Anthony Bridgerton Kalbimizi Çaldı! Karşınızda Netflix Yapımı Bridgerton'ın 2. Sezon Değerlendirmesi
Çok sevdiğimiz Netflix dizisi Bridgerton'ın, Anthony Bridgerton'a odaklanan 2. sezonu izleyicilere sunuldu. Peki, yeni sezon beklentileri karşıladı mı? İlk sezon kadar iyi miydi? Dizide bizi hangi olaylar bekliyordu? Bu soruları yanıtlayarak tarihi kurgu dizisinin 2. sezonunu değerlendiriyoruz!
Dikkat: Bu içerik, yeni sezonu henüz izlemeyenler için spoiler içerir.
İlk sezonuyla herkesin gönlünü çelen cüretkâr Netflix dizisi Bridgerton, 25 Mart'ta ekranlarla buluştu.
Dizi, her sezonunda soylu Bridgerton ailesinin sekiz çocuğunun her birine ve onların aşk hayatlarına odaklanıyor.
Yeni sezonda objektif, Bridgerton kardeşlerin özgür ruhlu olanı Anthony'ye ve onun müstakbel gelinine çevriliyor.
Julia Quinn'in En Çok Beni Sev isimli romanının uyarlaması olan bu sezonda, Vikont Anthony, duygularını bir kenara bırakarak, görevi nedeniyle evlenmesi gerektiğini düşünür ve kendisine uygun bir eş arayışına düşer.
O sırada, Leydi Danbury'nin misafiri olan Sharma'ların kızı Edwina, Anthony'nin radarına girer.
Ancak, Edwina'nın üvey ablası Kate'in küçümseyici tavrında ilginç bir çekim hisseden Anthony, ona kancasını takar. İşler bu noktada karışır, çünkü iki kardeş ve Anthony arasında tutkulu bir aşk üçgeni doğar.
Dizinin ikinci sezonu, ilk sezona göre daha çok beğenildi.
İzleyiciler, ilk sezonu daha sığ olarak nitelerken, ikinci sezonda karakterlerin iç dünyalarına kadar inildiğini ve geçmişin dalgalı sularıyla şimdiyi harmanladığını düşünüyor.
Geçmişin dalgaları demişken, ana karakterler Kate ve Anthony,'nin ortak noktası, çocukluk travmaları.
Çocukken trajik bir şekilde babalarını kaybeden ikili, acıları bastırarak birer travma haline getiriyor.
Dikkat çeken bir nokta, çoğu karakterin, eylemlerini mantık çerçevesinde gerçekleştirmesi ve bulundukları konum nedeniyle büyük tavizler verebilecek kadar güçlü olması.
İkinci sezonda, Anthony duyguları ve mantığı arasında zorlu bir ikilem yaşıyor. Anthony, kendi konumunun yararını düşünerek seçtiği Edwina ile evlilik ve Kate'e beslediği yoğun duygular arasında kalıyor.
Dizinin ana karakterlerinin yanı sıra, ikincil karakterlerin de konusu, ana hikâyeyle paralel olarak işleniyor.
İlk sezonun aksine, yeni sezonda Penelope Featherington ve Eloise Bridgerton gibi karakterleri de yakından izliyoruz. Leydi Whistledown'ın, Penelope olduğunu öğrenmemizin ardından, merceği ona çeviriyoruz. İlk sezonda üzerinde çok durulmayan Eloise karakterini de yakından tanıyoruz.
İkinci sezonda, erotik sahnelerin bir tık geri planda kaldığını da belirtelim.
Edwina ile yalnızca mantık evliliği düşünen Anthony, gönlünü istemeden kendisi için bir seçenek olmayan Kate'e kaptırıyor. Yasak aşk söz konusu olunca, arada ne kadar ten uyumu ve cinsel çekim olsa da, çiftimiz tutkularını dizginlemek zorunda kalıyor.
Dizi, uyarlandığı romanı tam olarak takip etmese de, karakterlerimiz Kate ve Anthony'nin aşkını evlilikle taçlandırarak sona erdi.
Şaşırtıcı ters köşeler ve yoğun duygularla Bridgerton'ın 2. sezonunu geride bıraktık ve 3. sezonu merakla beklemeye başladık!
Bu içerikler de hoşunuza gidebilir;
Yorum Yazın
Irkçı falan değilim ama o dönem İngiltere’sinde koyu tenli (Afrika kökenli) insanlar üst sınıf da mıydı? O kadar tarihi kitap okudum ama hiç denk gelmedim aç... Devamını Gör