Halil İbrahim Sofrası Ne Demek? Halil İbrahim Sofrası Ne Anlama Geliyor?
Halil İbrahim sofrası tabirini duymayan kalmamıştır eminim ki. Tüm Türkiye'nin pür dikkat takip ettiği seçim günün yaklaşmasıyla beraber gündeme gelen tabirlerden biri de Halil İbrahim Sofrası oldu. Bu sözleri duyanlar konuyla ilgili araştırma yapmak için arama motorlarına yöneldi. Peki Halil İbrahim Sofrası nedir? Halil İbrahim Sofrası ne anlama geliyor, hikayesi nedir?
Gelin detayları görelim...
Halil İbrahim Sofrası Neden Gündem Oldu?
2023 Genel Seçimlerine birkaç gün kala cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'ye seslenen CHP'li Gürsel Tekin, 'Sayın Muharrem İnce Halil İbrahim Sofrası’na hoşgeldiniz. Her şey Türkiye için' dedi.
Halil İbrahim Sofrası Ne Demektir?
Halil İbrahim Sofrası, herkese açık bol ve bereketli sofra anlamına gelmektedir. Halil İbrahim sofrasında mükemmellik aranmaz. Sofrada ne varsa gelen misafirle beraber o yenir. Bir rivâyette; “Misafir on rızık ile gelir. Birisini yer, dokuzu ev sahibine kalır.” buyrulmak sûretiyle misafirin maddî ve mânevî nasıl bir bereket kaynağı olduğu bildirilmiştir.
Halil İbrahim Sofrası Hikayesi Nedir?
Evinde misafir ağırlamayı çok seven bir peygamber olan Hz. İbrahim, onlara her zaman ikramlarda bulunurdu. Eğer evinde bir misafir ağırlamazsa üzülür ve kendini oldukça kötü hissederdi. Hz. İbrahim bir gün sofrasında misafir olmadan oturmayacağına dair bir yemin etti. Bu yaşananların ardından tam bir ay müddetle evine misafir gelmedi. Hz. İbrahim ise yeminini bozmayarak evinde hiç sofra kurdurmadı.
Bu durumu epey üzülen Hz. İbrahim sofrasına davet edeceği misafir aramaya başladı. Arayışına devam ederken çok uzak bir yerde bir adama rastladı. Böyle ıssız bir yerde ne yaptığını sordu. Ardından evinde misafir edebilmek için birini aradığını söyleyen adam, Hz. İbrahim'e ''Misafir olmadan yemek yemeyeceğime söz verdim. Üç aydır evime misafir gelmiyor, şükürler olsun sen karşıma çıktın. Evime gel beraber yemek yiyelim'' dedi.
Duydukları karşısında şaşıran Hz. İbrahim ile adam birlikte adamın evine gittiler. Allah'ın verdiği nimetleri aralarında paylaşıp, yiyip, içip, pek hoş sohbet ettiler. Hz. İbrahim evden ayrılığı sırada adama dönüp kendisi için dua etmesini istedi. Buna karşılık artık dua etmediğini söyleyen adamın sözlerini şaşırtıcıydı. Hz. İbrahim neden dua etmediğini sorunca adam da peygamberi görmek için çok dua ettiğini ancak dualarının karşılıksız kaldığını söyledi.
Hz. İbrahim bu duydukları karşısında adama şunları buyurdu: ''Allah senin dualarını kabul etti güzel insan, görmek istediğin İbrahim peygamber benim.''
Halil İbrahim Sofrası deyiminin bir diğer hikayesi ise şu şekilde:
Bir zamanlar yaşamış olan iki kardeş varmış. Kardeşlerden birinin adı Halil diğerinin adı ise İbrahim'miş. Kardeşlerden Halil olan evli ve çocukluymuş. İbrahim ise henüz evli değilmiş.
Halil ve İbrahim kardeşler tarlalarından yetiştirdikleri hasadı ikiye pay eder. Bu şekilde geçimlerini sürdürürlermiş. Bir sene yetiştirdikleri buğdayı hasat edip ikiye bölmüşler. Ambara taşırlarken kardeşlerden Halil sen buğdayı bekle ben de çuval getirmeye gideyim demiş. İbrahim bu esnada kendi buğdayından bir miktarını abisininkine ilave etmiş.
İbrahim kendi payına düşeni çuvalına doldurup ambarına taşırken Halil kardeşinin daha çok ihtiyacı olduğunu düşünerek kendi payından İbrahim'e eklemiş. Bu böyle devam etmiş. Ancak hava oldukça geç olduğunda kardeşler taşıdıkları buğdayı bir türlü bitiremediklerini fark etmişler.
Allah hareketlerinden o kadar hoşnut olmuş ki buğdaylarına bereket vermiş. Günlerce ambara buğday taşımışlar. İşte Halil İbrahim Sofrası bereketi duasının da buradan geldiği düşünülür.
Yorum Yazın