Zayıflamak İsteyenler Buraya! Size Nasıl Sağlıklı Kalacağınızı Öğretecek Metabolizma Hakkında Bazı Gerçekler
Metabolizma, insan vücudundaki en önemli işlevlerden biridir, ancak aynı zamanda son derece yanlış anlaşılan bir işlevdir. Daha zinde ve sağlıklı kalmak için metabolizmayı anlamamızı sağlayacak 17 gerçeği sizin için sıraladık.
Metabolizma bir organ değildir, bir grup kimyasal reaksiyonun adıdır.
Çoğu insan metabolizmanın bir organ gibi bir şey olduğunu düşünür. Ama değil.... Metabolizma, kalorilerin bizi hayatta tutmak için gerekli yakıta dönüştürüldüğü her hücrenin içinde meydana gelen çok sayıda karmaşık kimyasal reaksiyonun adıdır.
Metabolik süreç karmaşıktır. Gerçekten karmaşıktır.
Yemekleri yedikten sonra, sindirim sistemi öncelikle proteinleri amino asitlere ayırmak, ikincisi yağları yağ asitlerine dönüştürmek ve üçüncüsü karbonhidratları basit şekerlere dönüştürmek için enzimler kullanır.
Bu bileşikler daha sonra onları hücrelere taşıyan kana emilir. Hücrelere girdikten sonra, hücreler bileşikleri metabolize etmeye başlarlar, yani onlarla reaksiyona girerek, ya şimdi kullanılmak üzere ya da daha sonra kullanılmak üzere dokularda depolanmak için enerjiyi serbest bırakırlar.
Metabolizma, aynı anda devam eden iki tür reaksiyonu içerir.
Metabolik reaksiyon iki reaksiyondan oluşur: bir katabolik reaksiyon ve bir anabolik reaksiyon. Bir katabolik reaksiyon, hücrelerin yapmaları gerekeni yapmaları için gereken enerjiyi üreten bir reaksiyondur. Böylece, kalorileri vücudu ısıtmaktan temel kas fonksiyonuna ve çok daha fazlasına kadar her şey için kullanılabilecek enerjiye dönüştürür.
Anabolik reaksiyon ise, katabolik reaksiyondan enerji alan ve onu yeni hücre dokuları oluşturmak ve ileride kullanılmak üzere enerji depoları oluşturmak için kullanan bir reaksiyondur. Bu nedenle, yeni hücrelerin büyümesini, vücut dokularının bakımını ve en önemlisi gelecekteki kullanım için enerjinin depolanmasını desteklemekle ilgilidir.
Metabolizma ağırlıklı olarak endokrin sistem ve pankreas tarafından kontrol edilir.
Metabolik hız, endokrin sistemden farklı birkaç hormon tarafından kontrol edilir ve pankreas, katabolik veya anabolik reaksiyonun herhangi bir zamanda baskın olup olmayacağına karar verir. Tipik olarak, yedikten sonra başka herhangi bir noktadan daha fazla anabolik aktivite vardır, çünkü vücudumuz bu kalorileri gelecekteki kullanım için enerji depolarına dönüştürmek için çalışmaktadır.
Kalori alımımızın büyük çoğunluğu bizi hayatta tutmak için kullanılıyor, bu yüzden kilo vermek çok zor olabilir.
Vücudumuzun temel işlevlerini yerine getirmesi için gereken kalori sayısına bazal metabolizma hızı denir. Dinlenme metabolizma hızı olarak da bilinir. Dinlenme metabolizma hızı, vücudumuzun kesinlikle hiçbir şey yapmadan kaç kalori kullandığı, yani gün boyunca hiçbir şey yapmazsak vücudumuzun çalışmasını sağlamak için kaç kaloriye ihtiyacımız olacağı ile ilgilidir.
Ortalama bir insanın kesinlikle hiçbir şey yapmasa bile günde 1.500 ila 2.000 kalori harcaması gerekir. Bu, kalori alımımızın ortalama yüzde 60 ila 80'ini sadece temel vücut fonksiyonlarını beslemek için kullandığımız anlamına gelir.
Teknik olarak hızlı veya yavaş metabolizma diye bir şey yoktur.
Hızlı metabolizma nedir ve yavaş metabolizma nedir? Önceki maddeleri okuduktan sonra, birçoğumuz metabolik reaksiyonun ne kadar hızlı olduğunu varsayabiliriz. Ancak, durum böyle değil.
Aynı boyda iki tane erkek düşünün, bu adamlardan biri günde 1.500 kalorilik bazal metabolizma hızına sahip, diğeri ise 1.700 kaloriden birine sahip. 1.700 Olan ”daha hızlı' metabolizmaya sahiptir. Çünkü bu adam hiçbir şey yapmazken günde 1.700 kalori yakarken diğer adam sadece 1.500 kalori yakardı. Bu, sadece çalışmak için 1.700 kaloriye ihtiyaç duyan adamın, sadece 1.500'e ihtiyaç duyan adamdan daha fazla kilo almak için daha fazla yemek zorunda kalacağı anlamına gelir. Bununla birlikte, bunun tersi de doğrudur: sadece çalışmak için 1.700 kaloriye ihtiyaç duyan bir kişinin kilo vermek için çok fazla çalışması gerekmez.
Teknik olarak metabolizmanızı hızlandıramaz veya yavaşlatamazsınız, yalnızca kilonuz ile gerekli kalori sayınız arasındaki dengeyi değiştirebilirsiniz.
