Görüş Bildir
Haberler
Sevginin Gücünü Hissedin! Leon ve Çiçeği

etiket Sevginin Gücünü Hissedin! Leon ve Çiçeği

Şebnem Toker
05.10.2023 - 20:07 Son Güncelleme: 20.10.2023 - 12:05

İçsel yolculuğa çıkabilme cesaretini gösterebilenlerimiz, kendimizle ve dilimizle başa çıkabilmeyi öğreniriz. İçimizdeki yetenek ve kültür bize, kıyasıya mücadeleyi ve diğerleriyle nasıl başa çıkabileceğimizi öğretir. Karşımızdakiler için ne kadar baskıcı, suçlayıcı ve olumsuz olabiliyorsak, onları o kadar kontrol edebileceğimize inanırız. Kim bilir, belki de böylelerimiz için o zehirli dilin yanında kanayan bir kalp vermiştir hediye olarak Yaradan. Soktukça zehrini akıtarak kendi kalbini iyileştireceğine inanmıştır o. Oysa bilmez ki ilahi sistem böyle çalışmaz, acıttıkça canın yanar, sokan dilin zehri yavaş yavaş tüm bedenine yayılır.

Hayat okulunda şunu öğrenmiş olabiliriz, “dilim ne kadar keskin olursa avımı o kadar hızlı sokar, sersemletirim ve istediğim hedefe daha hızlı ulaşırım.” Bu inanç sebebiyle insanlar birbirleriyle kıyasıya bir yarışta. Her yer kırılmış kalpler, kanayan yaralar, duyduğu her acı söz karşısında midesinde biriken çakıl taşlarını hazmetmeye çalışan hasta insanlarla dolu…  Jung der ki, “gölgesini tanıyan insan kendisiyle başa çıkabilen, gelişmiş insandır.” Ben de bu dönemin bir çeşit olgunluk dönemi olduğunu düşünüyorum. Hepimizin kendimizi etkin kullanma rehberine ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Fevrilik, yıkıcılık ve agresyon

Fevrilik, yıkıcılık ve agresyon

Kendimizle ilgili farkındalık geliştirmeyi ve duygularımıza sahip çıkmayı öğrenmeliyiz. Fevrilik etrafımızdakileri bizden uzaklaştırır, bize maruz kalanlar kendilerine sakin denizler aramaya başlarlar… Sürekli eleştiri, olumsuz konuşmalar ve gerginliğin yaydığı olumsuz atmosferde var olmaya çalışan insan, bir süre acil durum maskesiyle idare etmek istese de er ya da geç soluduğu havanın artık ciğerlerine iyi gelmediğini idrak eder.

İnsanın bulunduğu her ortamın besini motivasyondur, motivasyon ancak varlığının değer gördüğü alanda sağlanır. Çok sevdiğim Amelie filmindeki şu söz çok anlamlıdır: “İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir.” İnsanlığımızla, erkekliğimizle, kadınlığımızla, evlatlığımızla, liderliğimizle, ürettiklerimizle, pişirdiklerimizle değer bulmak ister, değerli hissettiğimiz yerlerde zamanı durdurmak isteriz.

İçimizdeki öfkeyi, aksi ve fevri damarı düşündüğümde aklıma yanlışlıkla uyandırılan canavarlar gelir. Bilirsiniz masallarda, filmlerde mutlaka görmüşsünüzdür. Doğrusu onları uyandırmak istemezsiniz çünkü onları bir kez uyandırdığınızda yeniden uyutmanız zordur. Önlerine geleni yıkıp geçmeden rahat etmezler çünkü doğaları böyledir. Ancak bir canavarı ehlileştirmek hatta evcilleştirmek mümkündür, ben bunun bir yetişkin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Mutlaka görmüşsünüzdür kendine bakım veren bakıcılarını yıllar sonra gördüklerinde özlem ve sevgiyle onlara koşan aslanları. Bizlerin de içimizdeki vahşi, yıkıcı, öldürücü darbeyi indirmeye her an hazır pençeleriyle çeşit çeşit canavarlarımız, vahşi hayvanlarımız vardır ama sevgiyle ehlileştirilebilen hayvanlardır bunlar. Leon filmindeki şu replik çok hoşuma gider: “Sevgiyle güzelleşmeyen insanlardan kork, Mathilda. Onları hiçbir şey mutlu edemez.” Evet dostlarım, işte bizim asıl ihtiyacımız budur ve doğrusu, “Mühim olan iç güzelliği,” sözündeki içimiz, ancak sevgiyle güzelleşir. “Kendini sev” kesinlikle bir klişe ama aynı zamanda da bir klasik.

Tam bu noktada belki de karar vermek iyi olabilir, gerektiğinde sertleşebilen sevimli kovboylardan mı olacağız yoksa her an dehşet saçmaya hazır zalim gangsterlerden mi? Herkes Küçük Prens ve gülünü konuşur ama ben bugün sizden Leon ve çiçeğini düşünmenizi istiyorum… 

Web

Instagram

X

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
2
0
0
0
0
0