Çanakkale Savaşı'nda Uçaklarımızın Atıp Anzakların Direncini Kırdığı Propaganda Bildirisi
1. Dünya Savaşı, özellikle de Çanakkale Savaşı, verdiğimiz millî mücadele ve Kurtuluş Savaşı düşünüldüğünde bizim tarihimiz için büyük öneme sahip.
En az bizim kadar önem veren bir başka grup ise Anzaklar. Geçtiğimiz günlerde Osmanlı Devleti'nin Anzaklara yönelik hazırladığı bir propaganda bildirisi sosyal medyada paylaşılınca epey ses getirdi.
Biz de hem bu bildiriyi hem de konuyla ilgili bilgileri sizinle paylaşmak istedik...
Bilmiyor olabilirsiniz: Anzak sözcüğü aslında İngilizce Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor. Kısaltma ise, bu ifâdeyi bir damgaya sığdırmaya çalışan askerî katibin elinden çıkıyor.
Anzaklar için Çanakkale Savaşı'nın ayrı bir önemi var. Bu savaş Anzakların ulusal kimliği adına büyük bir önem taşıyor.
Çanakkale Savaşı'nda ölen binlerce kişi arasında 25 Nisan 1915'te Gelibolu yarımadasına çıkarma yapan Avustralyalılardan 8709, Yeni Zelandalılardan da ise 2779 asker vardı.
Çanakkale’de Türklere karşı savaşmak için gelmiş 16 değişik ülkeden asker bulunuyordu. İtilaf ordularının içerisindeki yabancı askerlerin en fazlasını Hintliler, daha sonra Anzaklar oluşturmaktaydı.
Anzakları diğer sömürge askerlerinden ayıran en önemli özellik, İngiliz ordusuna gönüllü katılmaları ve kendilerini İngiliz Kraliyetine bağlı hissetmeleriydi.
Fakat savaş boyunca İngiliz komutanlar diğer sömürge askerlerine yaptıkları gibi Anzakları da 'insan' olarak görmek yerine, kullanacakları birer 'malzeme' gibi değerlendirdiler.
Tabii savaş esnasında "psikolojik savaş" yöntemlerinden de sıklıkla yararlanılıyordu.
Psikolojik savaşın amacı, düşman askerinin savaşma motivasyonunu mümkün mertebe düşürmektir.
Savaşma motivasyonunu kaybeden bir ordu, silah teknolojisinin gücü ne olursa olsun yenilmeye mahkûmdur.
Dolayısıyla psikolojik savaş yöntemleri büyük önem taşımaktaydı.
Bildirilerde genelde tema olarak İngilizlerin kendi çıkarları uğruna sömürgelerden getirdikleri Müslüman askerleri yine Müslümanların halifesine karşı kullandıkları tezi işleniyordu.
Anzaklar için ise; on binlerce kilometre ötede kendi ülkeleri güvendeyken bir başkasının çıkarları uğruna niçin bu topraklarda savaşmaya geldikleri, İngilizlerin onları boşu boşuna ölüme gönderdiği tezi işleniyordu.
Her iki propagandanın da başarılı olduğunu söyleyebiliriz. İngiliz ordusuna 1. Dünya Savaşı boyunca katılan 1.3 milyon Hint askerlerinin 2/3 Müslüman kökenliydi. Bu askerler daha sonra başka milletlerden askerlerle değiştirilmek zorunda kalındı...
O tarihte uçaklar daha çok keşif maksadıyla kullanılıyordu. Uçakların gerçekleştirdiği bir diğer önemli görev ise; düşman mevzilerine bildiri atmaktı.
Türk uçaklarının İngiliz ve Fransız mevzilerine attıkları bildirilerde özellikle Hindistan’dan gelen Müslüman kökenli askerler ve Anzaklar hedef alınmıştı.
Ancak böylesi bir propaganda bildirisinin atılmış olması son derece olası. Çünkü benzer psikolojik savaş yöntemlerini düşman kuvvetleri de bize karşı uyguluyordu.
“Niçin savaşta her zaman perişan oluyorsunuz? Çünkü Enver Paşa Alman parasıyla lüks bir hayat yaşıyor.
Niçin Sultanınız Bağdat’ı, Mekke’yi, Kudüs’ü, Basra’yı ve Erzurum’u kaybetti. Çünkü Enver Paşa Türkiye’yi beyhude bir savaşa soktu.
Niçin Türkler Romanya’ya gönderildi, öldürülmek için mi? Çünkü Enver Paşa kardeşlerinizin Almanlar uğruna ölmesi için onlardan para alıyor.
Niçin Anadolu’da aileleriniz açlıktan ölüyor? Niçin paçavralar giyinip, kırıntı yemeye mahkûm oluyorlar. Çünkü Enver Paşa Anadolu’nun buğday ve yününü Almanlara sattı.”
Başka bir propaganda metninde de şöyle deniliyor:
“Ey Osmanlı! Almanya, Almanlar ve Alman Kayser’i hakkında ne düşünüyorsun? Kim Türkiye’yi desteklemek için söz verdi? Kayser Wilhelm.
Wilhelm, Türkiye’yi destekleme sözü verdikten sonra kaç vilayet kaybettiniz? Elinizdeki 12 vilayet gitti.
Wilhelm tarafından gönderilen Alman generaller, Osmanlı ordusunu komuta etmeye başladıktan sonra kaç askeriniz açlıktan, hastalıktan ve savaşarak öldü? 800 bin.”
Yorum Yazın
İngilizlerin attıkları bildiriler etkili olmadı malum büyük bir kısmı Türk Ordusunun okur yazar değildi :D
İngilizler'de haksız sayılmaz. Halk sefalet çekerken saraydakilerin lüks hayat yaşadığı doğru.
Tabi s vahdettinden kalmalar da çıkar arada bak bu da doğru !
propaganda dediğin genelde çok doğru olmaz ama burada iki tarafında doğru konuşması garip, gerçi dünya savaşları komple garip :D
farkli dogrulari isine geldigi yerde kullanip, kullanmamakda yalan soylemenin baska bir yoludur. hemde oldukca etkili bir yoludur.