Korku Sinemasının Mihenk Taşı 'The Exorcist' Hakkında Kesinlikle Bilmediğiniz 16 Şey
Korku sineması denildiği zaman akla ilk gelen filmlerden olan The Exorcist hakkında ne kadar bilgi biliyorsunuz hiç düşündünüz mü? Yapım yılına mükemmel bir eser olan The Exorcist'in yapım sürecine dair her şey bu içerikte!
1. Film tamamen gerçek bir hikayeye dayanıyor.
William Peter Blatty'nin romanından uyarlanan bu film, Roland Doe takma adıyla bilinen genç bir çocuğun 1949'daki gerçek hayattaki şeytan çıkarma ayinine dayanmaktadır . Hikaye ulusal bir haber haline geldi ve o sırada Georgetown Üniversitesi'nde öğrenci olan Blatty'nin ilgisini çekti.
2. William Peter Blatty, The Exorcist'i bir kulübede yazdı.
40 yıldan fazla süre önce California'da bir kulübede yazılan kitap, daha sonra Blatty'e inanılmaz paralar kazandırdı.
3. Yetişkin olmayanların filmi izlemesi yasaklandı.
Film Washington'da çekildiği için çocukların ve gençlerin The Exorcist'i izlemek için özellikle bu alanı tercih etmesi hızlandı. Çekim yapılan mahallelerde özel gösterimler yapılsa da yerel polis, reşit olmayan tüm sinema izleyicilerinin The Exorcist'in gösterimine girmesini yasakladı.
4. İngiltere'de filme ulaşmak epey zordu.
Film 1974 yılında İngiltere'de piyasaya çıktığında büyük bir gişe yaptı. Bunun sonucunda yerel dini gruplar filmin gösterilmesini protesto etti ve belirli bölgelerde yasak başladı. Ancak film VHS'de yayınlandıktan birkaç yıl sonra daha da büyük zorluklar meydana geldi. Film 1981'de sorunsuz bir şekilde piyasaya sürülürken, 1984 Video Kayıtları Yasası, filmin 1988'de raflardan çekilmesine yol açtı. Filmin ev izleyicilerine sunulması on yıldan fazla sürdü; 1999 yılında nihayet yeniden yayınlandı.
5. Filmdeki iblisin adı Pazuzu.
Filmde hiç bahsedilmese de Regan MacNeil'i ele geçiren iblisin bir adı var: Asur ve Babil mitolojisindeki iblislerin kralının adından alınan Pazuzu.
6. Filmdeki iblisin sesini radyo aktrisi Mercedes McCambridge sağladı.
Orson Welles'in bir zamanlar “dünyanın yaşayan en büyük radyo aktrisi” olarak adlandırdığı kadın, Linda Blair'in en şeytani anlarına ses vermesi için işe alındı. McCambridge zincirleme sigara içmenin ve çiğ yumurta ile viski diyetinin harika bir vokal performansının anahtarı olduğuna inanıyordu.
7. Filmdeki seslerin çoğu domuzlardan alındı.
Regan'ın inleme ve homurtularının çoğu, domuz ciyaklamalarının karıştırılmasıyla yaratıldı. İblis sonunda vücudundan kovulduğunda, duyduğunuz ses bir grup domuzun kesime götürüldüğü ana ait.
8. Film, En İyi Film Oscar'ına aday gösterilen ilk korku filmi oldu.
Ödül sezonu geldiğinde hala korkutucu filmlere karşı bir önyargı var gibi görünse de, The Exorcist 1974'te 10 Oscar adaylığı kazandı ve buna o sırada sadece 15 yaşında olan Linda Blair için En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu adaylığı da dahil.
9. Denise Nickerson, Regan rolü için düşünülmüştü.
Mel Stuart'ın Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası filminde Violet Beauregarde'ı oynayan Denise Nickerson, Regan rolü için yarışıyordu ama sonra ailesi senaryoda okuduklarından rahatsız olarak onu prodüksiyon listesinden çıkardı.
10. Linda Blair'in annesi filmin senaryosunu çok seviyordu.
Film çocuklar için zararlı görünse de Blair'in annesi Elinore Blair senaryoyu çok seviyordu ve kızını bu role sokabilmek için epey uğraş verdi.
11. William Peter Blatty, filmi William Friedkin'in yönetmesi için ısrar etti.
Blatty, romanının haklarını satarken akıllıca bir karar verdi ve The Exorcist'in yapımcılarından biri oldu. Filmin yönetmen adayları arasında Arthur Penn, Peter Bogdanovich, Mike Nichols ve Stanley Kubrick gibi isimler olsa da, filmini daha cesur bir tarzda çekeceğine inanarak Friedkin'e gördü.
12. Filmdeki Peder Merrin rolü için düşünülen ilk isim Marlon Brando'ydu.
Bu kararı veto eden Friedkin'di. Çünkü Marlon Brando'nun başrol oynadığı herhangi bir filmin hemen bir “Brando filmi” olacağına ve bunun da eldeki hikayeden uzaklaşacağına inanıyordu. Rol sonunda Max von Sydow'a gitti.
13. Max von Sydow filmin çekimlerinde 44 yaşındaydı.
Film için daha yaşlı görünmesi gereken Sydow'a yapılan makyaj onu tam 30 yaş daha yaşlı gösterdi.
14. Filmdeki 'şeytan basamakları' günümüzde popüler bir turistik nokta.
Regan'ın Peder Karras'ı penceresinden “attığı” bir taş merdiven günümüzde Wahington'un en popüler yerlerinden biri.
15. Oyuncular ve çekim ekibinin çoğu, film setinin lanetli olduğuna inanıyordu.
Filmin çekimleri hem New York'da hem de Washington'da yapıldı. Çünkü New York set ekibi evin iç mekan setlerini yeniden inşa etmeye zorlayan bir stüdyo yangını da dahil olmak üzere bir dizi ürkütücü olayla uğraştıktan sonra Blatty ve Friedkin seti Washington'a taşındı. Filmin yapımının sonunda, yapımla ilişkili dokuz kişi vefat etmişti. Ekip ve oyuncular güvenlikleri için film boyunca bir peder tarafından kutsandı.
16. Filmdeki meşhur kusmuk sahnesinde bezelye çorbası kullanıldı.
Kusmuk için önce yulaf ezmesi kullanılmak istense de Regon rolündeki Linda Blair tercihini bezelye çorbasından yana kullandı.
Yorum Yazın
Çok küçüktüm bu filmi seyrettiğimde. Şu an 36 yaşındayım ve halen daha aklımdan çıkmayan sahneleri vardır. Küçükken seyretmemek lazımmış böyle şeyleri. :D 90... Devamını Gör
Çok sağlam korku filmiydi. Aynı zamanda da çok sağlam hristiyanlık güzellemesi içeriyordu.