Sevdiği Çocukla Birlikte Olmak İçin Manifest Yapan 18 Yaşındaki Dilek, Müge Anlı'nın Adeta Beynini Yaktı!
Hafta içi her gün ekranlara gelen Müge Anlı ve Tatlı Sert programına Züleyha ve Soner çifti, 4 gündür kayıp olan kızları Dilek'i aramak için başvurdu. Dilek'in not bırakarak evden kaçtığını söyleyen aile, sevdiği çocuk ile birlikte olmak için manifest/ritüel yaptığını belirtince Müge Anlı'nın adeta beyni yandı! Müge Anlı'nın 'Büyü bu' diyerek anlamaya çalıştığı olay sosyal medyada da gündem oldu.
Öncelikle manifest nedirin cevabını bulalım. Manifest bir düşünce veya inanışı, çekim ve inanç yoluyla somut bir hale getirmektir. Manifesto yapmak isteyenler, düşüncelerinizi olumlayarak gerçekleşmesini sağlamak için bir rutin halinde belirli aktiviteler yaparlar.
Şimdi gelelim konumuza; 29 Nisan Cuma günü yayınlanan canlı yayına katılan Züleyha ve Soner çifti, 18 yaşındaki kızlarının 4 gündür kayıp olduklarını söyledi.
Aile kızları Dilek'in, Übeyit Eren isimli bir gence gönlünü kaptırdığını ve bu çocukla birlikte olmak için çeşitli ritüeller yaptığını söyleyerek manifest kağıtlarını gösterdi.
Anne Züleyha'nın söylediğine göre bir süre önce babaannesi vefat eden Dilek, bu acıyı kaldıramamış ve psikolojik olarak yıpranmış. İşte bu dönemde ise farklı arkadaşlar edinerek okulu bırakmış.
Okulu bırakan Dilek, eskiden çok yakın olduğu annesine karşı da soğumaya başlamış. Kendisine zarar vermesin diye işinden bile ayrılan anne, kızındaki değişimleri babasına söylemiş.
Kızının her şekilde yanında olduğunu söyleyen baba, asla ama asla kızına kötü bir şey yapmadığını ve onu çok sevdiğini söyleyerek kızından geri dönmesini istedi.
Annenin dediğine göre Dilek, son 15 gündür kapısını kitlemeye, ailesiyle konuşmamaya ve kağıtlara sürekli bir şeyler yazmaya başlamış. Annesi ise Dilek'in günlük tuttuğunu düşünerek 'Kızım güzel bir defter alalım ona yaz' teklifinde bulunmuş.
Fakat ailesinin yazdıklarının farkına vardığını düşünen Dilek, artık bu kağıtları yazdıktan sonra su dolu bir bardağa koymaya, daha sonra ise bu suyu içmeye başlamış.
Müge Anlı'nın 'totem, ritüel ve büyü' benzetmeleriyle işlenen konuda Dilek'in annesi Züleyha 'Kızım kapısını kitlemeye ve arkasına koltuk koymaya başladı. Bir kadın ve erkekle sürekli görüntülü konuşuyordu. Kızımın aklına girdiklerini düşünüyorum' diyerek iddialarda bulundu.
Dilek'in yazdığı kağıtlarda ise 'Übeyit Eren beni özlüyor, Übeyit Eren beni seviyor, Übeyit Eren benden başkasını görmüyor, Übeyit Eren ile birlikte olacağız, Übeyit Eren ile çocuklarımız olacak, ben ve Übeyit Eren birbirimize saplantılı aşığız' şeklinde cümleler yazılı.
Bu konuyla anlamış olduk ki sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan bağlama, çapalama ve tuzlu su ritüelleri gençlerimizi oldukça fazla etkiliyor. 'Tıpkı babamın annemi kaçırdığı gibi ben de sevdiğime kaçıyorum' yazılı notla ortalıktan kaybolan Dilek'ten ise hala haber yok.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorum Yazın