İlişkilerde Pek Çok Probleme Sebep Olan ve Engel Olamadığımız Duygusal Taşkınlık Nedir?
Partnerinizle kavga ederken bir anda çok fazla alevlendiğini ve çok kırıcı bir noktaya gittiğini mutlaka fark etmişsinizdir. Bu durumun aslında bir sebebi var: duygusal taşkınlık! Bu durum hakkında detaylı bilgi için sizi aşağıya alalım. 👇
Partnerinizle yaşadığınız bir tartışmanın aniden oldukça sert bir kavgaya dönüştüğü mutlaka olmuştur.
Tartışma çok hızlı bir şekilde her şey, her iki tarafın da duygusal olarak çok fazla tepki verdiği bir noktaya gelir. Tartışma nasıl başlamış olursa olsun, kendimizi yoğun korku, utanç, öfke, incinme veya üzgünlük yaşarken buluruz. Tam olarak bu noktada da öfkeden pişman olacağımız şeyleri söyleriz ya da kendimizi kapatıp oradan kaçarız. Çok sevdiğiniz partneriniz birdenbire size düşmanınızmış gibi gelir. İşte tüm bunlara sebebiyet veren şey duygusal taşkınlıktır.
Duygusal taşkınlığı insanların tartışma sırasında yaşadıkları psikolojik ve fizyolojik bunalım olarak da adlandırabiliriz.
Duygusal taşkınlık üzerine çalışan evlilik araştırmacısı John Gottman'a göre, bu durumdayken kişinin karşısındakiyle verimli bir konuşma yapması ise neredeyse imkansızdır.
Bu taşkınlık, sinir sistemi güvenliğe yönelik bir tehdit algıladığında ve böbreküstü bezlerine stresle ilgili hormonlar, adrenalin ve kortizol salması için sinyal verdiğinde meydana gelir.
Bu hormon dalgalanması, vücudun 'savaş ya da kaç' tepkisini harekete geçirerek duygusal olarak taşkın hissetmenize neden olur. Terapist Cassey Tanner'a göre, ilk insanlar yırtıcı hayvanlar veya hava koşulları gibi fiziksel tehditlerle uğraşırken, günümüzde güvenliğe yönelik tehditlerin fiziksel olmaktan çok duygusal olduğunu söylüyor.
Partnerinizle yaşadığınız bir tartışma fiziksel güvenliğinizi tehdit etmese de vücudunuz tarafından duygusal bir tehdit olarak algılanır ve bu da duygusal taşkınlığı tetikleyebilir.
Duygusal taşkınlık durumunda kalp atış hızınız dakikada 100 atımı aşar. Terlemeye başlayabilir, yüzünüz kızarabilir, elleriniz titreyebilir veya göğsünüz sıkışabilir. Bu sebeple de etkili bir şekilde karşınızdaki kişiyi dinleyemediğinizi veya net bir şekilde düşünemediğinizi fark edebilirsiniz.
Duygusal taşkınlık sırasında vücudunuz tüm enerjisini sizi korumaya ayırır. Bu nedenle de mantıklı düşünme gibi şeyler için daha az enerji bulunur.
Tabii bu durum herkeste aynı seyretmez. Bazı insanlar kavga moduna geçer ve karşısındaki kişiye sözlü olarak saldırır ve zayıf noktalarından vurmaya çalışabilir. Diğerleri ise sessizleşir veya içine kapanır ve konuşmadan çıkmanın bir yolunu arar. Tam olarak da bu nedenlerden dolayı bir ilişkide duygusal taşkınlık çok fazla soruna yol açabilir.
Sinir sisteminize aşırı yüklendiğinizde, dinleme, bilgileri doğru bir şekilde sindirme ve empati becerilerimiz gerektiği gibi çalışmaz.
Bu sebeple de öfkeyle incitici şeyler söyleyebilir, empati kuramayabilir veya sorumluluk alamayabiliriz ve değer verdiğimiz insanları derinden incitebiliriz.
Bu haldeyken anlaşmaya ve çözüm noktasına varmak da mümkün olmayacaktır.
Partnerlerin tartışması sürekli bu şekilde bir döngüye girdiğindeyse problem çözmeyi engeller, partnerler arasında mesafe yaratır ve hatta ilişkinin geleceği hakkında umutsuzluk duygusuna bile yol açabilir. Bir kavga sırasında duygusal taşkınlık yaşamanız ise tabii ki kötü bir partner olduğunuz veya sizde bir sorun olduğu anlamına gelmez.
Öncelikle bunun önüne geçmek için sizi neyin tetiklediğini bulmalısınız.
Tetikleyen durumlar kişiden kişiye değişir, bu nedenle vücudunuzun size verdiği sinyalleri takip etmeniz gerekir. Bir anda çok fazla terlemek ya da hızlı nefes almaya başlamak belirtilerden bazılarıdır. Eğer duygusal taşkınlık yaşadığınızı fark ettiyseniz, tartışmadan ve ortamdan en az 20 dakikalığına uzaklaşmayı deneyin çünkü stres hormonları vücudunuza yayıldıktan sonra etkisinin geçmesi için en az bu kadar süre gerekmektedir. Bu esnada da kavgada söyleyeceklerinizi düşünmek yerine dikkatinizi başka bir yere verin.
Tartışma esnasında neden böyle tepki verdiğinizi düşünün.
Duygusal olarak tehdit edildiğinizi mi düşündünüz, yoksa size geçmişte yaşanan bazı şeyleri mi hatırlattı? Sizin tehdit sandığınız her şey aslında tehdit olmayabilir. İkisinin ayrımını yapmak, vücudunuzun neden böyle tepki verdiğini bulmanıza da yardımcı olacaktır. İlişkilerdeki pek çok sorun kolayca çözülmeyebilir. Bir sorunu çözmeye çalışırken ne yapacağımızı bulmaya çalışırken birbirinizi hırpalamaktansa, çözümü bilmiyor olsanız dahi, bu esnada birbirinize olan bağa bağlı kalmak her şeyden daha önemlidir.
Yorum Yazın