Birleşik Krallık'ın İlk Kadın Başbakanı Margaret Thatcher'in Siyaset Tarihine Kazınan Unutulmaz Sözleri
Dünya siyaset tarihinin en etkili figürlerinden birisi Margaret Thatcher. 1979 ile 1990 arasında 11 sene Başbakanlık yapan Demir Leydi lakaplı siyasetçi, Birleşik Krallık'ın en uzun süre başbakanlık yapan kişisi olmanın yanı sıra bu ülkenin de ilk kadın başbakanı.
Demir Leydi Thatcher, yalnızca siyasi aktör olarak değil karakteristik özellikleriyle de oldukça özgün bir karakterdi.
Thatcher'in 'İngiliz tarihinde en uzun süre başbakanlık yapan kişi' olmasının yıl dönümünde, siyaset tarihine kazınmış ünlü sözlerini sizlerle paylaşacağız.
Margaret Thatcher, tüm dünyada 20. yüzyılın gördüğü en güçlü politikacılarından birisiydi. Birleşik Krallık'ın ilk Kadın Başbakanı olan Thatcher, sözleri ve davranışlarıyla da hep farkını ortaya koydu.
Doğu İngiltere Lincolnshire'daki Grantham kasabasında doğdu.
Annesi Beatrice Ethel'di.
Babası Alfred Roberts ise bakkaldı, aynı zamanda yerel siyasetle ilgiliydi ve kiliselerinde vaaz veriyordu. Margaret da inançlı bir Hristiyan olarak yetişti.
Genç yaşta muhafazakar öğrenciler derneğine üye oldu. Siyaset yaşamı boyunca 'Bakkalın Kızı' sıfatı rakipleri tarafından hep yüzüne vurulacaktı.
1950 ve 1951 seçimlerine Muhafazakâr Parti'nin en genç adayı olarak katıldı. İşçi Partisi'ne karşı bu partinin kalelerinden Dartford'da mücadele etti. Siyasi çalışmaları sırasında tanıştığı Denis Thatcher ile 1951'de evlendi.
Thatcher, 10 yıl süren çabalarının sonunda 1959 seçimlerinde Finchley'den aday oldu ve Avam Kamarası'na seçildi. Artık Parlamento'da temsil hakkına ulaşmıştı.
Bu noktadan sonra herkes ismini daha sık duyacaktı. Muhafazakar Parti 1970 seçimlerini kazanınca, Bilim ve Eğitim Bakanı oldu.
Bakanlığının ilk aylarında, bütçe tasarrufu amacıyla yedi ila on bir yaşındaki çocuklara verilen bedava süt dağıtımını kaldırdı. Bu nedenle halk arasında 'süt hırsızı' olarak anılmaya başlandı ve protestolarla karşılaştı.
Buna rağmen Muhafazakar Parti'de yükselişini sürdürdü. Önce Parti başkanı oldu 1979'da ise Başbakanlık koltuğuna oturdu.
Thatcher'ın Başbakanlığı boyunca kullandığı bazı cümleler ise kült haline gelerek literatüre kazındı. Bunlardan birisi ise kabinesindeki isimlerin fazla pasif olduğu yönündeki eleştirilere verdiği yanıttı.
Medya mensuplarına bakanları hakkında değerlendirme yapan Demir Leydi, 'ne kadar konuştukları önemli değil, yeter ki dediğimi yapsınlar' sözüyle otoriter lider duruşunu ortaya koymuş oldu.
Thatcher'ın bu ifadeleri Muhafazakar Parti içinde demokrasinin olmadığı yönünde eleştiriler ala da Thatcher geri adım atmadı.
'Önemli olan işlerin yürümesi' sözleriyle merkeziyetçi yönetim anlayışını gözler önüne serdi.
Kadınların siyaset için uygun olmadığına yönelik iddiaları ise 'bir işin konuşulmasını istiyorsanız erkek siyasetçiye, yapılmasını istiyorsanız kadın siyasetçiye söyleyin' diyerek duruşunu ortaya koydu.
Thatcher tüm yönleriyle muhafazakar bir felsefeyi temsil ediyordu. Sosyal adalet ve toplumsal haklara ilişkin yapılan bir eleştiriye de şu unutulmaz yanıtı verdi:
'Toplum diye bir şey yoktur. Bireyler vardır. Bireyler de kadın, erkek ve aileden oluşur'
Demir Leydi'nin bu sözleri özellikle İşçi Partisi'nin 'kapsayıcı' ve 'açılımcı' görüşlerine cevap olarak değerlendirildi.
Aynı zamanda kadın ve erkek dışındaki cinsiyet ve cinsel yönelimlere de düşmancasına karşı olmasıyla açıklandı.
Thather'ın akıllara kazınan sözleri elbette bunlarla sınırlı değildi.
Thatcher'ın çoğu muhafazakar siyasetçi gibi en çok faydalandığı konular milli güvenlik meseleleriydi. Arjantin'e karşı verilen Falkland Savaşı da kendisinin kararıyla yapılmıştı.
Arjantin'in Britanya mülkü olan Falkland Adaları'na asker çıkarması sonrası savaş gemilerini bölgeye gönderen Demir Leydi, adaların Britanya ana karasından ne kadar uzak olursa olsun vatanın bir parçası olduğunu ve tek bir taşın bile Arjantin'e bırakılmayacağını ilan etti.
Thatcher bu savaş gündemiyle İngiltere'de devam eden işçi grevleri ve ekonomik sıkıntılara karşı protestoları unutturmayı başarmıştı.
Bu konuyla ilgili yaptığı değerlendirme de hafızalarda yer etti. Savaşın ardından zafer kazanan İngiliz ordusunu selamlayan Thatcher, düşman olarak sadece Arjantin'i görmediğini şu cümlelerle itiraf etti.
'Falkland adalarında, olmayan düşmanla mücadele ettik. Asıl zor olan ve özgürlük bakımından tehlike teşkil eden ise içimizdeki düşmandır.'
Thatcher'ın bu ifadeleri de büyük sansasyon oluşturdu ve İşçi Partisi tarafından kendisine karşı seçim mitinglerinde kullanıldı.
Kendi seçmen tabanına güvenen Thatcher ise bu tepkileri umursamadı.
İngilizlerin Demir Leydisi, eşiyle ilgili sorulara açık yüreklilikle yanıt vermekten de hiç geri kalmadı. Eşinden beklentileri sorulduğunda şu unutulmaz cümleleri söyledi.
'Kamuoyu önünde uykuya dalmayacağı konusunda kocama güveniyorum; ayrıca genellikle alkışlaması gereken yerde alkışlar.'
Thatcher'ın eşine duyduğu güveni ifade ettiği bu sözleri de kamuoyunda çok ses getirdi.
Margaret Thatcher, 11 sene başbakanlık yaptıktan sonra 1990'da parti liderliğinden ve başbakanlıktan istifa etti. 1992'de de Parlamento'dan çekildi.
8 Nisan 2013'te hayatını kaybetti. Bizlere de kendisinin sıra dışı politik kariyerini anımsamak kaldı.
İlgini çekebilir..
İlgini çekebilir...
İlgini çekebilir...
Yorum Yazın