Patili Can Dostlarımızdan Köpeklerin Gözlerinden Dünyanın Nasıl Göründüğünü Merak Etmiş miydiniz?
Daha önce bir köpek görmüşseniz, onların gezegendeki en iyi evcil hayvan türlerinden biri olduğunu bilirsiniz. Ancak, köpekler size aynı şekilde bakmazlar. En azından renk açısından... Biz de bu yazımızda, köpeklerin bakış açısından çevrelerini nasıl gördüklerinden bahsedeceğiz.
Köpek gözleri her ne kadar insan gözü ile aynı biyolojik yapı taşlarından oluşsa da, organik bileşenleri dünyayı tamamen farklı bir şekilde görmek için düzenlenmiştir.
Ve daha önce duymuş olabileceğiniz bazı şeylerin aksine onların dünyası hiç de tek renkli değil. Birçok kişi köpeklerin sadece siyah beyaz gördüğünü iddia ederken, köpek görüşünün arkasındaki bilim çok daha renkli bir hikaye çiziyor.
Gözlerinin bir dizi rengi yorumlayabiliyor olmasından ötürü siyah ve beyazdan çok daha fazlasını görebilirler, ancak görsel paletleri ortalama bir insandan çok daha sınırlıdır.
"Köpeklerin biraz renk görüşü vardır. Temelde görüşleri, kırmızı-yeşil renk körlüğü olan insanlara benzer." diye açıklıyor Bristol Üniversitesi'nde evcil hayvan davranışları ve refahı konusunda öğretim görevlisi olan Dr Emily Blackwell.
'Pek çok insan köpeklerine parlak kırmızı oyuncaklar alır çünkü köpeklerin bunları yeşil çimenlerin içinde ayırt edip görebileceğini düşünürler. Köpekler bunları fark eder, ama bu renk onlar için sarımsı kahverengi olarak gözükür. Köpekler renkleri görürler ve ayırt edebilirler, sadece bizimle aynı şekilde görmezler.”
İnsan ve köpek görme arasındaki temel farklar, retinalarda bulunan iki ana fotoreseptör ile alakalıdır: Çubuk ve koni hücreleri.
İnsanlar renkleri büyük ölçüde üç tür koni hücresi (mavi, kırmızı ve yeşil ışığı filtreleyen) aracılığıyla yorumlarken, köpeklerde bunlardan yalnızca iki tane vardır; bir tane mavi ışık için ve bir tane kırmızı/yeşil ışık için (ki bu da dikromatik görme denilen etkiyi yaratır). Ayrıca, köpeklerin insanlara oranla yaklaşık 4,8 milyon daha az fotoreseptörü vardır: insan retina hücrelerinin yüzde 5'i bu konilerden oluşurken, bu sayı köpeklerde yüzde 3'e düşer.
Sonuç olarak bu, köpeklerin geniş bir renk yelpazesi görmedikleri anlamına gelir.
Bununla birlikte, köpeklerin ultraviyole ışığı algılayabildiğine dair sınırlı kanıt vardır (ancak bu yeteneği tam olarak nasıl kullanabilecekleri henüz anlaşılmamıştır).
Öte yandan, köpekler geceleri çok iyi görebilirler.
Bunun nedeni, gözlerinin düşük ışıkta hareketi algılamalarına izin veren daha fazla çubuk hücresine sahip olmasıdır; bu, evcil köpeğin atalarının şafakta ve alacakaranlıkta avlanırken geliştirdiği evrimsel bir uyarlamadır.
Bizimkinden farklı olarak, her köpeğin gözünde retinanın arkasında bulunan ve görsel sisteme kendisine çarpan ışığı yorumlaması için ikinci bir şans veren tapetum adında büyük bir ayna bulunur.
Flaş açıkken bir fotoğraf çektiğinizde, köpeklerinizin gözlerine ürkütücü ışıltı veren şey tapetum aynasının ta kendisidir.
Avlanma çabalarına yardımcı olmak için köpekler geniş bir görüş alanı geliştirmiştir.
Bunun kapsamı ırklar arasında değişiklik gösterir ancak esas olarak gözlerinin bir noktadan uzağa kaymasından kaynaklanır. İnsan gözleri ileriye dönük olduğundan bizler, çok daha zayıf bir çevresel görüşe sahibiz. Bununla birlikte, 140° örtüşen göz çizgimiz, uzaktaki nesneleri köpeklerden çok daha daha ayrıntılı şekilde görmemizi sağlar. Bu yüzden parkın diğer tarafına koştuklarında tatlı köpeğinizin sizi sadece bakarak tanıması pek olası değildir.
Peki köpekler televizyona baktıklarında ne görürler?
Düz ekran televizyonlardan önceki günlerde, köpekler muhtemelen 'büyük izleme kutusunu' sürekli yanıp sönen garip bir ışık kaynağı olarak gördüler. Bunun nedeni, sürekli ve düzenli olarak ışık yayıyor gibi görünseler de, eski televizyonların aslında insan gözünün algılayabileceğinden çok daha hızlı bir hızda titreşmeleridir (yaklaşık 60 Hz).
Çoğu köpek yaklaşık 70-80 Hz'de ışık titremesini görebildiğinden, bu ekranları bir flaş aydınlatma makinesi olarak görmüş olmaları muhtemel.
Neyse ki günümüzde modern bir düz ekran TV'nin yenileme hızı yaklaşık 120 Hz'dir. Bu, köpeklerin ekranda gördüklerimizi kabaca anlayabileceği anlamına gelir. Sizin köpeklerinizle de fark etmiş olabileceğiniz gibi, köpeklerin modern ekranlarda sesli ipuçları olmadan köpeklerle diğer hayvanları ayırt edebildikleri kanıtlanmıştır.
Başka bir deyişle, yavrucağınız yanınızdayken oturup birlikte bir gecede bir sezon içerik izlemekten çekinmeyin. Tabii onunla birlikte John Wick izlemeyin. Evet evet, şimdi bir kez daha düşününce John Wick dışında bir şeyler izleseniz daha iyi olur gibi.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Bu içerikler de ilginizi çekebilir
Yorum Yazın
Benim iki sadık yarim var. Biri köpekler, diğeri kara toprak.