Varlığı Ayrı Yokluğu Ayrı Dert: Kaşlarımız Ne İşe Yarar?
Kaşlar, yüz güzelliği denilince ilk akla gelen unsurlardan biri. Sizin de 'aman fazla mı kalın oldu' ya da 'çok mu incelttim acaba' diye endişelendiğiniz mutlaka olmuştur. Ancak sürekli kaşlarımızla uğraşsak da bize faydalarını maalesef pek bilmiyoruz. Bu yüzden neden kaşlara ihtiyaç duyduğumuzdan bize sağladığı sayısız faydaya kadar her detayı içeriğimizde inceledik. Buyurun okumaya! 👇
Kişiden kişiye değişen ve bizim de modaya uymak için bir inceltip bir kalınlaştırdığımız kaşların çekmediği kalmıyor.
Peki bu kaşların görünüş dışında başka bir işlevi yok mu? Tabii ki de var ve bizim için epey önemli! Gelin detaylara geçelim. 👇
Öncelikle şu an sahip olduğumuz kaşların atalarımıza kıyasla bayağı bir ince olduğunu belirterek başlayalım.
Tarih öncesinden kalma insan kalıntılarının bizden farkları genelde kafatası ve yüz şekillerinde görülüyor. Konumuz bağlamında kaşları karşılaştırdığımızda, kaş sırtlarının yani kemiklerinin aşırı derece kalın olduğu ve dolayısıyla tüylüden çok kemikli kaşlara sahip oldukları sonucu çıkıyor.
Evrim sürecinin sonunda kaş sırtının neden inceldiği ise araştırmacılar için asıl merak konusu. Tabii bizim için de!
Yapılan çalışmaların sonunda evrimin bu şekilde gelişmesinin biyolojik değil duygularla ilgili ortaya çıktı. Yüzyıllar içinde insanlar arasındaki iletişim geliştikçe duyguları sözsüz olarak dile getirmenin yolları da çoğaldı ve bunun için en çok kullanılan araç da kaşlardı! Sosyalleşmenin sonucunda kaşlarımız bugünkü görünüşüne yaklaştı ve mimiklerin vazgeçilmezi haline geldi.
Dolayısıyla yüz yüze iletişimin temelini kaşlarımızın oluşturduğunu söylemek mümkün.
Neredeyse hiç fark etmeden kullandığımız kaşlar; mutluluk, şaşkınlık, öfke gibi duyguları en iyi şekilde yansıtmamızı sağlıyor. Karşınızdaki insanın sizin neler hissettiğinizi anlamasına olanak tanıyan kaşlar ile empati kurma ve anlayış gibi yeteneklerimiz de böylece gelişiyor.
Mimiklerden devam ederken bazı insanların kaşlarını kullanmayı bir üst seviyeye taşıyabildiğini de belirtmek gerek.
Jim Carrey gibi mimik konusunda yetenekli komedyenler ve sadece kaşlarındaki kasları geliştirerek onları adeta dans ettirebilen insanlar da var. Böylece kaşların günlük iletişimin yanı sıra eğlence alanında da işlevi büyük olan bir organ olduğunu görüyoruz.
Gelelim kaşlarımızın biyolojik faydalarına...
Kaş sırtının gözlerin üstünde çıkıntı halinde olması ve yay şeklini alması tamamen gözlerimizi korumak için oluşan bir durum. Üstünde barındırdığı tüyler de eklenince gözleri terden, nemden ve tozdan koruyan bir kalkan haline geliyor kaşlar. Ayrıca güneş ışığını ve başka parlak yansımaları engelleyerek görüşümüzü güçlendiren bir tarafı da var.
Ayrıca kaşlar kirpiklerin de yardımıyla küçük böcek ve sinekleri savuşturmada önemli rol oynuyor.
Üstelik yorgun geçen bir günün sonunda yatağınıza uzandığınızda kaşlarınızdaki kaslar gevşeyerek sizi rahatlatıyor ve gözlerinizi kapatıp uyku safhasına geçmenizi kolaylaştırıyor.
Bir diğer nokta kaşlarımızın kimliğimizin önemli bir parçası olması. Kaşlarımız olmayınca bambaşka insanlara dönüşüyoruz.
Kaşlar alnımıza yakın ve yüzümüzde göze çarpan ilk unsur olduğu için belli bir uzaklıktan bile kimin kim olduğunu anlamamızı sağlıyor. 2003'te MIT'de yapılan bir deneyde katılımcılara ünlü insanların kaşsız fotoğrafları gösterilmiş ve ne kadar meşhur olsalar da bu insanları tanımada zorluk yaşadıkları tespit edilmişti. Eğer kimliğinizi saklamak istiyorsanız önce kaşlarınızı kazıyın!
Kişiden kişiye değişen kaş tipleri erkek ve kadınları ayırt etmeye de olanak sağlıyor.
Bunun sebebi, erkeklerin kaşlarının genelde kadınlarınkinden daha kalın ve gözlerine daha yakın olması. Kadınların kaşları ise daha ince ve gözlerinden daha yukarıda oluyor. Sonuçta kaşlarımız bizi biz yapan önemli unsurlardan biri. İletişimde önemli bir rolü olduğu gibi güzellik anlayışımızı da şekillendiren bir faktör. Bu yüzden kaşlarınızı sevin!
Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz? Bizimle paylaşmayı unutmayın! 👇
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın