Tabuları Yıkmak: 'Pipinin Götürdüğü Yere Git' ile Cinselliği Konuşmak Üzerine Bir Cesaret Hikâyesi
'Pipinin Götürdüğü Yere Git' adını ilk duyduğunuzda sıra dışı ve cesur bir seçim gibi gelebilir ancak bu kitap, hepimizin hayatında bir şekilde yaşadığı cinsel gelişim sürecini toplumsal tabuların gölgesinde ve son derece samimi bir üslupla ele alıyor. Kitapta bir erkeğin cinsellikle tanıştığı her aşamada karşılaştığı toplumsal ve ahlaki değerlerle hesaplaşması hem düşündürücü hem de eğlenceli bir dille sunuluyor. Her adımda bu değerlerle çarpışırken, bir yandan gülerken bir yandan da derinlemesine düşündüren bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Aslında, kitabın bu kadar dikkat çekici bir isimle raflarda yer alması da içindeki hikâyelerin ne kadar samimi ve dürüst bir dille kaleme alındığının bir göstergesi.
-Pipinin Götürdüğü Yere Git'in arka kapağında "Dikkat! Bu bir kişisel gelişim kitabı değilse de kişisel gelişimi amaçlamaktadır." spotu göze çarpıyor. Kitabın okuyucuda nasıl bir etki bırakmasını amaçlıyorsunuz?
Üst anlatımda okuyucunun cinsellik düşüncelerinin sadece kendi düşünceleri olmadığı, bu düşüncelerin herkese ait, utanılmaması gereken doğal düşünceler olduğu bilinçlenmesini amaçlıyorum. Alt metinde ise cinselliğin erkek tekilinde olmayan iki cins tarafından paylaşılan bir konu olduğu gerçekliğine ulaşılmasına, cinselliğin konuşulamayacak kadar tabu, yeme içme kadar doğallığa indirgenecek kadar da basit olmadığının anlaşılmasını amaçlıyorum.
-Anlatıcımız, aynı zamanda ana karakterimiz Cem'in anılarını bir araya getiren kitabın ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu?
Kitap yüzde doksan üzeri yaşanmış, geri kalanı üçüncü şahıslardan dinlenmiş gerçek olaylardan oluşmaktadır. Kurgu yoktur.
-Aslında hayatımızın parçası olan ve hepimizin her gün karşılaştığı şeylerin ironik bir şekilde hiç konuşulmamasını, tabu olmasını eleştiren Pipinin Götürdüğü Yere Git, ismi ve kapağıyla da meydan okuyor. Böylesine cüretkâr bir çıkış yapmaya nasıl karar verdiniz?
Sorunun içinde bile baskı ve tabu var maalesef. Cinselliğin konuşulması, bunu dile getirmeyi, yazmayı bir cüret bir meydan okuma olarak görmüyorum, olmamalıdır da. Çevremde, konuşulan ortamlarda konunun içimizde bastırıldığı, toplum baskısı gördüğü fakat konuşuldukça doğallaştığını izlemek bana bir başlangıç yaratma isteği oluşturdu. Konuşulmayan şeyler içimizde büyür, büyük yaralar oluşturur. Konuşuldukça sorunlar erir, küçülür ve yok olur. Korkmadan, önyargısız okumalı, korkmadan konuşmalıyız.
- Bu trajikomik anı kitabıyla ulaşmak istediğiniz kitleyi kimler oluşturuyor?
Yaş ayrımı olmaksızın okumayı bilen, okuduğunu anlayabilen herkes hedef kitlemdir.
-Bir yazar olarak ulaşmak istediğiniz yer neresi?
Sevgi ve saygıyla en az bir kişinin hayatına dokunabilecek, anlaşılabilecek bir seviyeye gelmek en çok arzuladığım yerdir.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio