Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
21 Maddede Türkiye'de Çalışan Kadın Olmak
Sadece kadın olmanın bile zor olduğu Türkiye'de bir de çalışan kadın olmak, hele hele çalışan anne olmak herkesin kolay kolay altından kalkabileceği bir yaşam tarzı değil. Gün boyu işte çalışıp eve yorgun argın gelen erkek, kendisiyle aynı şartlarda çalışan kadından eve geldiğinde ev işlerini de yoluna koymasını, çocuklarla ilgilenmesini, yemeğini önüne koymasını, çocukları uyutmasını ve ertesi gün bütün bunlara baştan başlamasını beklemektedir. İş yerinde de kendisini sırf kadın olmasından dolayı yaşanan en ufak bir sıkıntıda eleştirecek patronlara, iş arkadaşlarına sahip olmak demektir.
Neticede kadın olmanın zor olduğu bir ülkede bunun yanına bir de iş hayatını eklemek ancak kadın olmanın gücüyle açıklanabilecek bir durumdur. İşte size Türkiye'de çalışan kadın olmanın kısa bir özeti.
1. Kendi ayakları üzerinde durmak, özgüven sahibi olmak demektir
2. Çevrenin, ailenin, eşin, vb. 'çalışmanın ne gereği var?' baskılarına direnmektir
Çalışan kadın olmak enerjisinin büyük bir kısmını, kendisine her gün 'niye çalışıyorsun?', 'evinle, eşinle, çocuklarınla ilgilensene', 'kocanın kazandığı para size yetmiyor mu?', vb. diyenlere çalışmanın, üretmenin, emek vermenin, toplumda bir yer edinmenin önemini ve güzelliğini anlatmaya harcamaktır.
3. Hayatı bir gün öncesinden prova etmek demektir
İş hayatının dışında kalan hayatın bütün sorumluluğu da kendi omuzlarına yüklendiği için, hayatını bir gün öncesinden dakika dakika prova etmesi gereklidir. Çocuklar ne giyecek, akşam yemeği ne olacak, temizlik ne zaman yapılacak, vb. onlarca soruyu bir gün öncesinden kafasında yaşamak, ertesi günü planlamak zorundadır. Hayat müşterektir ama erkeğe pek müşterek değildir çünkü.
4. Kendisiyle aynı işi yapan erkekten daha az maaş almak zorunda kalmaktır
Zaten kadın olduğun halde çalışıyorsun, bir de aldığın maaşa mı itiraz ediyorsun? Kadın olduğun için sana iş vermişiz, hala ne istiyorsun? Bunlar aynı işi yaptığı erkek meslektaşından daha düşük maaş alan kadının bunu dile getirmesi halinde duyacağı sözlerden bazıları. Maalesef dünyanın genelinde kadına iş vermek lütuf olarak görüldüğü için verilen maaşa şükretmesi beklenmektedir.
5. Çalışan kadın kavramının karşısında çalışan erkek gibi bir kavramın olmamasına karşı ayakta durmaktır
Dünya üzerinde 'çalışan erkek' gibi bir kavram yokken, çalışan kadın, çalışan anne gibi kavramların olması bile kadının iş hayatında yaşadığı zorlukların bir ispatıdır. İşte çalışan kadın bu algıya karşı dimdik ayakta duran kadındır.
6. Bütün ev işlerini de tek başına sırtlanmak demektir
Çalışan kadın olmak bir tercihtir ve bu tercih çoğu zaman 'ev işlerini ihmal etmemek' kaydıyla yapılır. Hayatın müşterek olması ne yazık ki kadın çalışıyorsa rafa kalkar. iş yerinde 8 saat mesai yapan kadından bu saatlerin dışında kalan sürede evin temizliği, yemek, çocukların bakımı, ödevi, vb. konuları da halletmesi beklenir. En ufak bir şikayete tahammül yoktur, çünkü bu durumda 'e ben sana diyorum, çalışma!' demeye hazır onlarca kişi vardır. Çalışan kadın olmak çift vardiyalı bir hayatı tek başına çekip çevirmek demektir.
7. Sürekli olarak kazandığı parayı temizlikçiye, bakıcıya verdiği eleştirilerine maruz kalmaktır
'Çalışıyorsun ama kazandığın para temizlikçiye, bakıcıya gidiyor' eleştirileriyle mücadele etmek her çalışan kadının mücadele etmesi gereken bir mantıktır. Çalışmayı sadece para kazanmak olarak gören, hayatın içinde olmak, üretmek, kendi ayakları üzerinde durmak kavramlarını anlayamayan insanlara bu sorunun cevabını vermek gerçekten zor. Kadınlar sırf bunun için bile takdiri hak ediyor.
8. Kendine bakmak, sınırlı kıyafetle sınırsız kombinler yapmasını bilmek demektir
Çalışan kadından işinin, ev yaşantısının gerektirdiği tüm işleri halletmesinin yanı sıra kendisine bakması, her gün güzel giyinmesi de beklenir. Ama bunu kendisine söylemeye gerek yoktur çünkü çalışan kadın bakımlı, sınırlı sayıdaki kıyafet seçeneğiyle sınırsız kombinlere oluşturmasını öğrenmiş, pratik kadındır.
