'Müziğin Öldüğü Gün': Woodstock 1999 Festivali'nde Yaşanan Birbirinden Tatsız Olaylar
Meşhur Woodstock 1969 festivalinin otuzuncu yıldönümünde düzenlenmesi planlanan Woodstock 1999 Müzik Festivali, festivalle özdeşleşmiş 'barış' ve 'kardeşlik' kavramlarından oldukça uzak, kaotik atmosferiyle akıllarda kaldı. Araçların yakıldığı, insanların yaralandığı, cinsiyetçiliğin ve her türlü ayrımcılığın tavan yaptığı festivalde yaşanan birbirinden tatsız olayları sizin için derledik. İyi okumalar.
1969 yılında düzenlenen Woodstock Müzik Festivali, Dünya müziğini kökünden değiştirdi.
Popüler müzik tarihinin en önemli sayfalarından biri olan 1969 Woodstock Festivali, sayısız şarkıya, kitaba ve filme ilham kaynağı oldu. Farklı kuşaklardan müzik tutkunları çılgınca eğlenen kalabalığın ve sahneye çıkan efsanevi müzisyenlerin görüntüleriyle avunurken, festivalin yıldönümlerinde benzer etkinlikleri düzenlemeye çalışanlar da ortaya çıktı.
Festivalin 1999 yılında düzenlenen versiyonunda yola büyük umutlarla çıkılmıştı.
Organizatörler, 1969'da özgürlük ve tüm 'karşı kültür' unsurlarını sahiplenerek popüler kültürde önemli bir yere oturan festivalin büyüsünü tekrarlamak için ellerinden geleni yaptılar. New York'ta, orijinal festivalin düzenlendiği yere 160 kilometre uzaklıkta bir arazi buldular, eskiden Amerikan üssüne ait bir hava üssünün bulunduğu araziye devasa sahneler kuruldu.
Festival öncesinde, diğer festivallerde yaşanan izdihamın tekrarlanmaması için çeşitli önlemler alındı.
Bu önlemlerden ilki, konserlerin düzenleneceği alanın etrafını uzun duvarlarla çevirmekti. Festival alanının etrafı yaklaşık üç buçuk metre uzunluğunda, kontrplak ve metal çitlerden yapılmış duvarlarla çevrildi. Amaç hem izdihamı önlemek, hem de bileti olmadan konser dinlemeye gelenlerin içeri girmesini engellemekti. 'Barış duvarı' adı verilen bu duvarlar, festival başladıktan sonra gelen kalabalık tarafından paramparça edildi. Üstelik kalabalıktakiler festival alanına girmeye değil, birazdan anlatacağımız nedenlerden dolayı dışarı çıkmaya uğraşıyorlardı.
Giriş biletleri de oldukça pahalıydı.
Üç gün süren festivalin giriş biletleri 150 dolara satılıyordu. Bu, diğer müzik festivallerine kıyasla oldukça yüksek sayılabilecek bir meblağ idi. Basında bilet satışlarının iyi gitmediğine, 180 bin civarı bilet satıldığına ve bu rakamın tahminlerin altında olduğuna dair haberler yapılıyordu.
Konserler başladıktan sonra da işler kötüye gitmeye devam etti.
Festival 22 Temmuz 1999 tarihinde başladı. Toplamda yaklaşık 400 bin kişinin izlediği konserler, MTV'de de canlı yayınlanmaktaydı. James Brown, Limp Bizkit, Jamiroquai, Red Hot Chili Peppers, DMX, Rage Against the Machine ve Alanis Morissette gibi isimler sahneye çıktı. Ancak ilk sorun, festival alanında dinleyicilerin içme suyuna erişiminin çok zor olmasıydı. Bir şişe su alanda dört dolara satılmaktaydı. Zaman zaman 38 dereceyi bulan sıcaklıkta su bulmak için birbiriyle yarışan kalabalık, sınırlı sayıdaki lavaboların başında uzun kuyruklar oluşturdu.
Festival alanındaki yüksek sıcaklık dereceleri de oldukça ciddi bir problemdi.
Festivalin düzenlendiği (eskiden askeri hava üssü olarak kullanılan) alanın büyük bir kısmı asfalttan oluştuğu için, zaten yüksek sıcaklık derecelerinden şikayetçi olan katılımcılar iyice bunaldı. Festivalin iki ana sahnesi arasında iki kilometrenin üzerinde, olması gerekenin çok üzerinde bir mesafe vardı. Bu da 40 dereceye yaklaşan sıcaklıkta su bile bulamayan katılımcıların asfalt üzerinde iki kilometre yürümesi anlamına geliyordu. Sıcaktan ve susuzluktan dolayı baygınlık geçirenler oldu. Daha festivalin yarısında, 700'den fazla kişinin 'susuzluk ve sıcaklıktan kaynaklanan sebeplerle' tedavi altına alındığı söyleniyordu.
İzdiham ilk günden başladı!
Henüz festivalin ilk gününde, Insane Clown Posse grubunun konseri esnasında grup elemanlarının izleyicilere 100'er dolarlık banknotlar fırlatmaya başlaması, ortalığı karıştırdı. Festival alanında içme suyu 4 dolarken hazır pizzaların fiyatı da 12-15 dolar civarındaydı. Hal böyle olunca, grup üyelerinin sahneden fırlattığı 100'er dolarlara sahip olmak için birbirleriyle yarışan katılımcılar arasında arbede çıktı.
İşlerin tamamen kontrolden çıkması hiç de uzun sürmedi!
Festivalin Cumartesi'ye denk gelen üçüncü gününde şiddet olayları zirve yaptı. Alanda başlangıçtan beri sahneye çıkan her kadına 'göğüslerini açmasını' söyleyen, tuvaletleri parçalayan bir kitle mevcuttu. Bu katılımcıların toksik tavrıyla organizatörlerin beceriksizliği buluşunca felaket kaçınılmaz oldu. Limp Bizkit sahneye çıktığında izleyiciler 'Break Stuff' şarkısı eşliğinde etraftaki her şeyi parçaladı. Aynı konser esnasında ve sonrasında çok sayıda izleyici cinsel saldırıya uğradığı gerekçesiyle polise başvurdu.
Katılımcıların büyük bır kısmı kalacak yer bile bulamadı!
Festival alanındaki kaotik atmosferden uzaklaşıp bir otele yerleşmek isteyen katılımcılar kötü bir sürprizle daha karşılaştılar: Alanın yakınlarındaki otellerde yer kalmamıştı! Beyzbol federasyonunun aynı tarihlerde düzenlediği bir 'onur listesi' etkinliği yüzünden, festivalin düzenlendiği Rome kentinde boş bir otel odası bulmak neredeyse imkansızdı. Aylar önce rezervasyonlarını dolduran oteller, Alanis Morissette ve Howard Stern gibi ünlü konukları bile geri çevirmek durumunda kaldılar.
Aşırı kalabalığın önüne geçilemedi!
Kimilerine göre festival alanına sahte biletle girmeye çalışan katılımcıların sayısı, gerçek bilet satın alan katılımcılardan fazlaydı! Bilet fiyatları festivalin başlangıcından iki gün önce 180 dolar civarına fırlayınca çareyi sahte biletler üretmekte bulan binlerce insan alanı doldurdu ve kalabalık büyüdükçe büyüdü. Kapılarda bekleyen güvenlik görevlilerinin her kapıda saat başı yaklaşık 50 sahte bilete el koyduğu söyleniyor. Buna rağmen alandaki gerçek izleyici sayısının ne kadar olduğunu kimse bilmediği için kalabalık kontrolden çıktı.
Kapanış konserinde çıkan yangın, festivale damgasını vurdu.
Son gün itibariyle iyiden iyiye 'Sineklerin Tanrısı'' romanını andırmaya başlayan festivalin kapanış konserinde sahneye çıkan Red Hot Chili Peppers, Jimi Hendrix'in 1969 yılındaki Woodstock'taki efsanevi performansına referansta bulunarak Fire şarkısını yorumlamaya karar verince olanlar oldu. Festival alanının çeşitli yerlerinde 'şenlik ateşleri' yakıldı, bu ateşler büyüyüp yangına dönüştü, insanların arabaları ve çadırları kül oldu. Günün sonunda New York'un Eyalet Askerleri devreye girerek isyanı bastırdı; ancak eski hava üssü sonraki etkinliklerde kullanılamaz hale geldi.
Festivalden sonra uzun süre bir Woodstock festivali daha yapılmadı.
1969'daki efsanevi festivalin otuzuncu yılını kutlama amaçlı düzenlenen Woodstock 1999; üç ölü, 123 yaralı ve ölçülemeyen bir maddi kayıpla nihayete erdi. Gazeteci Jane Ganahl, bir daha büyük çaplı bir Woodstock festivalinin düzenlenebileceğinden şüphe duyduğunu söyledi ve 1999'daki festivali 'müziğin öldüğü gün' olarak nitelendirdi. On sene sonra, 2009 yılında 'kırkıncı yılı' kutlama amacıyla bir dizi konser düzenlendi; ancak alınan sağlam önlemler ve konserlerin farklı yerlerde yapılması sayesinde büyük çaplı bir tatsızlık yaşanmadı. 2019'da ellinci yılı kutlama amacıyla planlanan Woodstock 2019 etkinliği, organizatörlerin deyimiyle 'öngöremedikleri engellerden dolayı' iptal edildi.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir!
Yorum Yazın
olaylarin sicakdan yasandigi cok belli. vucud sicakligi belli degerin uzerine cikip kafaya vurdugunda insan dusunemez hale geliyor, kizgin ve saldirgan oluyor.
Bu festivalde sahne alan bütün headliner grupları youtubedan izledim.olayların baş müsebbibi 2 grup var biri numetal grubu limp bizkit ki ozaman yeni albümle... Devamını Gör