İlker Başbuğ: 'Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ'ye Karşı Tek Başına Mücadele Veriyor'

Bursa'daki bir toplantıda konuşan Genelkurmay'ın eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, askeri hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na bağlanmasının yanlış olduğunu ve  bu uygulamanın dünyada başka bir örneği olmadığını vurguladı. 2009 yılından sonra TSK'ya karşı komplolar kurulmaya başlandığını, bu komploların arkasında cemaat olduğunun farkında olduklarını ve uyarıda bulunduklarını ifade eden Başbuğ'un konuşmasında en çok öne çıkan ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili kısımlar oldu. FETÖ ile mücadelede Erdoğan'ın yalnız bırakıldığını belirten Başbuğ şöyle devam etti: '2012'den bugüne kadarki dönemde, FETÖ'ye karşı şimdiki Cumhurbaşkanı tek başına mücadele veriyor. 15 Temmuz öncesindeki süreçlerde Cumhurbaşkanın bazı konularda yalnız bırakıldığı kanaatindeyim.' Açıklama sosyal medyanın da gündeminde ve İlker Başbuğ TT listesinde... 

Bursa'daki Rotary kulüplerinin ortaklaşa düzenlediği, Bursa Rotary Kulübü'nün ev sahipliğini yaptığı toplantıya Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, konuşmacı olarak katıldı. Almira Otel'deki toplantıda Başbuğ, Cumhuriyetin kazanımlarını anlattıktan sonra konukların sorularını yanıtladı.

DHA'nın aktardığı bilgiye göre, Başbuğ, 'Dünyayı incelesinler, askeri hastanelerin olduğu ülkeleri de incelesinler, bu hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlı olduğu bir tane ülke var mı? Bu akla ve mantığa ters gelen bir şey. Bunun bir örneğinin olabileceğini ben düşünmüyorum. Bütün dünyada askeri hastaneler vardır ve bu hastaneler Milli Savunma Bakanlığı'nın bünyesindedir' dedi.

Konuşmasında 'Yargı toparlanıyor' diyen Başbuğ, bir konuğun 'Yargı nasıl toparlanıyor anlatır mısınız?' sorusu üzerine, 'Şu andaki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yaptığı bütün tasarrufları destekliyorum' dedi. HSYK'nin yaptıklarının doğru olduğuna inandığını belirten Başbuğ, 'HSYK, gerçekten büyük boyutta, yargıyı bu çıkmazdan çıkarmak için büyük çaba sarf ediyorlar. Yargıtay eskisi gibi değil. Büyük boyutta temizlendi' ifadesini kullandı.

Başbuğ, '15 Temmuz süreci öncesinde uyaran olmadı mı?' sorusuna, uyaranlardan birinin de kendileri olduğunu söyledi. 14 Nisan 2009 Harp Akademileri'nde yıllık değerlendirme toplantısında bu konuya değindiğini hatırlatan Başbuğ, şöyle devam etti:

'Burada Fethullah Gülen cemaatinin ne boyutta olduğunu ve ana hedeflerinin TSK olduğunu ve bunlara karşı mücadele edeceğimizi kamuoyuna ifade etmiştik. 2009 yılından sonra TSK'ya karşı komplolar kurulmaya başlandı. Bu komploların arkasında temel unsur olarak cemaat olduğunun biz farkındaydık. Somut bilgi elimizde yoktu ama genel değerlendirmemiz cemaat olduğunu biliyorduk.'

Başbuğ, cemaatin komplolarının ilklerinden birinin Van Üniversitesi'nde yapılan iftiralar olduğuna dikkati çekti. Kendisine 'Fenerbahçe süreçte nasıl davrandı' sorusununa 'Cemaatin komplolarına karşı 3 Temmuz süreciyle beraber Fenerbahçe camiası başarılı bir mücadele verdi. Onun dışında hiçbir kurum başarılı olamadı' diye cevap verdi.

Kritik süreçlerdeki siyasi sorumluluklarının tartışılamayacağını belirten Başbuğ, '2012'den bugüne kadarki dönemde, FETÖ'ye karşı şimdiki Cumhurbaşkanı tek başına mücadele veriyor. 15 Temmuz öncesindeki süreçlerde Cumhurbaşkanın bazı konularda yalnız bırakıldığı kanaatindeyim. Tek başına mücadele verdi. Cemaat tehtidinin Türkiye'den silinmesi lazım. Bu tehditin ortadan kaldırılması lazım' dedi.