Tarihi Müşküle Köyü ve Nazım Çınarı'nın Hikayesi
Tarihi Müşküle Köyü ve Nazım Çınarı'nın Hikayesi
06.02.2016 - 12:19
1. Çeşitli davalardan yargılanan Nazım Hikmet, 1940-50 yılları arasında Bursa Cezaevi'nde yatmıştır.
1933-34'te yargılandığı bir dava dolayısıyla iki yıl yattığı Bursa Cezaevi'nin yabancısı değildir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2. Cinayetten hükümlü İsmail Başaran cezaevinde Nazım'la tanışır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
3. İsmail Başaran doğma-büyüme Müşküle'lidir.
Müşküle köyü, Bursa'nın İznik ilçesine bağlıdır. Muhteşem göl manzarası ve bal kokulu üzümüyle meşhurdur.
4. Nazım'ın yönlendirmesiyle şiir yazmaya başlayan İsmail Başaran cezaevinden çıktıktan sonra herkese Nazım'ı anlatır.
5. Fevzi Kavuk, 20'li yaşlarında İsmail Başaran'ın tesiriyle siyasete atılır ve dünya görüşü şekillenmeye başlar.
1960-1980 arası Müşküle Köyü muhtarlığı yaptı. Çeşitli siyasi parti görevlerinde bulundu.
6. "Tepemde bir de çınar olursa, taş maş da istemez hani..."
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
7. İsmail dede ve Fevzi amca bu vasiyeti yerine getirmek için 1964'te Nazım'ın ölümünün birinci yıl dönümünde bir çınar ağacı diker.
Cenazesi Türkiye'ye getirilirse Vasiyet şiirinde bahsettiği gibi altına gömülmesi için.
8. Çınarın namı ülkeye yayılmaya başlayınca 12 Eylül yönetimi jandarmaları gönderir ve çınar 1980 öncesinde kesilir.
9. 5 yıl sonra bir çınar daha dikilir ancak bu sefer uzun süre yeri kimseye söylenmez.
10. 1990'lı yıllarda çınar ağacı yeniden kesilip yakılır.
Fotoğraf temsilidir.
11. Tekrar dikilen Nazım Çınarı artık koruma altındadır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
12. Nazım Çınarı'na Moskova'daki mezarından toprak getirilir.
13. Moskova'daki mezarına gidemeyenler ölüm yıldönümünde bu çınarın altında toplanır.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
"Yıllar var, ter içinde taşıdım ben bu yükü. Bıraktım acının alkışlarına 3 Haziran 63'ü..............." Hala geceler, leylak ve tomurcuk kokuyor................
"Su başında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana. " Nazım Hikmet "Masalların Mas... Devamını Gör
ağaçtan ne istediniz yaa yok kesiyorlar yok yakıyorlar