Atatürk'ün Günümüz Çarpık Eğitim Sistemini Bir Asır Öncesinden Öngörerek Verdiği Öğüt!
Başöğretmen Atatürk'ün devrimciliğini görmediğimiz bir alan neredeyse yok gibidir. Ve tabii ki eğitim de bu alanların başında gelmektedir.
Anadolu'nun kurtuluşundan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ve sırayla yapılan devrimlerin en ince ayrıntısına kadar kafa yoran, etrafıyla tartışan ve çoğu işe öncelikle kendisi başlayan Atatürk, eğitimi de en önemli gündem maddesi yapmış ve eğitimin aydınlanmadaki önemini ortaya koymuştur.
1921'de kurulmuş olan Türkiye Öğretmenler Birliği, ilk genel kongresini 1924'te yapar ve Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal de konuklar arasındadır.
Atatürk, en büyük savaşın cehaletle ve gericilikle olduğunu söylerken aynı halde eğitime verdiği önemi ortaya koymaktaydı. Bu yüzden eğiticileri de ayrıca önemsemiş ve onlara birçok yerde olduğu gibi bu kongrede de kafasındaki çağdaş Cumhuriyet'in eğitim anlayışını bizzat kendisi aktarmıştır.
Sözlerine "Hanımlar, beyler!" diyerek başlayan Atatürk, aydınlanma ateşinin bütün yurdu aydınlatması gerektiğini şöyle ifade eder:
'Türkiye Mualimler Birliği’nin Ankara’da kararlaştırıldığı ilk kongresini çok büyük mutlulukla karşıladım. Bu birliğin bütün memlekette şekillenmesini, Konya’yı olduğu gibi Van’ı ve Hakkari’yi de teşkîlâtı içine almasını ve her köyde üyeye sahip olmasını derin bir ilgi ile bekleyeceğim.'
Kısa nutkuna "Öğretmenler!" diyerek devam eden Gazi, onlardan "bilimin yolunda giden bir nesil" yetiştirmelerini ister.
'Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu kalite ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem.'
Cumhurbaşkanı Atatürk, eğitim sisteminin yalnızca teorik temellere dayanmasının bireyi hayata hazırlayamayacağını düşünmekte ve uygulamalı eğitimin önemine parmak basmaktadır.
'Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün ilim derecelerindeki öğrenim ve eğitimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Memleket çocuğu, her öğrenim derecesinde ekonomik hayatta istekli, eser sahibi ve başarılı olacak şekilde donanımlı olmalıdır.'
Ahlaka çok önem veren Mustafa Kemal, bu kavramı din alanına bırakmaz ve erdemliliğin öğrencilere ceza ile değil özgür düşünce ve güven ile benimsetilmesini istediğini şöyle ifade eder:
'Millî ahlâkımız, uygar ilkelerle ve hür düşüncelerle arttırılmalıdır. Bu çok önemlidir, özellikle dikkatinizi çekerim. Göz korkutma ilkesine dayanan ahlâk, bir erdem olmadığı gibi güvene de uygun değildir.'
Başöğretmen Atatürk, Türkiye'de birçok alanda yapılan devrimlerin tamamlayıcısı olarak hem eğitimi hem de öğretmenleri görmektedir.
'Sizin başarınız, cumhuriyetin başarısı olacaktır. Arkadaşlar, yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerî, siyasî, idariî inkılâplar sizin, saygıdeğer öğretmenler, sosyal ve fikrî inkılâptaki başarılarınızla desteklenecektir.'
"Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister."
Sözlerini bu şekilde bitiren Atatürk, aslında 'Hayatta en doğru yol gösterici bilimdir.' sözünün eğitim alanında ne demek olduğunu özetlemektedir kısaca. Öğrencilerini çağdaş ilkelerle eğitecek olan öğretmenler, onların düşünce dünyasına atacakları tohum ile zihinlerinin bilimin ışığında sürekli yenilenmesini sağlayacaklardır. Peki, bugüne baktığımızda durum nedir sizce?
Bu içerikler de ilginizi çekebilir.
Yorum Yazın
Canım Atam, sen kalk ben yatam. Şu an Türkiye’nin başında olsan dünyanın refah seviyesi en yüksek olan devleti olurduk, her gün geriye gitmek yerine ileriye ... Devamını Gör
"Öğretmenin olduğu yerde ondan üstün bir mevki yoktur." Mustafa Kemal Atatürk ❤️
ataturk bir ulusu kanatlandirip ucurmak icin gereken neler varsa hemen hepsini cozmus inkilaplar olarak gerceklestirmis. talihsizligi ulkede onun inkilaplari... Devamını Gör