Dünyadaki Bütün Yaşamın Bilinen En Eski Ataları Olan "Kayıp Dünya" Bulundu!
Bilimin bizi büyülediği bir gün bile geçmiyor. Bilim insanları bu sefer de Avustralya'da bulunan antik taşları inceleyerek bilinen yaşamın en eski ataları olan 'Kayıp Dünyayı' bulmayı başardı. Ayrıntıları altta inceleyelim.
Dünya'nın eski tarihine dair ipuçları bulmak her zaman heyecan verici bir uğraşdır.
Avustralya'da bulunan bilim insanları antik kayaları inceleyerek bir ilke imza attı.
Yıllardır bilim insanları, yaklaşık 1.7 milyar yıl önce başlayan ve bir milyar yıl süren Dünya'nın "orta çağındaki" ökaryotik atalarımızı bulmak için çalışıyorlar.
Avustralya'da bulunan antik kayaların içerisinde "protosterol biyota" adı verilen mikroskopik canlıların bulunuşu, hücrelerinin içerisinde çekirdekli yaşam formlarını içeren ökaryotların erken evrimi hakkındaki anlayışımızdaki büyük bir boşluğu dolduruyor.
Bu ilkel steroidlerin tespiti, Dünya'nın orta çağında birçok sucul ekosistemi domine etmiş olabilecek erken mikroskobik ökaryotların varlığını ortaya çıkardı, bu organizmalar büyük olasılıkla Dünya'nın ilk avcıları olmuş olabilir
Bu organizmalar muhtemelen ökaryotların "kök grubuna" aitti.
Bu terim bir ailenin son ortak atasını ve tüm canlı akrabalarını içeren bir 'taç grubunun' tüm nesli tükenmiş akrabalarını ifade eder.
“Bu eski kayaların steroid içerdiğini anlamak son derece heyecan vericiydi. 1.64 milyar yıllık kayaların fosil proto-steroidler içerdiğini fark etmek bizim için gerçek bir mutluluk anıydı.'
Başka bir deyişle protosterol biyota, modern ökaryotlar da dahil olmak üzere insanların doğrudan ataları olabilir veya geçmişteki mikrobiyal öncülerimizin rakipleri olabilirler.
Nettersheim, “Büyük olasılıkla bugün yaşayan ökaryotların doğrudan veya dolaylı atalarıydılar ve modern ökaryot gruplarının (taç grupları) muhtemelen rakipleriydiler. Daha erken evrimleştiler ve çoğu ekolojik yeri zaten işgal etmişlerdi, bu yüzden modern ökaryotların bu kadar geç gelişmesininin nedeni olabilirler. Ek evrimsel yenilikler veya değişen çevresel koşulları (örneğin artan oksijen konsantrasyonları) ile sonunda modern ökaryotların çoğu bu canlılara karşı olan rekabetlerini kazanabildiler.' dedi.
Protosterol ökaryotlarının yalnızca kimyasal yan ürünlerinden bilindiği göz önüne alındığında, onların neye benzediği veya nasıl yayıldığı hakkında tahmin yapmak zor.
Bu ilkel canlılar, düşük oksijenli ve enerji gerektirmeyen koşullara daha uygun olabilir, bu da onlara Dünya'nın orta çağındaki düşük oksijenli yaşam alanlarında yayılmak için büyük bir avantaj sağlıyor.
Yeni çalışma, steroidlerin fosil kayıtlarındaki zaman çizelgesini yüzlerce milyon yıl geriye doğru genişleterek bu antik kayıp dünyayı aydınlattı.
Sonuçlar, 2000 yılında ölen Konrad Bloch'un teorisini sadece doğrulamakla kalmayarak aynı zamanda ökaryotik atalarımızın derin geçmişine giden yolları takip etmek için yeni bir yol haritası da çizmiş oldu.
Nettersheim, ekibinin 'öncü atalarımızın ve onların değişen çevresel koşullarla birlikte evrimi hakkındaki anlayışımızı gelecekte daha da geliştirmek için MARUM'un gelişmiş aletlerini kullanarak ökaryotik yaşamın başlangıcına daha önce olmadığı kadar yaklaşmayı' planladığını söyledi.
Sonuç olarak, tüm karmaşık hayatın kökenine ışık tutabilecek olan bu antik "kayıp dünya" kesinlikle tüm bu araştırmaları hak ediyor.
'Her şeyden önce, kıta raftinginin ve global oksijen konsantrasyonlarındaki dalgalanmaların, bu kök grubu ökaryotların çeşitliliği ve yaygınlığı üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu anlamaya çalışacağız,' 'Daha sonra bu kök grubu ökaryotlarının ne zaman ve neden yok olduklarını ve modern ökaryot taç gruplarının nasıl ve neden büyüyüp genişleyebildiklerini anlayacağız.'
Yorum Yazın
Müthiş 😍 varoluşun gizemlerinin daha çok çözülmesi dileğiyle.
Kalite kokan bir paylaşım 🙌 çok teşekkürler ☕🍫