Peki Erdoğan'ın 'Doğum Kontrolü' Yorumuna Kadınlar Ne Diyor?
Bugüne kadar doğum kontrolü, çocuk sayısı ve kadınlarla ilgili çeşitli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü Müslüman ailelerin doğum kontrolü yapmayacağını, yapmaması gerektiğini söyledi. Peki kadınlar Erdoğan'ın açıklamalarına ne diyor?
'Müslüman aile böyle bir anlayışta olamaz'
TÜRGEV'in 20. kuruluş yıl dönümü töreninde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nüfus planlaması ve doğum kontrolünü eleştirmişti.
Erdoğan, 'Önümüzde 79 milyonluk bir Türkiye ile birlikte medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlarca insan bulunuyor. Ve açık söylüyorum, zürriyetimizi artıracağız, neslimizi çoğaltacağız diyorum. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz' ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan daha önce de doğum ve çocuk konusunda açıklamalar yaptı ve bunlarla toplumun bir kısmının desteğini kazandı, diğer kısmının öfkeli tepkileri ile karşılaştı.
Bunlardan biri şüphesiz çocuk sayısı ile ilgili yaptığı açıklamalardı. Örneğin 2013 yılında 400 çiftin nikahını kıydığı Diyarbakır'da önceleri 'en az üç çocuk' diye özetlediği formülünde artışa gitmiş ve yeni evlenenlere şöyle tavsiyede bulunmuştu: 'Bir olur garip olur, iki olur rakip olur. Üç olur denge olur, dört olur bereket olur, gerisi Allah Kerim… Demek ki en az 4 çocuk.'
Erdoğan'ın toplumda tartışmaya neden olan sözlerinden biri de kürtaj ile ilgili olanlardı. Erdoğan, kürtajı cinayet olarak tanımlıyor ve 'Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok' diyor.
BBC Türkçe'den Rengin Arslan'a konuşan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sema Kendirci, yapılan açıklamayı 'neresinden bakarsanız eğri' diye niteliyor.
'Açıklama Anayasa'ya aykırı'
Kendirci, Erdoğan'ın açıklamasının Anayasa'ya aykırı olduğunu söylüyor ve şöyle açıklıyor:
'Anayasa'nın 41. Maddesinde, aile planlamasının öğretimi ve uygulanması bir görev olarak tanımlanıyor.'
Anayasa'da ailenin korunması ile ilgili anayasa maddesi şöyle:
- 'Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.'
Bu açıklamayı yapan Kendirci, devletin tedbirleri almanın yanı sıra bununla ilgili somut düzenlemeyi de yapmayı sorumluluk olarak üstlendiğini vurguluyor.
'Aileleri, geleceğini sağlayamayacağı kadar çocuk sahibi olma baskısı ile karşı karşıya bırakmaya dünya üzerinde kimin hakkı olabilir?'
Erdoğan'ın açıklamalarını eleştirirken aynı zamanda bir de soru yöneltiyor:
'Aileleri, geleceğini sağlayamayacağı kadar çocuk sahibi olma baskısı ile karşı karşıya bırakmaya dünya üzerinde kimin hakkı olabilir?'
Kendirci açıklamadaki din ölçüsüne de itiraz ediyor ve 'Müslüman aile ölçüsü, doğru olmayan bir ölçü. Aileler doğum kontrolü yapabilirler, yapmayabilirler. Bunu din temelli konuşulmasını onaylamamızın imkanı yok' diyor.
'Türkiye'de genç nüfusun artması için bir devlet politikası olarak görülebilir'
Türkiye pek çok Avrupa ülkesine göre genç bir nüfusa sahip. Her ne kadar son 30 yılda doğurma oranları düşmüş olsa da, Türkiye'nin 2015 ortalaması yine de göreceli olarak yüksek kaldı ve kadın başına ortalama çocuk sayısı 2,14 oldu.
Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AK-DER) ise devletlerin nüfus politikalarını düzenleyebileceğini söylüyor.
Çoğunluğu doktorlardan ve sağlıkçılardan oluşan bir kadın örgütü olarak bilinen AK-DER yönetim kurulu BBC Türkçe'nin soruları üzerine, 'Cumhurbaşkanımızın konuşması, kendi üslubuyla, yaşlılık nüfusu artan Türkiye'de genç nüfusun artması için bir devlet politikası olarak görülebilir' yanıtı verdi.
Açıklamada ayrıca 'Çocuklar negatif veya pozitif mahalle baskısı ile değil; istendikleri, huzurlu bir aile ortamında büyümeliler ve karı-kocaçocuk sayısına, psikososyal ve sağlık bütünlüğü içerisinde ortak karar verebilmeli' ifadeleri yer aldı.
'Toplum bazında karşılığı varsa ancak karşılık bulur'
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan AK-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Fatma Zehra Güneş, Avrupa'nın genç nüfus, Çin'in ise kısıtlı bir nüfus artışı için düzenlemeler yaptığını hatırlatıyor.
Dr. Fatma Zehra Güneş, devletin üst kademelerinden gelen açıklamaların ise toplum nezdinde değerlendirildiği ve kişilerin ancak bundan sonra karar verdiğini söylüyor.
Güneş, bazı söylemlerin ise karşılık bulmayacağını vurguluyor:
'Toplum bazında karşılığı varsa ancak karşılık bulur. Toplumda karşılık bulacak şeyler var, bulamayacak şeyler var. Uygulanabilecek şeyler var uygulanamayacak şeyler var. Örneğin 3 çocuk karşılık buldu. Ama bugünkü bence teşvik anlamında söylenmiş bir sözdür. Bu konuda müdahale olacağını sanmıyorum' diyor.
Rengin Arslan, BBC Türkçe
Yorum Yazın
Bir gün de konusmasan insanlar haberlerde açıklamalarını ve fotoğrafını görmese...Tatil yap ne bilim sarayda oturuyon tüm odaları gez biraz rahat bırak ülkey... Devamını Gör
Lan lan ilahi sen, Allah da seni güldürsün. :D :D
Adamların fakir ve cahil yeni nesile ihtiyacı var ki oldukları yere kazık çakabilsinler
yapıp sarayın bahçesine bırakın
teşekkür ederim :)