Soner Arıca Yazio: HAYVANLARA KÖTÜ DAVRANANLAR MÜZİK SEVMİYORLARDIR
müziği işin içine kattım ama asıl derdim hayvanlara kötü davrananlar ve hatta bu kötü davranma tuhaflıklarını bir takım görsellerle herkesle paylaşma isteği içinde olanlar. tuhaflıkları dedim çünkü anlaşılamaz ve amaçsız bir şey sergiledikleri.
ben hikayelerini tahlil etmeyecek, onlara daha insani bir yol göstermeye filan kalkmayacağım. Elbette hayat okulundan öğrendiğim kadarıyla, dilimden inciler dökülebilir ama dahil olduğum yazarlar gurubunda bu konuda etkin-yetkin o kadar harika isimler var ki o kısmını onlara bırakıyorum... ve lütfen detaylı yazsınlar; halledemedikleri meseleyi, belkı hüzünleneceğimiz çaresiz zayıflıklarını, farkedilemeyecekleri fikriyle uyuyamadıkları soğuk geceleri, denize düşen yılana
sarılır şeklinde sığındıkları sevgisiz kucakları v.s (belki nokta atışlarım olmuştur ya da yaklaşmışımdır, kim bilir? ) mesela sayın Agah Aydın hocam ya da Mehmet Sungur hocam; bir gün beklerim bu içeriği, çok da mutlu olurum.
asıl konuma gelmek istıyorum; bir şekilde kötücül davranış sahibi birinin varlığına tanık olduğumda,; 'nasıl bir ruh hali', 'nasıl bir kafa yapısı' gibi sorulardan sonra, 'nasıl bir müzik dinliyor, ve bu müziği nasıl dinliyor, işte benim şarkım dediği bir şarkı var mı' gibi sorular geçiyor aklımdan mutlaka.
ben inanmıyorum, masum bir hayvana eziyete edebilen birisinin müzik sevebileceğine. Hayatın içindeki nedensiz salınımları gibi salınıyor olabilir müzik eşliğinde ama sevmiyordur. Müzik diyorum ama üst başlık sanat diyelim, sanat sevmiyordur, sanat yoluyla bir şey yapıyordur ama sevmiyordur...
hayvanlara eziyet (-hem de gittikçe daha vahşice-) edenlerin sayıları çok artmaya başaldığına göre genel müzik sevgisi ne yöne evriliyor diye bakmak da bizi başka bir sonuca vardırabilir , önemli bir ipucudur kişinin müzikle ilişkisi.
sadece bu alan incelense dönemin ruhunun haritası çıkarılabilir. pekiii,kulağımıza dokunanları sevmemiz için nedenlerimiz yeterli mi? yani müzik üretimi burada hangi rolde, tam da başka bir yazının başlı başına konusu olur bu, bu taraftan da inceleyip görmek lazım. Kararsız kalabiliriz ama iki taraftan da bakabiliriz; yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan ?
hani olur da deniz yıldızı hesabı, birine değer -dokunur belki diye sözlerim, sizden ricamdır, ey hayvanlara zulmeden insan oğulları; yapmayın etmeyin yazıktır günahtır, karma diye bir şey duymamış olabilirsiniz ama var. Kendinizi göstermeniz için çok büyük iyilikler yapmak zorunda da kalmazsınız korkmayın, kötü olmayın yeter, sizi az biraz önemseyen birileri illa ki vardır yakınlarınızda, belki siz görememişsinizdir. Bir günahı işlemeye zaman ayırmaktansa sizi sevebilme ihtimali olanları bulmaya zaman ayırın. Uzuuun tedavilillik bir vakasınız da muhtemelen; ben gözünüzde hafifletmeye çaışıyorum ağır durumunuzu...
atasözü: 'can çıkar huy çıkmaz' (ama ben ümitli olmak istiyorum)
Yorum Yazın
Nasıl güzel bir yazı . Bir solukta okudum . Umarım bu yazı her yere yayılır . Minik dostlarımıza yapılan eziyetler son bulur ...