Ceren Damar Davası: İfadesini Değiştirip 'İlişkimiz Vardı' Diyen Sanık Hasan İsmail Hikmet'ten Skandal Savunma

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’in katil zanlısı Hasan İsmail Hikmet'in 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü. 

İlk ifadesinde kopya çekerken yakalandığı için cinayeti işlediği itiraf eden sanık Hasan İsmail Hikmet, mahkemede ifadesini değiştirdi ve Ceren Damar Şenel ile 'ilişkisi' olduğunu, ondan uzak durduğu için hakkında kopya işlemi yapıldığını öne sürdü. Ceren Damar Şenel'in 'görevini kötüye kullandığını ve kendisini tehdit ettiğini' söyleyen sanık Hikmet 'Öldürmek istemedim. Üzgünüm' dedi. 

Mahkemeye kanıt olarak bir fotoğraf sunamayan sanık, buna gerekçe olarak 'Kendimi fotojenik bulmuyorum' dedi. Sanık avukatı da Hasan İsmail Hikmet'in 'cinsel saldırı mağduru olduğunu, meşru müdafaa konumunda bulunduğunu' ifade etti. Sanık ve sanık avukatının sözlerine Ceren Damar Şenel'in ailesi ile duruşmayı izleyenler tepki gösterdi.  

Sanık Hikmet, '23 yaşındayım, bu vahim olaydan dolayı çok pişmanım. Benim yaşadığımı kimse yaşamak istemez. Olaydan önce ve sonrasında zaten psikolojik tedavi görüyordum. Bu yüzden kafamı toparlayamıyorum' diyerek başladığı savunmasının devamını kâğıttan okuyacağını söyledi.

Hikmet'in, 'Sevdiğimin kadını kaybetmenin tarifi yok' sözlerine, Şenel'in yakınları, avukatları ve izleyiciler tepki gösterdi.

Sınavda kopya çekerken Ceren Damar Şenel tarafından yakalandığını söyleyen sanık Hikmet, DHA'nın aktardığı bilgiye göre şöyle devam etti: 

'O gün herkes kopya çekiyordu. Ceren Damar'dan ayrıldığım için sadece benimle uğraşıyordu.  Bana daha önce sürekli, 'seninle uğraşacağım senden intikamı alacağım' diyordu. Her sınavda yanıma gelerek, başımda durarak, görevli oluyordu. Olayın yaşandığı gün üçüncü sınavım vardı. Üç sınavımın olduğunu, eski günlerin hatırına toleranslı davranmasını istedim. Sınav başladıktan sonra kopya çekmeye başladım. Yanıma gelerek, kopya malzemelerimi aldı. Benimle uğraşacağını söyledi. İntikamını alacağını söyledi. 'Annene nasıl FETÖ'den işlem yaptıysam sana da aynısını yaptıracağım' dedi. Annemi bu işe karıştırdığı için sinir krizi geçirdim. Annem hakkında söylediği sözleri unutamadım. Geçirdiğim zor zamanları düşündükçe sinirlendim. Babamın silahını aldım. Plan ve tasarlama yapmadım. Ceren, annemi bu işe karıştırmasaydı bu vahim olay olmayacaktı. Yanına gittim, Ceren'e, 'Nasıl bir insansın, FETÖ iftirası atılmasında ilgin var mı?' diye sordum. Ceren bana bağırdı, 'Seni de harcarım' dedi. O anda cinnet geçirdim. Ceren'i bıçakla yaraladım. Silahı kafama dayadığım sırada birkaç kişi geldi. Silah ateş aldı, Ceren’e isabet etti. Öldürmek istemedim. Üzgünüm.'

Söz alan Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Damar, sanığın anlattıklarının Brezilya dizilerinin senaryoları gibi olduğunu belirterek, 'Ceren iyi yetiştirilmiş iyi eğitim almış, ahlakla donatılmış bu toplumun yetiştirdiği çok değerli kıymetli bir evlat, bir bilim kadınıdır. Yurt dışında eğitim görmüştür. Katilin bu anlattığı hikâyeleri nereye oturtacağız bilemiyorum. Niye böyle saçma bir senaryo yazdılar bilemedim. Zalim hak ettiği cezayı aldığında adalet tecelli edecektir. Akıl hocasına da teşekkür ediyorum bu kadar beceriksiz bir senaryo yazdığı için” dedi.

Sanığın anne ve babasının olaydan sonra emniyette rahatça davrandıklarını savunan baba Damar, sanığın olay günü kullandığı ve savcının aranması talimatı verdiği otomobilin aranmadan sanığın annesince 'kaçırıldığını' ve tutanakla alındığı söylenen cep telefonunun olay gecesi farklı yerlerden sinyal verdiğini söyledi. 

Damar, 'Bir gün sonra intihar mektubu torpido gözünden çıkıyor. İntihar mektubunda 'Bilerek, isteyerek öldürmedim, o anki sinirlerimle oldu' yazıyor. Olaydan önce intihar notu yazıyorsun. Nasıl biliyorsun isteyerek öldürmediğini?' diye konuştu.

Sanık avukatı Vahit Bıçak  'Cinayetin müvekkilince işlendiğine ilişkin hiçbir görgü tanığı bulunmadığını' söyledi ve şunları kaydetti:

'Müvekkil kendisi teslim olmasa, suçu üstlenmese bugün burada Hasan mı, Ahmet mi, Mehmet mi cinayet işledi, bunu tartışacaktık. Sanık başından beri samimi beyanlarda bulunuyor. Hukuk sistemimiz cinsel saldırıya karşı meşru müdafaayı kabul eder. Müvekkil cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur. Mağdur erkek olsaydı, tamamen farklı düşünecektik.'

Avukatın sözlerine izleyiciler tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır'ın uyarısının ardından sözlerine devam eden Bıçak, maktulenin müvekkiline mobbing uyguladığını iddia etti.

Olay yeri inceleme sonrası düzenlenen cinayet tutanağına göre saldırgan önce genç kadını darp etti, sonra iki kere ateş ederek göğüs kafesi ile karın boşluğundan yaraladı ve 17 yerinden bıçakladı. Ardından otomobiline binip uzaklaştı.

Ceren Damar cinayetinin katil zanlısı Hikmet Emniyet'teki ifadesinde okula daha evvelden kesici silah, cinayet günü ise ateşli silah soktuğunu söylemiş, 'Geçmem için kopya çekmem gerekiyordu. Tutanağı 'işleme koyacağım’ deyince sinirlendim...' demişti.

Bu değişiklik hukukçular tarafından 'mahkemelerin erkek faillere kolayca uyguladığı haksız tahrik indiriminden yararlanmak için başvurulan bir ifade yöntemi' olarak değerlendirmişti.