Lindsay Lohan'ın Bitmek Bilmeyen Din Serüveninin Yeni Boyutu: Aleyküm Selam!
Lindsay yine bildiğiniz gibi; hayatında dramatik değişimler yaşıyor, yeni başlangıçlar yapıyor, huzur arıyor. Tek farkla! Bu sefer manevi dünyası biraz farklı şeylere işaret ediyor!
Lindsay Lohan'ın Instagram hesabı şimdiye kadar çok krizler atlattı. Şu an ise bomboş durumda, girişte ise "Aleyküm Selam" mesajı var.
Bir zamanlar koyduğu lüks mekanlarda çekilmiş birbirinden güzel fotoğrafların yerinde şimdi yeller esiyor.
'Aleyküm Selam' mesajı da Lohan'ın İslam'a döndüğü yönünde yorumlanıyor. Fakat sizce durum bu kadar basit olabilir mi? Bizce olamaz. Çünkü Lindsay'in geçmişinde defalarca bu tarz hareketlerde bulunmuşluğu var.
Yıllar önce Manhattan sokaklarını elinde bir adet Kuran ile geziyordu ve kendisine soru soran paparazzilere Arapça konuşarak cevap veriyor, hatta "Yallah, yallah" diyordu.
Rehabilitasyondan yeni çıkmıştı. Kariyerinin ve itibarının en düşük olduğu dönemdeydi. Elinde Kuran ile görüntülenmesi basit bir ilgi çekme çabası olarak yorumlandı.
İyi niyetle yaklaşanlar ise bu görüntünün Lohan'ın manevi açıdan beslenmek istediğine bir işaret olduğunu düşündüler.
Lindsay, ait olduğu Hollywood dünyasına en yabancı olan Orta Doğu kültürünü benimsemiş, hatta Arapça öğrenmiş gibi görünmeye çalışsa da durum farklıydı.
Zira Lindsay'in Arapça bilmediği bu Instagram gönderisiyle ortaya çıkmıştı. 'Sen bir eşeksin' anlamına gelen Arapça cümleyi, 'sen güzelsin' sanarak paylaşmış ve alay konusu olmuştu.
Bunlar Lindsay'i kesmedi tabi! Müslüman olup olmadığına dair net bir açıklama yapmamasına rağmen, Mekke'ye gideceğini açıkladı.
'İnanmıyorum ama bir enerji var' dercesine, 'ister meditasyon, ister dua deyin' diyerek hidayete ermek üzere olduğuna dair sinyaller verdi.
Bildiğimiz kadarıyla hiç gitmedi!
İslamiyete olan bu ilgisi, arayışta olan birinin, misal Uzak Doğu dinlerine merak salması gibi, kısa sürmedi. Heves denilemeyecek kadar uzun süre Lindsay İslam'a göndermeler yaptı.
Kuran'dan alıntılar...
Instagram hesabında Müslüman olduğuna dair sinyaller artarken, bazıları da Lindsay'in aslında Müslümanlarla ve Orta Doğu ile dalga geçtiğini düşünmeye başladı.
Zira Lindsay hala Hollywood'da eski yaşam tarzına devam ediyordu.
Bu arada prensesin tam bir Katolik olarak yetiştirildiğini de bilelim.
Lindsay da açıkçası kariyerinin o korkunç günlerini atlatıp, üstüne bir de Rus milyarder sevgili yaptıktan sonra bu tarz paylaşımlara uzunca bir süre daha bulaşmadı.
Hiç maneviyat açığı hissediyor gibi değildi hem de o zamanlar!
Hatta Rus televizyon programlarına çıkmak istediğini söylüyor, Putin'e övgüler bile yağdırıyordu.
Amerika'nın Orta Doğu ülkelerinden sonra düşman olarak gördüğü ilk ülke olan Rusya'ya böylesine yanlamasının elbette sevgilisinden kaynaklı olduğu düşünüldü.
Ta ki ilişkisi bozulup, ulu orta rezalet kavgalar edip karizmayı çizdirene kadar...
Lindsay romantik hayatında yaşadığı krizi unutturmak istercesine, kısa süre içerisinde Suriyeli mültecilere yardım amaçlı Türkiye'ye geldi.
Bu hareketin samimiyetini sorgulamak bize düşmez; Lindsay harika bir iş çıkardı. Fakat bu işin onun itibarını da fazlasıyla toparladığını söylemenin zararı olmaz.
Bu mülteci ziyaretiyle ilgili bir diğer göze batan detay da, Lindsay'in etiket olarak kullandığı "Dünya beşten büyüktür" cümlesi oldu.
İşte burada dedikodular tam anlamıyla coşmaya başladı: Yoksa Lindsay bir ajan mıydı?!
Amerikanlar komplo teorilerini severler, biliyorsunuz... Bir dolu teori üretildi!
Örneğin insani yardım kampanyalarına desteği ve iyi niyet elçisi olmasıyla, Angelina Jolie de "CIA ajanı" olmakla suçlanmıştı.
Fazla Hollywood senaryosu gibi gelse de, bir düşününce her ülkeye kolayca girebilen, zeki, rol yapabilen ve 'iyi kalpli' görünümlü bir yıldızın ajan olması oldukça mantıklı sanki... değil mi?! Yani, onun ajan olduğunu düşünmemiz ve bunun şakasını yapmamız bile o insanın tehlikesiz olduğu izlenimini yaratıyor.
Yani iddialar, "bir sırrı saklamanın en iyi yolu, onu saklamamaktır" mantığıyla hareket eden bazı oluşumların, dünyanın gözünde çılgınlıklarıyla bilinen Lindsay'i ajan olarak kullanmaya başladıkları yönünde...
Kariyerinin neredeyse bittiği düşünülen Lindsay'in de artık 'ajan' olarak çalışacağı; bu yüzden de kendisini özellikle odaklanacağı Orta Doğu ülkelerine sevdirmek için İslam'a yöneliyormuş gibi davrandığı söyleniyor.
Elbette ki tüm bunlar sadece iddia... Lindsay'den henüz ne hangi dine mensup olduğuna dair bir açıklama, ne de politik bir görüş bildirimi gelmedi.
Hatta Dubai'de yaptığı lüks tatilden yeni döndü. Yani Lindsay tamamen kişisel ve içine dönük, manevi bir süreçten geçiyor olabilir.
Fakat dünyanın her yerinden Müslümanlar ve bilhassa Türk gençleri açık ve net cevap talep ediyor!
'Yes mi, no mu?!'
Kimileri de henüz kesin olmamasına rağmen, bu haberi mutlulukla karşılayıp Lindsay'e kollarını açıyor.
Ne diyelim, hayırlısı!
Nadir kullanıcılar da bu ülkede kendini sevdirmenin o kadar kolay olmadığını belirtti!
Biz geçmişi kolay kolay unutmayız, Lindsay. Herkese güvenmeyen, biraz şüpheci bir milletizdir...
Samimi misin, ajan mısın, yoksa hepimizle dalga mı geçiyorsun Lindsay?!
Takipteyiz, elbet öğreneceğiz...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
eğer budizm veya baska bir din secseydi methiyeler düzerdiniz. islami seçtiği için itibarsızlaştırma başlamış. sizde üzerinize düşen görevi yapıyorsunuz.
islamiyet'i seçmişse kendine seçmemişse yine kendine. boşverin kendi imanınıza bakın (inanıyorsanız tabi)
O sentetik uyuşturucular kadını kesmiyor artık , yeni arayislarda