Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yok Aslında Bir Sinekten Farkımız! Ama İşte Biz İnsanız!
1986 yılında Sinek (The Fly) filmini izlediğimde henüz 18 yaşımdaydım. İnsan doğası, evrim teorileri, parapsikoloji, bilimkurgu gibi kavramlar hakkında çocukluktan başlayan naif merakım, artık -ileride belki de bir ormana dönüşecek şekilde- filizlenmeye başlamıştı. David Cronenberg’in ustaca kurguladığı film, Jeff Goldblum’un etkileyici oyunculuğu ve görsel efektleri ile beni oldukça etkilemişti, ürperdiğimi hatırlıyorum.
Filmi hatırlamayanlar için kısa bir özet geçeyim:
Biz sinekten mi geliyoruz?
Tam burada “A-aa, biz sinekten mi geliyoruz” cümlesinin oluşmaması için Evrim Ağacı sitesinin nitelikli ve derin araştırmalarından bir alıntı girmem gerekiyor.
İki türün genomik haritaları birbirlerine çok benzerse, bu iki tür yakın akrabadır denir ve bu iki türün ortak atası, diğer canlılarla olan ortak atalarına göre daha yakın bir zamanda yaşamıştır ve bu iki tür, bu ortak atadan daha yakın zamanda farklılaşmıştır / evrimleşmiştir / türleşmiştir. Eğer ki genetik haritalarındaki benzerlik oranı düşükse, o zaman bu iki tür akrabadır; ancak uzak akrabadır (unutmayın ki tüm türler birbirleriyle yakın ya da uzak da olsa akrabadır ve mutlaka bir noktada ortak bir ataları vardır!) denir ve bu iki türün ortak atası, genetik benzerliği yüksek olan tür ile yaşayan ortak atadan çok daha eski bir dönemde yaşamıştır.
Evrim Ağacı basamaklarında aşağı inildikçe, insan ile diğer türlerin arası açılmaktadır. Çünkü bir şempanze ile insan, çok yakın akraba iken, bir plazmodyum (amipsi olarak hareket eden canlı madde kütlesi, tek hücreli hayvan) ile insanın ortak atası, bundan yüz milyonlarca yıl önce yaşamıştır. Bu, insan plazmodyumdan evrimleşmiş bir türdür demek değildir. Doğrusu şudur: İnsana kadar gelecek olan soy hattı (lineage), plazmodyum ile olan ortak bir atadan 1,78 milyar yıl önce ayrılmıştır; ancak o ayrımdan sonra, her iki türe doğru gidecek olan koldan da yüzlerce, binlerce, milyonlarca bambaşka tür ayrılıp evrimleşmiştir. Yani 1,78 milyar yıl önce yaşayan, insan ile plazmodyumun ortak atası olan bu tür, ne günümüz plazmodyumuna, ne de günümüz insanına benzemektedir. Her ikisiyle de doğrudan alakası bile yoktur.
Sonuç olarak bir sirke (meyve) sineği ile genomik kıyaslamada bu oranda (%60) genetik benzerliğimiz olması, sadece ortak atamızın diğer türlere göre belki milyarlarca yıl önce yaşadığını gösterir. Şempanzeler, bonobolar gibi yüksek orandaki genomik benzerlikleri ele aldığımızda, benzerliklerin gittikçe arttığını ve %100'e yaklaştığını görürüz ki; ayrıntısız bir ifade ile insanlar ile şempanzeler 6 milyon yıl kadar önce birbirlerinden ayrılmışlardır. Bu Homo Sapiens 6 milyon yıl önce ortaya çıktı demek de değil, bu süreçte evrim sürmüş, şempanze ataları pek çok defa dallanmış ve bilinen kadarı ile 25 farklı tür ortaya çıkmış. İşte biz bunlardan biriyiz. Yaklaşık 350.000 yıl kadar önce bu dallanmadan ayrışan, bugünse evrene hükmeden tür…
Sirke sineğinin insanlığa katkıları
Sinekler de aşk acısı çekiyor 😊
İnsan beyninde alkol sayesinde ödül devresinin etkinleştiğini biliyoruz. Kendisini kötü hissedenlerin (anlamsızca) çareyi alkolde aramasının yanıltıcı sebebi de bu. Science dergisinde yer alan bir makaleye göre aynı yönelim -hem de benzer nedenlerle- sirke sinekleri için de geçerliymiş. San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmada, dişi sinek tarafından reddedilen erkek sineğin, eşi yanında olan sineğe göre tam dört misli daha fazla içtiği gözlenmiş! Aşk acısı neler yaptırıyor 😊
Son söz
Yok etmek ya da soyunu tüketmek yerine teşekkür borçlu olduğumuz sinekler ve diğer pek çok canlı (bizlerin bakış açısı ile) insanlık için çalışa dursun, biz milyar yıllara dağılan evrim yasalarına göre kendi evrimimizin sürdüğünü söyleyebiliriz. Şahsen bu sürecin hızlanmasını; “Homo Sapiens”den “Homo Sapiens Sapiens”, yani “düşüncesi üzerine düşünen insan” formuna bir an önce geçmemiz, evren ve insanlık üzerine daha çok kafa yormamız ve dünyayı yaşanabilir bir yer kılabilmemiz adına çok isterim. Çünkü hala tam olamadığımızı düşünüyorum.
Belki de ünlü İngiliz şair William Blake’in Sinek şiirinde dediği gibi;
Düşünce hayatsa eğer
Ve güç ve nefesse,
Ve ölümse
Düşüncenin yokluğu,
Demek ki ben
Mutlu bir sineğim,
İster yaşayayım,
İster öleyim.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Yorum Yazın
kimileride kör sinek gibi
Laf çakmadım direk söyledim. Kör sinek gibisin
Bunu 3 yasindaki kuzene sordum sinekten farkimiz diye, benim pipim sinekten daha buyuk dedi konuyu kapatti.