Eğer çok yemek yerseniz ve çok fazla yağ alırsanız, yaşamınızı sürdürmek için daha fazla kaloriye ihtiyacınız olacaktır. Çok egzersiz yaparsanız, sağlıklı beslenirseniz ve çok fazla kas yaparsanız, kendinizi için daha fazla kaloriye ihtiyacınız olacaktır.
Yiyecekler metabolizmanızı hızlandırmaz.
Yiyecekler metabolizmanızı hızlandıramaz çünkü bazal metabolizma hızınız üzerinde hiçbir etkileri yoktur. Teknik olarak, bazı gıdalar, onları işlemek için daha fazla enerjiye ihtiyaç duymamız nedeniyle, onları işlerken enerji yanma oranımızı artıracaktır.
Ayrıca, bu artan yanma oranı, yalnızca yiyeceğin kalori sayısının yüzde 10'unu yararlı enerjiye dönüştürmeye mal olan yiyeceklerin çoğundan farklı olarak, bize yüzde 10'dan daha pahalıya mal oluyor, yani yiyeceklerden daha az enerji alıyoruz çünkü onu yararlı enerjiye dönüştürmek için daha fazla enerji kullanıyoruz.
Kas yapmak ve yağ kaybetmek metabolizmanızı hızlandırmanın en iyi yoludur.
Beyin, karaciğer, böbrek ve kalp hareketsizken yaktığımız enerjinin yaklaşık yarısını oluşturur. Daha fazla kas yapmak bazal metabolizma hızını artırmaya yarayacaktır. Herhangi bir ağırlıkta, vücudunuzda daha fazla kas ve daha az yağ olursa metabolik hızınız o derece yüksek olur.
Hızlı bir metabolizmaya sahip olmak bir kişinin zayıf olacağı anlamına gelmez.
Birçok çalışma, aşırı kilolu bazı kişilerin hızlı metabolizmalara sahip olduğunu bulmuştur, bu da hızlı bir metabolizmanın mutlaka bir kişinin zayıf olacağı anlamına gelmediğidir. Bunun nedeni, bazı insanların hızlı metabolizmaları nedeniyle yakılan kalorileri telafi etmek için çok daha fazla yemek yemeleridir, bu da kilo almalarına ve kilo almaya devam etmelerine neden olur.
Kilo yönetiminin anahtarı, kalorileri enerji gereksinimleriyle eşleştirmektir.
Çoğu insan için, sağlıklı bir kiloda olup olmadıklarını belirleyecek olan şey, vücutlarının ihtiyaç duyduğu kalori sayısına uyan sürekli olarak sağlıklı bir diyet yapıp yapmadıklarıdır.
Çok hareketli olmak, bir kişinin hızlı bir metabolizmaya sahip olduğunu göstermez.
Hareketli insanların metabolizmasının hızlı çalıştığını düşünmek yanlıştır. Bazı insanların hızlı metabolizmaları vardır ve daha fazla kalori yakmalarına yardımcı olan şey çok hareketli olmalarıdır, ancak bu herkes için aynı değildir.
Bazal metabolizma hızlarımız genç yaşlardan itibaren yavaşlamaya başlar.
18 yaşına girdiğimizden itibaren, metabolik oranlarımız giderek yavaşlamaya başlar. Bu, bazal yani istirahat metabolizma hızımızın yaşlandıkça azaldığı anlamına gelir, bu yüzden hayatta kalmak için daha az kalori yakmamız gerekir. Bu gerçeklik bilim insanlarını oldukça şaşırtıyor ve yaşlandıkça aynı işlevlere sahip olmamıza rağmen hayatta kalmak için neden daha az kalori yakmamız gerektiğini kimse açıklayamıyor.
Şok diyetler felaket olabilir. Bazal metabolizma hızımızı kalıcı olarak azaltabilir ve sonsuza dek daha fazla yiyecek istememize neden olabilirler.
Vücut kendini kilo vermekten alıkoymak için çok mücadele eder, bu nedenle bir kişi tutarlı bir kalori açığı elde ettiğinde ve böylece kilo vermeye başladığında, küçük değişiklikler meydana gelmeye başlar, en önemlisi hormon seviyelerinde artışlar ve beyindeki değişikliklerdir. Bu değişiklikler açlık duygularının artmasına ve doyma duygularının azalmasına neden olur.
Sürekli sağlıklı beslenmek metabolizmanızı yönetmenin en iyi yoludur.
Yağ yakmak istiyorsanız, bir kalori açığı elde etmeniz gerektiği doğrudur. Yağ kaybetmenin tek yolu budur. Ancak bu kalori açığı her zaman hafif olmalıdır. Bu nedenle, kademeli kilo kaybı, kilo kaybının neden olabileceği kimyasal değişikliklere karşı kendinizi korumanın en iyi yoludur.
Bu, sürekli olarak gerekli kalori sayınıza uyan sağlıklı bir beslenme uygulamanın, metabolizmanızın her zaman size karşı değil, sizin için çalışmasını sağlamanın en iyi yolu olduğu anlamına gelir ve amaç her zaman bu sayımdan biraz sapmak olmalıdır. Kilo kaybı veya kilo alımı için de aynısı geçerli.
Yorum Yazın
Ben de hep metabolizmamı nasıl hızlandırıcam diye düşünüyordum iyi oldu.. telefonlar bizi dinliyor mu?