Stonehenge'ten İnkalı Kurban Çocuklara... Mayıs Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Yöntemler geliştikçe tarihi daha doğru öğrenip daha çok aydınlanıyoruz. Bir diş ya da ufacık bir kalıntı o günlere dair çok önemli bilgiler verebiliyor bize. Ve yeni çalışmalar sayesinde aslında çok uzak geçmiş sandığımız tarihlerle aramızdaki görece mesafe git gide kapanıyor. Ah, bir düşünsenize şu an yaşadığımız yerleri tamamen kazabilsek neler bulur ve öğrenirdik? Belki her yeri kazamıyoruz ama yine de arkeoloji her gün tüm imkanlarıyla bizi, bizim için aydınlatmaya devam ediyor! İşte Mayıs ayının en önemli 10 arkeoloji haberi!
Kaynak: Arkeofili
10. Alabama'da yerliler tarafından yapılmış metrelerce uzunlukta resimler bulundu.
Arkeologların fotogrametri adı verilen teknikle tespit ettiği resimlerde çıngıraklı bir yılan, yeraltı dünyasının temsili gibi figürler bulunur. 1000 yıl öncesine tarihlendirilen bu resimlerin metrelerce uzunlukta olması ayrıca dikkat çekici.
9. Stonehenge'in bulunduğu bölge eskiden bir avlanma noktasıymış!
MÖ 3 ile 2 bin arasında yapıldığı düşünülen Stonehenge’ten çok önce, Mezolitik dönem (MÖ 22 bin ile 6 bin arası) avcı-toplayıcıları burayı bir avlanma alanı olarak kullanarak ziyaret ediyorlardı. Yeni bir çalışmaya göre, daha sonra çiftçiler ve anıt inşaatçıları bölgeye taşınır. Bu iki grup arasında bir süreklilik olması da muhtemel.
8. Tunç Çağı'nda kullanılan hançerler aslında hayvan leşleri üzerinde kullanılırmış.
Eskiden zengin mezarlarında bulunan ve bu yüzden sadece sembolik bir statü göstergesi sayılan hançerlerin yeni bir yöntem sayesinde birden fazla hayvan dokusuna temas ettiği, hayvanların öldürülmesi leşlerin kesilip temizlenmesi gibi işlerde kullanıldığı anlaşılır.
7. Norveç'te Demir Çağı'na ait üstünde hâlâ tüyleri duran çok iyi bir şekilde korunmuş bir ok bulundu!
Okun yapımında kullanılan iplik ve katranın kalıntılarının bile hala üstünde mevcut olduğu ok arkeologlar tarafından Jotunheimen dağlarında buzun içinde bulunur. 80 cm uzunluğunda olan bu av aletinin uçarken yönlendirilmesine yardımcı olan hassas tüyleri bile hâlâ üzerinde.
6. İnkalar, kurban edilecek çocukları özel bir içki ile sakinleştirirmiş...
Yaklaşık 500 yıl önce kurban edilen çocukların 1995 yılında bulunan cesetleri üzerinde yeni bir çalışma yapılır. Buna göre büyük olasılıkla yaklaşık 4 ila 8 yaşlarında bir kız ve bir erkek çocuk olan bu genç kurbanlar, törenle öldürülmeden ve Peru’nun Ampato dağına gömülmeden günler veya haftalar önce ruh hallerini hafifleten ve sinirlerini yatıştıran bir sıvı içerler.
5. Vezüv faciasında ölen Pompeiili bir kurbanın genomu ilk kez başarıyla dizilendi.
Kalıntılardan DNA çıkaran uzmanlar, adamın öldüğünde 35 ila 40 yaşları arasında olduğunu ortaya koyar. DNA’sının 1.030 antik insan ve 471 modern Batı Avrasya bireyi ile karşılaştırılması sonucu kurbanın orta İtalya’daki modern bireylerle ve antik Roma döneminde yaşayanlarla en çok benzerlikleri paylaştığını ortaya koyar.
4. Güneydoğu Asya'da Denisova insansısının yaşadığı kanıtlandı!
2018 yılında, kuzeydoğu Laos’taki Long Gua Pa köyünde kemik dolu bir mağaradan çıkan insan benzeri tek bir azı dişi üzerinde yapılan incelemeler bunun 30 bin yıl önce yok olan bir Denisovaya ait olduğunu ortaya çıkarır.
3. Mısır'da önemli bir adamın, Mehtjetju'nun mezarı bulundu.
Yaklaşık 4.700 yıl önce Sakkara’da inşa edilen Djoser Basamak Piramidi’nin yanında bulunan mezardaki hiyeroglifleri okuyan araştırmacılara göre “İleri gelen kişi Mehtjetju adını taşır ve diğer şeylerin yanı sıra kraliyet mühürlü – yani gizli – belgelere erişimi olan bir memurdur.”
2. Bolivya çevresinde bir zamanlar gelişmiş kültürlerin var olduğunu gösteren kentsel yerleşimler tespit edildi.
Amazon Havzası’nın güneybatısındaki gizemli höyüklerin bulunduğu araziyi havadan haritalamak için bir uzaktan algılama teknolojisi kullanan bir araştırma ekibi, yaklaşık 1.500 yıl önce başlayarak, antik Amazonların, 22 metre yüksekliğindeki toprak piramitlere sahip ve kilometrelerce yükseltilmiş yollarla çevrelenmiş yoğun nüfuslu merkezler inşa ettiklerini ve yaşadıklarını ortaya çıkarır.
1. Resmen tarihin üzerinde oturuyoruz! Urfa'da bir evin altında Yeni Asur dönemine tarihlenen yaklaşık 3 bin yıllık duvarlarında Tanrı çizimlerinin bulunduğu bir yeraltı kompleksi keşfedildi.
Yapının dengesizliği nedeniyle henüz tam olarak araştırılmayan eski kompleksin duvarlarında Asur üslubunda tasvir edilen bir tanrı alayı içeren nadir kaya sanatı çizimleri bulunur. Yeraltı kompleksinde bir giriş odasının yanı sıra bir üst ve alt galeri mevcut.
Ve biliyorsunuz Ayasofya'yı "bitirmeye" devam ediyoruz, bu seferde sıvalarını söküp torbalara doldurduk.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın