onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Meraklıları İçin Türk Tarihi Hakkında Bir Nefeste Okuyacağınız Zihin Açıcı Kısa Bilgiler

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Meraklıları İçin Türk Tarihi Hakkında Bir Nefeste Okuyacağınız Zihin Açıcı Kısa Bilgiler

Bender
19.02.2021 - 09:00

Tarih meraklıları için birkaç kısa bilgiyi derledik. Keyifli okumalar.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Osmanlı zamanında 'kapı halkı' diye bir tabir vardı. Bu kelime yüksek devlet görevlilerinin hizmeti altında çalışanları ifade ederdi.

Osmanlı zamanında 'kapı halkı' diye bir tabir vardı. Bu kelime yüksek devlet görevlilerinin hizmeti altında çalışanları ifade ederdi.

Bürokratların konaklarında kahveciden, terziye, aşçıdan, hizmetçiye kadar birçok görevli çalışırdı. Emrinde fazla hizmetçi çalıştırıp, onların maaşlarını karşılayabilmek doğal olarak bir refah ve zenginlik göstergesiydi. Bazı yüksek bürokratların emrinde binden fazla hizmetlinin bulunduğu bilinmektedir. Böyleleri için ''kapısı mükemmel'' diye bahsedilirdi.

Rönesans devrinin tanınmış isimlerinden Leonardo Da Vinci ve Michaelangelo Osmanlı padişahı II. Bayezid'e mektuplar yazmışlardır.

Rönesans devrinin tanınmış isimlerinden Leonardo Da Vinci ve Michaelangelo Osmanlı padişahı II. Bayezid'e mektuplar yazmışlardır.

Çeşitli mimari projeler ve sanat eserleri hakkında destek istendiği söylenen bu mektuplar, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde iseler de bu belgelere ulaşması fevkalade güçtür.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Osmanlı Tarihi araştırmaları sırasında Yeniçeri Ocağının aslında ne zaman kurulduğu bilinmiyordu.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Osmanlı Tarihi araştırmaları sırasında Yeniçeri Ocağının aslında ne zaman kurulduğu bilinmiyordu.

Tarihçilerin bazıları ocağın Orhan Bey devrinde kurulduğuna hükmetmişlerdi. Atatürk ise buna itiraz ederek, Rumeli topraklarına geçilmeden bu devşirme ordunun kurulamayacağını söyleyerek bu iddiayı kabul etmedi. Bunun üzerine yapılan araştırmalarda ise ocağın gerçekten de I. Murad zamanında kurulduğu keşfedildi.

(İsmail Hakkı Uzunçarşılı-Türk Tarihi Yazılırken, Belleten, III/10)

17. asırda 'çengel' adıyla anılan bir idam yöntemi vardı.

17. asırda 'çengel' adıyla anılan bir idam yöntemi vardı.

İstanbul, Eminönü'nde kurulduğu bilinen çengelde, genellikle silahlı isyanlara karışanlar ve korsanlar infaz edilirlerdi. İple havaya kaldırılarak bu çengellerin üzerine bırakılan mahkumların idamına çevre halkı da şahit olurdu.

Padişah III. Selim kendi döneminde en ufak konuları bile takip ediyordu.

Padişah III. Selim kendi döneminde en ufak konuları bile takip ediyordu.

Öyle ki fırınlarda çıkan ekmeklerin pişkin ve iyi un kullanılarak yapılması üzerine, bizzat kendi el yazısıyla emirleri bile vardı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

19. asrın başlarında Enderunlu Fazıl'ın yazdığı Zenanname adlı eser ilginç bir şekilde dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa tarafından yasaklanmıştır.

19. asrın başlarında Enderunlu Fazıl'ın yazdığı Zenanname adlı eser ilginç bir şekilde dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa tarafından yasaklanmıştır.

Bu eserde çeşitli milletlerin kadınlarını anlatan Enderunlu Fazıl, kendisinin kadınlardan hoşlanmadığını ve evliliğe karşı olduğunu da yazıyordu. İşin ilginç tarafı ise böyle bir kitabı Padişah, Sadrazam, Şeyhülislam, Kazasker ya da İçişleri Bakanı yerine bu konularla alakasız bir makam olan Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa'nın yasaklamasıdır.

Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü 1923'de (Rumi 1339) yazdığı Türkiye Tarihi adlı eserinin bir nüshasını da Atatürk'e göndermiş ve bir hafta sonra geri dönüş almıştır.

Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü 1923'de (Rumi 1339) yazdığı Türkiye Tarihi adlı eserinin bir nüshasını da Atatürk'e göndermiş ve bir hafta sonra geri dönüş almıştır.

Fotoğrafta oturanlar: M. Kemal Atatürk, Celal Bayar, Fuad Köprülü.

Bu kadar yoğunluk arasında Atatürk'ün bu esere bakacak vakit bile bulamayacağını düşünen Köprülü, mektubu alır almaz fevkalade sevinmiş.

Bu kadar yoğunluk arasında Atatürk'ün bu esere bakacak vakit bile bulamayacağını düşünen Köprülü, mektubu alır almaz fevkalade sevinmiş.

Atatürk kendi el yazısıyla gönderdiği mektupta şu satırları yazmıştı:

''Türkiye Tarihi''nizin gönderilen kitabını büyük zevk ve istifade ile okudum. Eser kıymetlidir, mühimdir. Bunu vücuda getirmek için sarf ettiğiniz ve edeceğiniz mesaiyi takdir ederim. İhtisasınızın tecelli edecek (uzmanlığınızın ortaya çıkartacak) eserleri millete, cumhuriyete ifa olunabilecek hizmetlerin en kıymetlileri mertebesinde bulunacaktır. İlim feyzine teşne (bereketine susamış) olanlarla beraber müteakip (takip eden) kitaplarınızın intişarına intizar ederim (üretilmesini beklerim) efendim. ''

(Fuad Köprülü-Bir Hatıra, Belleten III/10)

II. Mahmud'un tahta geçişi sırasında IV. Mustafa ve III. Selim arasında sarayda bir taht kavgası mevcuttu.

II. Mahmud'un tahta geçişi sırasında IV. Mustafa ve III. Selim arasında sarayda bir taht kavgası mevcuttu.

O sırada İstanbul'a gelen III. Selim taraftarı Alemdar Mustafa Paşa, bu çatışmalar sırasında bir anda önlerine çıkan II. Mahmud'u tanıyamamış ve yanındakilere  ''abe bu kimdir? '' diye sormuştu.

1808'de II. Mahmud zamanında kabul edilen Sened-i İttifak'ın orijinal metni ancak 1998'de bulunabilmiştir.

1808'de II. Mahmud zamanında kabul edilen Sened-i İttifak'ın orijinal metni ancak 1998'de bulunabilmiştir.

Yakınçağ Tarihçisi Prof. Dr. Ali Akyıldız, belgeyi detaylıca inceleyerek yayımlamıştır.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
160
15
13
13
8
6
4
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın

İçerik ilgi çekici ve güzeldi teşekkürler

KürŞad

Güzel ve dolu bir içerik, umarım Osmanlı'dan öncesini de kapsayacak şekilde genişletilir..

Can_Can

Bildiğim kadarıyla Enderunlu Fazıl'ın kitabı içeriğindeki eşcinsel metinler nedeniyle değil evlilik karşıtı sözler nedeniyle toplatılmış. Çoğu kişi tahmin ed... Devamını Gör