Erdoğan'a İstihbarat Neden Geç Verildi?
15 Temmuz gecesinin üzerinden 5 gün geçti. O gece yaşananlara dair pek çok yeni bilgi ortaya çıkarken pek çok soru da akılları kurcalamaya devam ediyor. Darbe istihbaratının ne zaman alındığından Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın neden o kadar gecikmeli şekilde haberdar edildiğine kadar bir dizi kritik konu tartışılıyor. Öncelikli soru devletin istihbarat kurumlarının hazırlığı çok önceden yapıldığı anlaşılan bir darbe girişimi konusunda ne zaman ve ne şekilde bilgi sahibi olduğu.
Al Jazeera Türk, yanıt bekleyen soruları mercek altına aldı...
Genelkurmay’ın dünkü açıklamasında şu ifade yer aldı:
“15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargahında; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi AKAR, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki ÇOLAK ve Genel Kurmay II’nci Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER’in katılımıyla değerlendirilmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan 18 Temmuz tarihinde CNN International'a verdiği röportajda 'O gün akşam 20.00 gibi bir haber aldık, dediler ki 'böyle böyle Türkiye genelinde İstanbul, Ankara gibi bazı gelişmeler var, bir hareketlilik var' dedi. Cumhurbaşkanının bu sözleri , darbe girişimi yapılacağı istihbaratının alınmasından 4 saat sonra haberdar edildiğini gösteriyor. Bu dört saat içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan gelişmelerden habersiz Marmaris’te tatiline devam ediyordu.
Darbe günü gelen istihbarat
Al Jazeera'nın edindiği bilgiler, darbe yapılacağı istihbaratının MİT tarafından ancak darbe günü elde edilebildiğini gösteriyor. Bundan hemen sonra da bu istihbaratın ne kadar sağlam olduğu araştırılmaya başlandı.
İstihbaratın geldiği saatlerde hem bunun teyidi hem de doğruysa gerekli tedbirlerin alınabilmesi için vakit vardı. Zira MİT'e gelen istihbarat darbenin gece yarısından sonra 03.00 'de başlayacağını gösteriyordu.
İstihbaratın teyidi için Genelkurmay ile temas trafiği yürütüldü. Önce MİT Müsteşar Yardımcısı ardından Müsteşarın kendisi Genelkurmay Karargahında Genelkurmay Başkanı, 2. Başkan ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile durumu değerlendirdi.
Saat 18.30'dan önce istihbaratın ciddi olduğu artık net olarak anlaşıldı.
Bu sebeple 18.30'da gerekli tedbirlerin alınması için Genelkurmay Karargahından ilgili birimlere emirler gönderilmeye başlandı.
Genelkurmay Başkanlığı o tedbirlerin neler olduğunu salı günü yaptığı açıklama ile kamuoyuna da duyurdu:
1) Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi Amiri Tuğgeneral İlhan KIRTIL aranarak, Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının (uçak, helikopter vs.) havalanmaması, havada bulunanların derhal üslerine dönmesi,(2) Kara Havacılık Komutanlığına gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması dahil gereken her türlü tedbirin alınması,(3) Etimesgut’taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığına gidilerek tank ve zırhlı araçlar başta olmak üzere tüm araçların hareketlerinin durdurulması ve hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları yönünde gereken tedbirlerin alınması emirlerini vermiştir. Gnkur.II’nci Başkanı tarafından da; Gnkur.Bşk.nın emriyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi aranmış ve Türk Hava Kuvvetlerine ait tüm hava araçlarının uçuşlarının durdurulması talimatı verilmiştir.(4)- Böylece, alınan bilgi doğrultusunda bu alçak ve sefil girişime karşı ilgili/sorumlu makamlara gerekli ikaz ve emirler anında ve en geniş şekliyle iletilmiştir.
Cumhurbaşkanına ve Başbakana bu istihbaratın hangi kurumlar veya kimler tarafından verildiğine dair bir bilgi yok
Bu saatlerde Marmaris'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İstanbul'da bulunan Başbakan Binali Yıldırım da darbe istihbaratından haberdar oldu.
Cumhurbaşkanına ve Başbakana bu istihbaratın hangi kurumlar veya kimler tarafından verildiğine dair bir bilgi yok.
Aynı saatlerde başka bir şey daha oldu. Darbeciler, o gece darbe yapacakları bilgisinin hükümete ulaştığını öğrendiler. Darbe girişiminin bastırılmasından sonraki gelişmeler darbecilerin bu bilgiye ulaşmalarının esasen hiç de zor olmadığını bütün Türkiye'ye gösterdi. Zira başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere pek çok komutanın (emir subayı gibi) en yakınındakiler aslında karşı tarafın yani darbecilerin yanındaydı.
Bunun üzerine darbeciler 03.00’e göre planladıkları darbe saatini erkene çekmek zorunda kaldılar. Bu darbe girişiminin püskürtülmesinde belki de en önemli etken oldu. Çünkü tanklar sokaklara çıktığında halk henüz ayaktaydı. Haberin duyulması üzerine sokaklara çıkıp darbecilere karşı direnişe geçti.
Cevabı hâlâ belirsiz olan soru bu: Genelkurmay Başkanı Hulûsi Akar, Hava Kuvvvetleri Komutanına neden haber veremedi?
Al Jazeera Türk'ten Didem Özel Tümer'in haberine göre, darbenin önlenebilmesi için alınan tedbirlerin önemli bir kısmı da hava unsurlarının kontrol altına alınmasına yönelikti. Zira darbeci kadroların esasen Hava Kuvvetleri'ni konrol ettikleri, bu darbede Hava Kuvvetleri'nin rolünün önemli olabileceği biliniyordu.
Buna rağmen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal 'a hiç bir bilgi verilmediği anlaşılıyor. Orgeneral Ünal, bütün bunlar olup biterken İstanbul'da bir düğündeydi. Darbecilerin İstanbul'da bu düğüne saat 23.22 civarında baskın yapıp kendisini derdest etmesine kadar da olup bitenlerin ayrıntılarına vâkıf olamadı.
Buradaki soru şu; madem Genelkurmay darbe girişiminden saat 16.00 itibariyle haberdar edilmişti, o halde bu ihbar Hava Kuvvetleri Komutanına neden haber verilmedi? Komutan neden Ankara’ya çağrılmadı?
Genelkurmay Başkanı Hulûsi Akar, Orgeneral Ünal'ı neden Ankara'ya çağırmadığını veya ona neden bilgi vermediğine dair herhangi bir açıklama henüz yapmadı.
Kaynak: Al Jazeera
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!