşup her şeyi açıklığa kavuşturdular. Medet neden Yamaç'ı vurmak istedi, Baykal'ın Vartolu'yu öldürmek istediği, Ayşe ve Karaca'nın kaçırılışı, Hale'nin ölümü...
İdris Baba ise kafası karışan Çukur insanları için Vartolu kararını açıkladı. "Değişen bir şey yok. Bugüne kadar Vartolu'ya nasıl davrandıysanız bundan böyle de öyle davranacaksınız."
Bakın demedi demeyin, bu Baykal'ın ölümü Aliço'nun elinden olacak. Hale ile ilgili ipuçlarını birleştirmeye başlayan Aliço onun katilinin peşinde.
Aliço, Hale'nin öldürüldüğü yerde kovan buldu. Hale'nin annesinin de resmine ulaştı.
Şimdi onlar düşünsün! Nazım'ı arayan Selim her şeyi anlattı. Vartolu'nun ölmediğini ve İdris Koçovalı'nın oğlu olduğunu duyan Baykal deliye dönüp Emrah Amir'den yardım istedi.
Madem bu bölümde bütün kardeşler tanışıyor ben de o zaman kendi oğullarımı tanıştırayım :) Baykal, oğlu Emrah Amir ve diğer oğlu Nazım'ı tanıştırdı. "Siz kardeşsiniz, gün birlik olma günü. Göreceksiniz, Çukur bizim olacak!" dedi
Çukur'da koleksiyoner Orhan Abi'yi oynayan Cahit Berkay bu bölümde yine konuk oyuncuydu. Yamaç, Orhan Abi'nin "Hiçbir kadın bu gitar kadar değerli değildir" dediği Erkin Koray'ın emanetini almaya gitti.
Hatırlarsanız ilk bölümde Yamaç, Sena ile Paris'te evlenebilmek için bu gitarı Orhan Abi'ye satmıştı.
Uzun zamandır Sena'dan ayrı kalan Yamaç ona söz verdi: "Her şey çok güzel olacak."
'Her şey eskisi gibi olacak, güzel günler göreceğiz. Eskiden bizim bahçemizde çok güzel sofralar kurulurdu. O güzel yemeklerden yine yiyeceğiz. Gülüp eğleneceğiz. Bayramlardaki gibi. Herkese rağmen, her şeye rağmen.'
Aliço ipucu ararken Hale'nin vurulduğu yerde bir horoz şekeri buldu ve bu kişinin 'Laz' olduğunu anladı. Hani Hale'nin ölümünden sonra Baykal'ın iyi iş çıkardı dediği 'Laz'...
Belli ki Laz bitirdiği her işin ardında horoz şekeri bırakıyor. Ve Aliço meslektaşı Laz'ı çok iyi tanıyor.
Vartolu'dan muhteşem Ying-Yang felsefesi! "Ben kötüyüm, sen iyisin ama benim şuramda ufacık bir yer var orası iyi. Sen iyisin ama senin de şuranda küçücük bir yer var, orası kötü. Gel kötülerimizi birleştirelim Beyefendi'ye karşı." Bakalım Yamaç kabul edecek mi?
'Bana bak babamın oğlu sen iyi bir adamsın, düşmanının annesinin mezarını yaptıracak kadar da merhametli. O yüzden bozuk para gibi harcama kendini. Olan bitenlerde senin bir kabahatin yok. Eğer bir suçlu varsa o da benim.'
Celasun'un İdris Baba'ya yaptığı haklı atardan sonra İdris Baba onu ziyarete gitti. "İlla babamın kanı yerde kalmasın diyorsan beni vur. Oğullarıma dokundurtmam" dedi...
Baykal, Vartolu'yu yakalamak için bekliyordu ve oğlu Nazım "Baba bu işi bana bırak" diye atlamıştı. Vartolu yakalandı gördüğünüz gibi...
Eveeet, hazırsanız Türk dizi tarihinin belki de en iyi sahnesi olan 'final' sahnesi karşınızda. Bu sahneyi anlatmak yerine izletmeyi tercih ettik. Zira bu sahneyi milyon kez izleseniz de asla sıkılmayacaksınız.
Muhteşem koalisyon! Bir de Selim’e çapsız dersiniz. Bu muhteşem sahnenin arkasında Selim’in zekası var. Hastane ziyaretinde Selim ve Vartolu, Nazım’ı da işin içine katarak plan yaparlar.
Selim planı yaptı, Nazım, Baykal'ın atacağı adımları haber verdi. Vartolu Yamaç'tan yardım isteyip Baykal'a bilerek yem oldu.
İkinci muhteşem koalisyon ise 'kötülerini' birleştiren "Var-Yam Brothers" işbirliği... Vartolu'nun yakalandığı sırada Yamaç Baykal'ın ninjalarını ele geçirdi ve Medet'le birlikte ninja kılığına girdi.
Gerisini anlatmaya gerek yok. Gerisi; Gazapizm, dans, rap, halay halay, tey tey, bu hayatın heyecanı meyecanı yok, bu hayatın heyecanı meyecanı yok :)
Çukur 21. bölümü ile tüm kategorilerde Pazartesi'nin galibi oldu!
Yorum Yazın
selim gizemli,zeki,damarına bastığında naapacağı belli olmayan,tek istediği ailesinin sevgisi ve saygısını kazanmak olan biri.kötü değil,kıskançlıktan yapıyo... Devamını Gör
çukuru pek izlemem ama bu sahne çok iyidi