9. Yaşanan her sıkıntının çalışıyor olmasına bağlanmasını sineye çekmek zorunda kalmaktır
Çalışan kadın, evde, ilişkisinde, çocukların okulunda, vs. yaşanan her sıkıntıda, en ufak bir sorunda 'bütün bunlar çalıştığın için oluyor' eleştirilerini sineye çekmek zorundadır. Çünkü çocuğun sınavdan düşük not almasından, kocasının gözünün dışarıda olmasına kadar akla gelebilecek her sorun kadının çalışıyor olmasından kaynaklanmaktadır!
10. Hasta çocuğunu 2 günde ayağa kaldırıp sonrasında 10 gün işe hasta hasta gitmektir
Önceliklerini itinayla sıraya koymak demektir. İşten aldığı izni hasta çocuğunu iyileştirmek için canla başla gayret etmeye harcar, 2 günde ayağa kaldırdığı çocuğunu okula gönderirken kendisi iyileşmeye fırsat bulamadan 10 gün işe hasta hasta gitmek demektir.
11. Kariyerinde ilerlemesinin altında mutlaka başka sebepler aranmasıdır
Kariyerinde ilerleyen, başarılı olan bir kadının bu başarısının altında onun zekasından, iş becerisinden, yeteneklerinden önce başka sebepler aranır. Türkiye'de başarılı olan bir kadın mutlaka farklı şeyler yapmıştır. Türkiye'de başarılı bir çalışan kadınsanız bunu kendi becerilerinizle yapmış olmanız nedense imkansızdır.
12. Hamile kalınca işte çıkarılma, hamile kalabilir diye işe alınmama tehlikesi yaşamaktır
Anne olmaya bu kadar büyük anlamlar yükleyen bir toplumda kadınların hamile kaldığı için işten çıkarılmasının ya da hamile kalma ihtimali olduğu için işe alınmamasının mantığını çözmek zor olsa da kadınlar bununla mücadele etmektedir. Anne olmak kutsal, ama çalışmak ayıptır.
13. Sürekli olarak evinle yeteri kadar ilgilenmiyorsun suçlamalarıyla yüz yüze gelmektir
Çalışan kadının evi herkesin evinden daha temiz olmalı, çocuklarının notları herkesten yüksek olmalı, eşi evine herkesin eşinden daha çok bağlı olmalı, evinde mutlaka sıcak yemek bulunmalıdır. Çünkü bunların herhangi birinde yaşanan en ufak bir aksaklık kendisine, evinle yeteri kadar ilgilenmiyorsun suçlaması olarak geri dönecektir. Çalışan kadın 10'a bölünme becerisine sahip olmalıdır
14. Anne olunca çalışmayı bırakması demektir
Bir kadının kariyeri anne oluncaya kadardır ya da öyle olmalıdır. Anne olduğu halde çalışan kadın çocuklarına ilgisizdir, çocukları iyi büyüyemez, sorumsuz olur, vs. Çalışan kadın bütün bu düşüncelerle mücadele ederken, çalışmanın getirdiği olumsuz etkileri çocuklarıyla planlanmış, düzenli vakitler geçirerek telafi etmesini bilir.
15. Paranın nasıl kazanıldığını bildiği için para idaresinde daha başarılı olmaktır
Bütün bu yaşadıklarına rağmen, çalışarak, emeğiyle para kazanan kadın kazandığı paranın kıymetini herkesten çok bilir ve aile bütçesine sırf bu yönüyle de büyük katkılarda bulunur.
16. İş ile ilgili çıkan her sorunun kadın olmasına bağlanmasına alışmak zorunda kalmaktır
Ufak bir dalgınlıktan, bir yanlıştan, herhangi başka bir şeyden kaynaklansa bile iş yerinde yaptığı her hatanın, her yanlışın kadın olmasına bağlanmasına göğüs germek zorundadır çalışan kadın. Çünkü kadın olduğu halde kendisine iş verilmiş, buna rağmen hala hata yapmaktadır!
17. Çalıştıkları için erkeklerin iş bulamamasından yakınılmasını duymazdan gelmektir
En üst perdeden, en üst makamlardan yöneltilen 'kadınlar çalıştığı için erkekler iş bulamıyor' laflarını duymazdan gelmektir. Çünkü kadın evinde oturur, erkek para kazanır, sırf bu algıyı kırabilmek için verdikleri mücadele bile takdire şayandır.
18. Ailesiyle daha kaliteli vakit geçirmesini bilmektir
Kısıtlı vakitleri çok daha etkili şekilde kullanmayı öğrenmiş kadın demektir çalışan kadın. Belki akşama kadar çocuklarıyla, eşiyle birlikte değildir ama birlikte olduğu süreyi çok daha verimli geçirmesini bilmektedir.
19. Kadının çalışmasının günah olduğu, kadının çalışmaması gerektiği fikirleriyle mücadele etmektir
Hamile kadınların sokakta dahi gezmesine olumsuz yaklaşan kafaların çalışan kadınlara kustuğu kin ile mücadele etmek, işe giderken üzerine yapışan suçlayıcı gözlere direnmektir. Bir kadının çalışmasının günah olduğunu savunanlara kendini anlatmaya çalışmaktır.
20. Ve bir de bununla...
21. Son olarak hayatın içinde, üreten, emekçi insan olmaktır
Var olan, var olmasını bilen, yaşadığı topluma katkıda bulunan, bütün bu olumsuzluklara karşın üretmenin, kendini ifade etmenin tadını almış kadındır... Emekçi kadındır.